hesabın var mı? giriş yap

  • kardeşim! köye göçelim derken kast ettiğimiz yerler; merkezden uzaktaki ufak ilçeleri kast ediyoruz. sen kalkmışsın gerçekten köye gitmişsin, bir de rutubet var diyorsun :)

    yani mesela şile'yi köy kabul edip oraya göçüyoruz. sen mevzuyu çok yanlış anlamışsın.

    not: beykoz'a göç eden arkadaşım var :)

  • ağır provokasyondur.

    hesabı sorulmalıdır.

    chp de kendini şamar oğlanına çevirtmesin iyice. namussuzca atılan iftiraların üzerine gidin, o soytarılara haddini bildirin artık! ne bekliyorsunuz?

  • servetlerine servet katmak icin arap kabilelerinin kucagindan inmeyen devlet "buyuklerimizin" koca turkiye'yi ne hale getirdiginin bir ornegidir.

  • uc kurusluk opera'da okunan siirininin rivayeti soyledir ki, bir gün padisah manyaklasarak "efendi vehbi.. bana oyle bir lagirdi et kü ilk misrasinda kellenik urmak, ikincu misrasinda isse senu ödüllendirmek isteyeyum" demistir.. ve karsilik olarak şu şiir cikmistir ortaya:

    azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
    kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
    * * *
    lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,
    parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.
    * * *
    eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
    lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
    * * *
    diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
    bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
    * * *
    salınarak giderken arkandan ben sokayım,
    ard eteğin beline, olmasın çamur aman.
    * * *
    kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
    sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.
    * * *
    öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
    düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.
    * * *
    eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
    yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
    * * *
    herkese vermektesin, bir de bana versene,
    avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.
    * * *
    sen her zaman gelesin, ben vehbi'ye veresin,
    esselamun aleyküm ve aleykümesselam.

    işte televizyon yok, radyo yok, osmanli böyle eglenirmis soguk ve uzun kış gecelerinde.. yoksa geçmez yahu.. sırf sıkıntıdan sefere gider insan..

  • benim de sürekli yaptığımdır. tam tersi yapmamak garip geliyor. oradaki insan üç kuruş maaşa akşama kadar senin benim artıklarımızı düzeltmekle meşgul oluyor. en azından benım dağıttıklarım için yorulmasın istiyorum.

  • her sözün söylenmesi gereken doğru yer vardır. otobüste ağlayan bebek için söylenmez "bakamayacaksan doğurmayacaksın" diye. diyen halt yemiş.

    ama karın tokluğuna yaşayıp hala dördüncü beşinci çocuğu zorlayan, sonra da aç kalınca yardım dilenen yarım akıllılara denir. "bakamayacağın çocuğu niye doğuruyorsun biz bilmiyor muyuz çocuk yapmayı" da denir.

    ibareleri doğru kullanmak önemlidir.