ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
papa wemba
-
66 yaşında sahnede fenalaşarak vefat eden kongolu müzisyen.
http://www.bbc.com/…ews/entertainment-arts-36123214
bo burnham
-
çağdaş mizah üreriticileri arasında özgünlüğü ile yüksek sıralarda yer alan komedyen, yazar ve yönetmen.
youtube’da viral olan videolarıyla büyük bir çıkış yakalayıp büyük balıkların arasına geçiş yapmış biri kendisi. mizahi zamanlamasından ironik üslubuna kadar çok özgün ve bir o kadar yaptığı işte başarılı.
şimdiye dek ürettiği üç tane special’ı var: words words words, what. ve make happy.
her bir show burnham’ın dünya ve kendisi ile olan ilişkisini yansıtıyor. eski işlerinden yenilerine doğru gittikçe iğneleyici ironi yerini anksiyete ve depresyona bırakıyor. bo burnham’ın gelişim süreci hakkında güzel bir inceleme wisecrack tarafından yapılmış.
en “depresif” parçaları (üçü de kapanış parçası):
we think we know you
cant handle this
are you happy
stand up performansları sergilemenin onun üzerinde oluşturduğu baskı dolayısıyla stand up’a ara vermiş gibi gözüküyor. h3d3 ile yaptığı podcast’te şovların öncesinde ve sonrasında geçirdiği panik ataklardan ve anksiyetesinin onu ele geçirdiğinden bahsediyor.
ilk defa yönetmenlik tecrübesi olan -senaryosu da kendisine ait- eighth grade eleştirmenler ve sinefillerden oldukça pozitif yorumlar (rt’de %98~) topladı. ödül sezonunda en azından festival ödüllerini silip süpürür gibime geliyor.
röportajlarını dinlediğinizde aklının işlemci hızına şaşırıyorsunuz cidden. şimdiye dek bir cümlesinin sonunu görmedim ben. bir örnek. bunun nedeni biraz da anksiyetesi olabilir.
doğuştan yetenekli olduğuna inandığım bir insan kendisi. piano ve gitarı o kadar güzel çalıyor ki. aynı zamanda eggshell isimli şiir kitabında mizahi şiir nedir ne değildir açık açık gösteriyor, kelime ustası. görüldüğü üzere kamera önünde olduğu kadar arkasında da başarılı.
bo burnham en klişe tabir ile güldürürken düşündüren biri: onun için düşünüyorsunuz, sonra kendiniz için düşünüyorsunuz. anlattıklarında kendisiyle alay ettiği kadar izleyici ile de dalga geçiyor. bazen izleyicisine kızıyor, anlattıklarını anlayamadıkları için. bunun en güzel örneği green room’da art is dead isimli parçasını seslendirirken komedyenlerin sessizce oturup seyircinin sözlerin anlamından bihaber gülüyor olması sanırım. cant handle this isimli parçada direkt “chipotle metaforunu anlamadınız o yüzden açık açık anlatayım” diyor.
özellikle what. ve make happy’yi izlerken içinizin bi tarafı hüzünle dolar, hatta benim ikisinin de bitişinde gözlerim de dolar. bo burnham’ı eşsiz yapan da bu samimiyeti ve kişinin kendisiyle ilişkilendirirken hiç zorluk çekmeyişidir *. kimisi için de bo burnham bir yansımadan ibarettir. umarım yeni şeyler üretmeye devam eder ve bizi kendisinden mahrum bırakmaz.
sözlük erkeklerinin yakışıklılık dereceleri
-
vizesi olmayan, onun yerine grup halinde sunum yapılarak geçilen bir derste (henüz bilmiyorken) gruplar oluşturulurken derste olmadığım (zaten genel olarak olmadığım) ve vize öncesi hafta okula ne dönüp bittiğini öğrenmeye gittiğimde olaydan haber olduğum ve bütün grupların dolmasıyla grupsuz kalmam sonucu hoca tarafından iki tane çek cumhuriyeti kökenli erasmuslu kızdan oluşan bir gruba eklendiğim bir durumda (önce gidip kızlara sordum ve kabul edildikten sonra eklettim kendimi listeye tabi), sunumla alakalı iletişim kurabilmek maksadıyla kızlara ulaşmak için hocanın maille yolladığı listeden kızların isimlerini bulup facebook'tan eklemem sonucu kabul edilmeyecek kadar yakışıklıyım.
daha sonra uzunca bir mesajla durumu izah ettim, "tamam biz halledicez sana senin kısmını yollarız" diye cevap attılar, ben de usulca arkadaşlık isteğimi geri çektim :(
h. şükür dedi diye değiştirilen trt spikeri
-
ne deseydi, mahmut tarafından mı atıldı deseydi. tam bir gerizekalılık örneği,
dünya kupalarında en hızlı gölü, akp milletvekilliği de yapmış olan "hakan şükür" atmıştır.
beni de değiştirsinlet bakalım
rusya'da bulunan uzaylı
yaran okul müdürü sözleri
-
sene sanırım 2004. 19 mayıs çalışmaları için bizim okul nöbetçi. müdür ve başta beden eğitimi hocamız olmak üzere bütün hocalarımız durumu gurur meselesi haline getirmiş. 'bu 19 mayıs'ta farkımızı ortaya koyacağız, bütün ili kendimize hayran bırakacağız' nidalarıyla 1,5 ay önceden dersler askıya alındı her allahın günü stattayız. aksi gibi o sene hava leş gibi. ayılanlar bayılanlar... müdür kararlı ama stadın yanında ambulans bekletiyor yine de vazgeçmiyor. artık millet başının çaresine bakmaya başladı stattan kaçıp kaçıp okula sığınıyor.
müdür yine şahane cuma konuşmalarından birini yaparken;
'arkadaşlar sizi gerçekten anlamıyorum. önce okulda tutmaya çalışıyorduk dışarı kaçıyordunuz. şimdi dışarda tutmaya çalışıyoruz okula kaçıyorsunuz. hayır okula niye kaçıyorsunuz lan madem stattan kurtuldun başka yere gitsene okula kaçan öğrenci mi olur ?'
dur bak sana kimi veriyorum
-
öldürücü anne repliklerinden biridir bu. evden uzak bi yerdesinizdir. misal benim gibi askerde olabilirsiniz, öğrenci olabilirsiniz. ankesörlü telefondan veyahut cep telefonundan bir fırsat bulup anne babayı bir arayayım dersiniz ve telefona sarılırsınız. "canım annem"ler "yavrum bitanem"ler gibi bir dizi özlem cümlesinin ardından tam iki lafın belini kıracakken anne denilen henüz çözülememiş insan modeli böyle bir çıkışı yapar.
"dur bak sana kimi veriyorum"
telefona şükran yenge, necla teyze ya da fahri enişte ayarında bir isim gelir. yakın bir akraba bilemediniz bir komşunuzudur. işte o telefon konuşmaları esnasında fark edersiniz ki konuşmanızın gerekli olduğu en son kişiylen konuşmaktasınızdır. anlam veremezsiniz. her seferinde kızsanız da yapabilecek bir şey yoktur.
le cola'nın formülü
-
1 litrelik le cola icin formül şu şekilde,
75 cl coca cola
25 cl su
yaran inci sözlük entry'leri
-
+18 başlık: dünyada nesli tükenen bir dişi maymunun devamı
1. için bir insanla çiftleştirilmesi gerekir ancak dünyada kimse buna yanaşmaz. giderler adanaya. kamyoncu dayının birine derlerki ahanda şu maymunu 40.000 tl ye sik. adam der düşüniim aga. aradan bi saat geçer der tamam. sorarlar nie bu kadar uzun sürdü. 20.000'e kamyonu sattım. 20.000'de arkadaşlardan toparladım.
yeni dönem türk indie gruplar için isim önerileri
-
(bkz: mor koltuk galerisi)
(bkz: marmelat turuncusu)
(bkz: ertesi dün)
(bkz: ağaç elli kelepçe)
(bkz: bulut düşü)
(bkz: sen ben mavi)
(bkz: orta galeri kapısı)
(bkz: yeşil gözlü ev)
(bkz: tarkan arkın)
(bkz: üzülme fare)
(bkz: sarı uçak)
(bkz: çeyrek elma)
(bkz: at felsefesi)
deli sacmasidir.
binali yıldırım'ın ibb'de görevden alınması
-
bir tarafta kardesine para yedirmedi diye, kardesinin kendisi hakkinda ileri geri konustugu kemal kilicdaroglu,
diger tarafta ise görev aldigi en ufak güc sahibi mevki de senin benim parami, devletin parasini, halkin parasini babasinin mali gibi kullanan ve sülalesi icin firsat yaratan binali yildirim.
su farki anlasa türk halki, avrupa birligi seviyesinde bir ülke olacagiz da, nerdeeee...
ortadogu'ya özenen bir halk icin bir anlam ifade etmeyen.
norveç'te 1 milyon 789 bin dolara satılan ev
-
gece kötü insanlar gelir, boğazımızı keser gider. karşıdaki yoldan geldiklerini de görürsün bir de, delirirsin.
ya borçlanacağız ya vergileri arttıracağız
-
imf'ye verdiğimiz borçlardan biraz kıssak?