hesabın var mı? giriş yap

  • başlığı altında cehaletin diz boyu olduğunu görüp üzüldüğüm ödeme sistemi.

    yurt dışına yazılım & web hizmetleri ihracatı yapıyorum. amerika'da musluk tamircisi adamın sitesi var, benden yardım istiyor, uzun uzun işi anlatıp adamı ikna ettikten sonra paypal düğmesini görmediği için bana sahtekâr muamelesi çekip iletişimi kesiyor. çünkü adamın bildiği, güvendiği tek online ödeme sistemi paypal. takribi 6 ayda bir bunu bu başlıkta anlatmaya çalışıyorum (bkz: #86376278) (bkz: #82080257) ama cehalet dediğin şey öğrenmekle bitmiyor, öğrense bile kendi yanlışında ısrar ediyor insanlar.

    "pitkoyin var pitkoyin ehehe" diye bağıran küçük dostlarımıza çağrımdır: texas'taki muslukçu amcayı bitcoin'e ikna et, gelecekteki müşterilerimin tamamını bitcoin'e ikna et, seni finans uzmanı titriyle maaşa bağlayacağım. cehaletiniz asap bozmaktan başka bir işe yaramıyor çocuklar, lütfen yazıp durmayın şu başlığa.

    ek: aşağıda birisi "google'a yazınca alternatifleri çıkıyor" yazmış. yok abi, cidden başa çıkılamaz bir cehalet bu. ne diyeceğimi bilemedim.

  • dusun artik, faks cekmeyi bile duzgun yapamiyor amip, bir de torpille, hak yiyerek hakim olup adalet dagitacak. boyle at sinegi karakterlilere boyle boktan hakimler mustehak.

  • ali ismail korkmaz'ın linç edildiği videoyu izlemediği için "linç" tanımını osuruktan yapan, eğitimli bir zevke sahip olmadığı için de yavuz bingöl'ü "sanatçı" zanneden, bu ve bunun gibi tüm basiretsizliklerini gördükçe kendisini "usta" veya "dünya lideri" olarak nitelemesine şaşıramadığımız bir amcanın sözleri.

  • edit: #öyp50d twitter.
    edit: cinayet anının videosunun linkini ekledim en aşağıya. araç saatte 120 km hızdan aşağı gitmiyor.

    şehir içinde aşırı hızlı araç kullanırken bisikletliye arkadan çarparak ölümüne sebep olduktan sonra bisikletliden 50bin lira tazminat isteme olayı.

    konya'nın zenginlerinden bir çocuk, emekli astsubayın kullandığı bisiklete arkadan çarpıyor.
    polis raporunda bisikletliyi ağır kusurlu bulup aracın 50 km hızla gittiğine dair rapor tutuyor.

    saatte 50 kilometre hız ile gittiği söylenen ve bisikletliye çarpan aracın resmine bakalım:
    http://i.hizliresim.com/lqydvb.jpg

    çarpan eleman:
    http://i.hizliresim.com/mk0d17.jpg

    daha sonra şikayetini geri çekmeyen aileye karşı ölüden 50 bin liralık tazminat talebinde bulunuyorlar.
    eleman serbest. çünkü arkası sağlam.
    öyle böyle değil, hem de epey sağlam:
    http://i.hizliresim.com/3a7zlj.jpg
    http://i.hizliresim.com/zyz3j0.jpg

    emekli asker öldü ama onu öldüren serbest. 1 gün için bile içeri gireceğin sanmıyorum.
    öldürmekle yetinmeyip ailesinin üzerine kabus gibi çökme derdindeler.

    haber linki:

    kocasının ölümüne neden olan şahıs 50 bin tl araba masrafı istedi

    haberin içeriği;

    --- spoiler ---

    konya’da dört ay önce lüks bir otomobilin bisiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında kocası ölen kadın, sürücünün kendilerine 50 bin liralık araba masrafı davası açmasıyla ikinci kez yıkıldı.

    kaza, 12 mayıs 2016 tarihinde merkez karatay ilçesi adana çevreyolu matbaacılar altgeçidi’nde meydana gelmişti. iddiaya göre, konya'nın tanınmış iş adamının oğlu mehmet ali yapıcı (21) idaresindeki 42 bjk 26 plakalı lüks otomobil, bisikleti ile ilerleyen emekli astsubay orhan özdemir’e (55) alt geçit çıkışında arkadan çarptı. çarpmanın etkisiyle metrelerce uzağa fırlayan bisiklet sürücüsü orhan özdemir ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

    `otomobilde oluşan hasarın masrafını almak için dava açtılar`
    kazada orhan özdemir’in hayatını kaybetmesinin ardından otomobil sürücüsü mehmet ali y. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. nöbetçi mahkemeye çıkan mehmet ali y. bisiklet sürücüsüne arkadan çarpmasına rağmen az kusurlu bulunarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. kocasının ölümüne sebep olan kişinin serbest bırakılması üzerine acılı eş müzeyyen özdemir de hukuk mücadelesi başlattı. mehmet ali y.'nin cezaevine girmesi için uğraş veren müzeyyen özdemir, karşı taraftan gelen tazminat davasıyla ikinci şoku yaşadı. kazada ölen kocasının yasını tutarken bir de karşı tarafın otomobilde oluştuğunu iddia ettiği 50 bin liralık hasarın parasını istemesi acılı eşi ikinci kez yıkıma uğrattı.

    `güvenlik kamerasında otomobilin bisiklete hızla vurduğu görülüyor`
    mehmet ali y. kaza sonrası sevk edildiği nöbetçi mahkemede verdiği ifadesinde hızının 50-55 olduğunu söylediği öğrenildi. ancak ortaya çıkan güvenlik kamerası görüntülerinde sürücünün ifadesinin aksine otomobilin hayli hızlı olduğu görülüyor. bir petrolün güvenlik kamerası tarafından kaydedilen görüntülerde beyaz bir otomobilin alt geçitten çıkan bir bisiklete hızlı bir şekilde arkadan çarptığı ve bisikletin metrelerce uzağa fırladığı görüntülerde yer alıyor.

    “eşim resmen katledildi”
    kocasının ölümüne neden olan sürücüden davacı olduğunu söyleyen müzeyyen özdemir, "kaza ne zaman olur. çarptığın zaman frene basarsın tamam o kazadır. ama bununki resmen eşimi katletmektir. eşimi katlettiği için ben bu adamdan davacıyım. ikinci olarak kaza tutanağı tutan polis ağır kusurlu olarak eşimi göstermiş. araç, bir başka araca arkadan çarptığı zaman çarpan suçlu olduğu halde, eşimi ağır kusurlu nasıl gösteriyor ki. benim eşim gerçekten feci şekilde can vermiş. bütün kemikleri kırılmış. iç organları parçalanmış. her yer kan içinde kalmış halde bulduk biz eşimi. biz daha eşimi defnetmeden '500 bin lira aileye verdik, aileyi susturduk' deyip de yalan haber yaptılar. böyle bir şey yok. biz onlardan bir ekmek parası dahi almadık. hiçbir şekilde bizim yanımızda olmadılar" diye konuştu.

    "beni yıldırmak için 50 bin liralık dava açtılar"
    eşinin mezarı başında gözyaşı dökerek dua eden özdemir, kocasının acısı dinmeden 50 bin liralık otomobil masrafı davasıyla ikinci şoku yaşadığını ifade ederek, "son olarak eşime arkadan çarpan arabanın masrafını üstümüze yıkarak 50 bin lira masrafı ödemek için bize dava açtılar. ben artık bu aileden de, çevremdeki insanların iki yüzlülüğünden de bıktım. eğer bu aile benden arabasının masrafını karşılamamı istiyorsa tamam ben razıyım, karşılayacağım. yalnız eşimi bayram sabahı getirsinler, çocuklarım on dakika görsün. ben başka bir şey istemiyorum bu aileden. yapabiliyorlarsa bunu yapsınlar. biz güçlüyüz her şeyi yaparız demekle bu iş olmuyor. adalet nerede o zaman. nerede bu adalet. ben adalet istiyorum. eşimin kanının yerde kalmamasını istiyorum. bunlar sadece beni yıldırmak için davadan geri çekilmem için yapıyorlar. hiçbir zaman yanımda durmadılar. hiçbir pişmanlık dahi hissetmediler bunlar" dedi.
    --- spoiler ---

    edit: amacım bu mağdur insanları bu insafsız insanların eline bırakılmaması. biliyorsunuz cumhurbaşkanımız, başbakanımız gereksiz davalara müdahil olabilmektedirler.
    isteğim bu davaya milletvekillerinin, sivil toplum kuruluşlarının sahip çıkarak adaletin sağlanması yönünde baskı yapmalarıdır.

    cinayet anının videosunu buldum:

    https://www.youtube.com/watch?v=wjzs_qgkbiy

  • ulan sırf hüloğcuların kulağına "eski" geliyor diye şurası hakkında külliye demiyorlar mı...

    okullara da medrese deyin anasını satayım.

    16. yy. daki osmanlı'yı özlüyorsunuz anladık da, o iş böyle olmaz. millet 21. yy'da, uyanın artık. (uyanamadı)

  • saçma sapan şekilde shaq'ı gönderdiği söylenen oyuncu. öncelikle "liseliler bilmez" kalıbını kullanmak istemem ama öyle yorumlar görüyorum ki rezalet.
    şimdi büyük olayların koptuğu 2003-2004 sezonu ve öncesine gidelim. kobe o sene 25 yaşında ve shaq 32 yaşında. mental olarak olgun olması gerekenin kim olduğu belli burada.
    kobe aynı zamanda bir tecavüz davasıyla karşı karşıya. üstelik suçsuz olduğunu bile bile sürekli bununla uğraşıyor. fiziksel olarak yorgunluğunun yanında saçma sapan bir şekilde maçlar yerine davalara gidiyor falan.

    lakers bir önceki sezon finali görememiş, haliyle 3 peatten sonra başarısız olarak görülüyor. shaq ise o sezonun büyük çoğunluğunu düşük performansla geçirmiş. off season geliyor, shaq bitecek kontratını yenilemek istiyor ve çabaları sayesinde takıma payton ve malone katılıyor. ama shaq'ın kafasında sadece yenilemek istediği kontratı var ve bunu açık açık söylüyor. takım arkadaşları dahi söylüyor.

    kobe ise davalarla beraber sakatlık yaşıyor ve dinleniyor evinde. kampın ilk günü shaq çıkıp diyor ki "eksiğimiz yok, tüm takım burada", sonra ekliyor "fisher, malone, payton için bu sezona hazır gireceğim". ne yapıyor yani? kendisine 3 şampiyonluğunda yardım eden adamı, adam yerine bile koymuyor. sonra evinde yemek veriyor, yemeğe bir kişiyi çağırmıyor, peki bu kim? tabii ki kobe. yetinmiyor açık açık kobe'yi eleştiriyor ve diyor ki "dizlerinden dolayı artık daha fazla pas vermesi gerekiyor". kobe cevap olarak sadece "kendisi merak etmesin, ben zaten bir guard olarak ne yapmam gerektiğini biliyorum" diyor. shaq ondan sonra alakasız bir şekilde "malone ve payton bu takıma sadece 1 kişi için geldiler, bu 2 değil" diyor. yani gene kobe'yi sallayıp "buranın kralı benim" diyor. derdi yine takım için değerini hatırlatıp para istemek.

    kobe bir röportajda bunu dile getiriyor ve anında phil jackson ceza kesiyor kobe'ye. shaq herşeyi yaparken ceza verilmezken phil jackson kobe'ye ilk hatasında cezasını kesiyor. jackson'un amacına daha sonra geleceğim.

    bu şekilde sezon açılıyor. herkesin aklında tek soru var "peki bu iki adam ne yapacaklar?". tek gündem bu nba'de.
    sezonun ilk maçı, kobe sahada yok. lakers'ın rakibi dallas ve kobe o zaman colorado'da. maça yetişiyor ama oynamayacak aynı zamanda sakat çünkü. takım rahatlamışken sahaya geliyor kobe. lakers ezip geçiyor dallas'ı ve 3. periyodun sonunda herkes takımı alkışlarken geliyor kobe. yani ona ilgi gösterilmesini değil, gösterilen bir ilgi varken girmek istiyor.
    v sign yaparak seyircileri selamlıyor ve gidiyor shaq'ın yanına oturuyor. tribünlerden alkış kıyamet kopuyor. maçtan sonra kobe çıkıp diyor ki "bana göre hepsi geride kaldı biz arkadaşız ve 4. şampiyonluğu alacağız". lakers muazzam başlıyor, sonra karl malone'u kaybediyor. all-star arası geliyor. işte jackson bölümü burası. o sene aynı zamanda jackson'un da kontratı bitiyor ve jackson maaşının 2 katına çıkmasını istiyor. hatta tehdit ediyor kulübü. rahmetli jerry buss o an görüşmeleri kesiyor. jackson bu işin arkasında kobe'nin olduğunu düşünüyor. ama normalde ise olan artık jerry buss'ın triangle offense oynayan takımın zevk vermediğini ve eskisi gibi showtime basketboluna dönmenin takıma maddi ve manevi katkı sağlayacağına inanması ve o kontratı vermek istememesi. jackson saçma sapan geriye düşülen bir maç sonrası, çok iyi hatırlamıyorum ama maç içerideydi onu biliyorum, kobe'yi düzgün şut kullanmıyor diye eleştiriyor kobe ilk yarısını 1 sayıyla tamamladığı maçı ikinci yarıda 40 sayı atarak kazandırıyor gene eleştiri alıyor. sonra gidiyor başka bir maçı 8 sayı ile tamamlıyor ve sağlam bir savunma performansı koyuyor bu sefer de "daha agresif olması lazım" diyor phil jackson. daha sonra lakers playoff yapıyor ama finaller kaybediliyor. tex winter'a göre finallerin gitmesinin tek sebebi ise shaq'ın kazanmak istememesi. "adam gibi bir maç oynamadı" diyor shaq için.
    sezon bitiyor ve lakers'ın elinde 3 tane kontratı bitmiş isim var, kobe, shaq ve phil jackson. lakers yönetimi phil jackson ile kafadan sözleşme yenilemiyor. shaq ise çıkıp diyor ki "eğer jackson gidiyorsa beni trade edin", kobe ise ağzını açmıyor.
    lakers aradaki yaş farkı, shaq'ın artık çenesine vuran performans düşüklüğü ve illallah dedirten sakatlıkları ve egosu yüzünde doğal olarak shaq'a kontrat dahi önermiyorlar ve gönderiyorlar.

    shaq miami'ye trade oluyor çer-çöp karşılığında. sonra shaq çıkıp diyor ki daha miami'ye ilk geldiğinde "ben kaliteli bir tuvalet kağıdı gibiyim, kalitem bellidir". daha sonra yine gider gitmez bir karşılaştırma yapıyor.
    "ben don vito isem, penny fredo, kobe sonny, wade ise michael'dır". buradan da kobe'ye çakıyor gene.

    üstelik burada kişisel yorum yapacağım; shaq o dönemin en dominant oyuncusudur evet fakat kobe olmasa tek başına kazandığı hiçbir yüzüğü kazanamayacak olan adamdır. keza kobe de shaq'sız o 3 tane yüzüğü alamayacak adamdır. yani bu iki adam birbirleri sayesinde bu başarıları yaşayan adamlardır. ki bunu shaq biraz sonra diyeceğim cümle ile doğruluyor.

    kendisine bu kadar yararı olan adama çakıp, daha lige gireli 2 sene olmuş adamı yüceltmek falan herşeyden önce karakterli birine yakışmayacak davranıştır. nesini gördün wade'in de sana 3 şampiyonlukta yardımcı olan adama çakıyorsun? daha sonra wade bile bunu dürüst bulmadığını söylüyor. tabii zaman geçiyor, ikisi arasındaki kavgalar shaq'ın kariyerinin sonuna gelmesiyle azalıyor ve shaq'a emekli olduğu gün soruyu soruyorlar "garnett, wade, kobe, lebron gibi adamlarla oynadın, en iyi kimdi" diye soruyorlar. shaq cevap vermiyor soruya fakat sadece kobe ile ilgili olumlu şekilde konuşuyor.

    "lakers'tan niye ayrıldın? sebep kobe miydi?" diye soruyorlar verdiği cevap ise "kobe ile olayların alakası yoktu, ben sadece daha fazla para ediyordum fakat bana bunu vermediler" diye bütün bu yaptıklarını açıklayan cümleyi kuruyor.

    yani shaq alamadığı dolarlar yüzünden kobe'ye sardığını itiraf ediyor. hatta ve hatta kendisine son olarak şu soru geliyor; lakers'tan ayrılmak hata mıydı? işte orada shaq'ın en büyük itirafı geliyor. "hiçbir zaman 'eğer' demem ama biz beraber kalsaydık değil 3, 6 tane şampiyonluk kazanırdık, tarihin gördüğü en iyi ikililerden biriydik" diyor.

    işte sevgili sözlük, durumlar böyleyken böyle. eğer hala kalkıp "kobe shaq'ı gönderdi" diyecek adam varsa, bu sadece çok büyük nefrettendir.

  • youtube'da bir süredir meydana gelen durumdur. milyonlarca izlenmiş cover videolarına bakıyorum kızın sesi abartıldığı kadar değil ve her yer bunlarla dolu, sesi daha güzel olan arkadaşlarım var.

    bu durumun ortaya çıkmasının türk erkeklerinin abazalığından kaynaklanmakta olduğunu düşünmekteyim.

    edit: verdiğim şarkı linki yanlış anlaşılabildiği için kaldırıldı.

    edit2: fürya değil furya imiş doğrusu, özür dilerim.

  • şu emre mordan topu tekte alırım diyerek kayan ukraynalı futbolcu kim? emre topu bir sola çekti, herifçioğlu o kaymanın şiddetiyle kameranın kadrajından çıktı, bizim eve geldi. oturduk çay, sigara muhabbet ediyoruz.

    debe editi: bir gün her nefs debe'yi tadacaktır.

  • üstteki yazar realiteden o kadar uzak ki tam olarak neye yakın bir türlü anlayamadığım başlık,her argümanına bir cevap mutlaka var ama (bkz: burasi turkiye) burda at,avrat,silah emanet edilmez.toplu taşıma hiç de öyle avrupadaki gibi rahat bir ulaşım yöntemi değil.sana ütopyanda tatlı rüyalar

    çok sayıda yazarın ısrarı üzerine gelen edit:şükela modu kullananlar için üstteki yazar: (bkz: #92175541)