ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hollanda'nın 1974'te yaptığı takım presi
-
mahalle maçlarını andırsa da hollanda milli takımını dünya kupası finaline taşımış olan prestir. demek ki başarılı olmuş.
https://www.youtube.com/watch?v=hfqty2bjzmu
bebek ırmak kupal'ın otopsi raporu
-
ülkede bir güvendiğim kurum hapishaneler kaldı. umarım onlar da bozulmamıştır.
bill gates'in çipli köleleri olmayacağız
-
varlığından emin olmadığım bir platformun açıklaması.
apple bu işe girsin bizim millet para verir, taksit yaptırır yine takar o çipi.
"ilk buluşmada çipli kolu masaya koymak"
her olayda mizahını da gösteren halk
-
vedat milor taksim gezi parkı'ndaymış. biber gazı atmışlar, “aslında bunu akaretler'de yiyeceksin” demiş.
pek yakında
-
bütün filmlerini üçer beşer kere izlemiş biri olarak, bu film açık ara en beğendiğim cem yılmaz filmi olmuştur. yeşilçamı gerek göndermeleri ile gerek ise film genelinde tuttuğu hava ile bize tekrar yaşatmıştır. hayrettir kimse hakkında yazmamış ancak şu repliklerin de berkine yazılmış olduğunu düşünüyorum.
--- spoiler ---
a.g - oğlum 50 yaşına geldi, buna rağmen her dışarı gönderdiğimde aklım kalıyor.
c.y - nereye gönderiyorsun ki?
a.g - fırına.
--- spoiler ---
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
4 yaşındaki kız yeğenim yengesinde kalmak için hıçkıra hıçkıra ağlar, yengesi de buna dayanamaz;
-canım, tamam kal bizde...yeter ağlama artık
+tamam ama susamıyom.
malazgirt meydan muharebesi
-
okullarda çok yanlış öğretilen savaştır.
arkadaş ortaokulda lisede öyle bi anlattılar ki savaşı, sanki daha önce bizanslılarla hiçbir ilişkimiz olmamış, 1071'de anadolunun dışında orduyu toplamışız sonra hurra diye dalmışız bitchlere.
halbuki çok farklı bir durum var ortada.
bir kere zannediliyor ki bizansla ilk savaş bu. gerçekte daha önce savaşmış olmayı geçtim, bir barış antlaşması var ortada. hatta diyojen kaşarı bu antlaşmayı bozup da mevzuya giriyor.
ikincisi sanki tek düşmanımız bizans. halbuki mevzubahis antlaşmaya güvenen alp arslanın fatımilerle olan savaşı derinleştirmesi gibi bir durum var ortada.
üçüncüsü saldıran taraf bizmişiz sanrısı. la diyojen ipnesi evi arabayı satmış, paralı askere yatırmış, öküz gibi ordu toplamış, kalkmış istanbuldan muşa gelmiş. az kalsın içimizde gezdirecekmiş de reyizin casusları haberdar etmiş milleti. stratejik manevralarla bizi sayıca ikiye katlayan orduyu devirmişiz.
dördüncüsü hilal taktiğiylen bizans ordusunu komple erittiğimiz düşüncesi. halbuki yüzde onunu falan doğramışız, bir o kadarını esir almışız, yarısı firar etmiş kaçmış, bizim tarafımıza geçenler var. ağır bir bozgun ama ortaya sıkıştırıp hepisini kılıçtan geçirdik gibi bir durum yok. (burda yanlış anlaşılmayayım. zafer büyük ama zayiat kısmında kafa karışıklıkları var)
biz zannediyoruz ki yalnızca askeri bir zafer kazandık da bizans öyle dağıldı. halbuki malazgirtin siyasi önemi çok daha büyük. devlet siyasi kaosa sürüklenmiş, son derece zalim bir iktidar savaşı-iç savaş yaşanmış, darbe olmuş, imparator değişmiş. bu karışıklıktan faydalanmışız da arazileri kapatmışız.
kendince çakallık yapan diyojen de öyle bir duruma düşmüş ki savaştan sonra, hafif bir acımadım değil.
tabu diyalogları
-
kelime: haydut
+şimdi ben bi yere giriyorum böyle, eller havaya diyorum, yüzümde de mendil var?
-dansöz!
nusr-et
-
4 kişi gittik 2 kişi çıktık, öyle bir yer.
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
kötü alışkanlıklarla ilgili;
''hiç elma yememiş birinin canı asla elma çekmez.''