hesabın var mı? giriş yap

  • an itibariyle yandaş cnn turk ekranlarında "help turkey" paylaşımları tuzak mı diye utanmadan yayın yapıyorlar.

    efendim neymiş böyle paylaşımda bulunarak türkiye cumhuriyeti devletini aciz gösteriyormuşuz. devletimizin gücü yeterliymiş.

    ulan adi herifler, kaç gündür ülke alev alev yanıyor, söndürebildiniz mi?

    edit: dün yetmedi, bugün de tartışıyorlar....

    bunların inadına herkesi daha fazla "help turkey" paylaşımı yapmaya davet ediyorum. bunların bu yangınları söndüreceği yok...memleket yanıyor adamlar hala prestij peşinde, turizm peşinde...

  • birinin çıkıp acilen yalanlaması gerekn iddia. yemin ediyorum sinirden kendimi sevicem şimdi.

    yahu bu kadın ne iş yapar? programının vasfı nedir? günde 3 saat boş muhabbet etmek için bu kadar para alabilir hale nasıl geldi bu kadın?

    komik desem değil. eğlenceli desem değil. yeri doldurulamaz desem değil. eğitici desem değil. faydalı desem değil. bir bok değil ulan! günde 50.000 lira nedir yahu?

    kriterlerin ne? e hadi siz bir çay için demek için bu kadar para nasıl kazanabilir bir insan?

    sümeyyenin maaşından sonra en çok sinirlendiğim para kazanma durumu bu oldu sanırım. bir süre atlatamam bunun şokunu.

  • basın toplantısında ali ağaoğlu tarafından ciddi ciddi yapılan espiri.

    şimdi bu "ağaoğlu central park" projesini tanıtmak için bakırköy'deki satış ofisinde lansman düzenledi. önce emlaktaki durgunluktan dem vurdu, alım gücünden yakındı falan sonra konuyu türkiye'de patlayan bombalara getirdi ve şöyle devam etti, "pazar günü ortaköy'deki evimdeydim. ev boğazı baştan sonra görüyor. baktım köprüden 5 dakikada bir araç geçiyor, normalde trafik olması gerekirken çok seyrek araç geçiyor. ben dedim teröristlere inat evde oturmayacağım. ortanca hanımı aldım bir de 10 yaşındaki oğlumu çıktım istiklale. hem benim için nostalji oldu. bombanın patladığı noktaya gittim. baktım millet fakir sadece karanfil bırakıyor, ben gittim gül bıraktım."
    sonra salonda kahkahalar, gülüşmeler yankılandı falan.

    fakir espirisini ali ağaoğlu'nun bizzat kendisi yapması kulağa gerçekten komik geliyor ancak bu espriyi patlama üzerinden yapması son derece itici geldi. olay daha yeni oldu kameralar da kayıttaydı. bir iki saate düşer sanırım.

    bir de "ortanca hanım" ne demek ya?

    zorunlu edit: arkadaşlar özel mesajdan sürekli kaynak soruyor. bakın toplantıda en az 6-7 kamera vardı. ajanslar oradaydı, ekonomi programı yapan gazeteciler oradaydı. zaten toplantıya giden medya belli. varsa bir babayiğit o kısmı koysun youtube'a. durduk yere öyle bir şeyi uydurmam, yazmam.

    edit2: nihayet biri yüklemiş. görüntü entriye eklendi.

    büdüt: ohaaa ya! yemeğe indim geldim ortalık çalkalanmış. tüm haber sitelerine düşmüş.

    debe editi: bu kadar gündem olacağını beklememiştim. çünkü o toplantıya havuz medyası gitmişti. ağaoğlu buna güvenerek saçmalamakta beis görmedi. orada yaşanan olayı buraya taşımasaydım sanırım bu olay halı altına süpürülecekti. ayrıca akşam haber bültenlerini patlamış mısırla izledim. kusura bakma alicim canını sıktım kib. ss (bkz: swh)

    debe editi2: konu meclise taşınıyor. millet istiklal caddesinde karanfillerle yürüyor. vay anam vay!

  • 2019 yılında kızı ölmüş bir babaya bile her türlü işkenceyi yapacak kadar ahlaksızlaşmış, kendi bekaları dışında gözleri hiçbir şeyi görmeyen insan müsveddelerin son icraatı. yazıklar olsun rabia'nın ve babasının tüm bedduları üzerinizde olsun.

  • pazar günü içimden, geldi, kahvaltıyla akşam yemeğini ben hazırladım. normal zamanlarda, mutfaktaki yardımım üst raflardan bir şeyler almakla sınırlı. aslında fena değilim yemek yapmakta ama işime gelmiyor hazır yapan varken.

    kız arkadaş - napıyorsun?
    ben - yemek hazırlıyorum.
    kız arkadaş - e kahvaltıyı da hazırladın.
    ben - olsun sen hep hazırlıyon.
    kız arkadaş - ben de içeri gidip, bağıra çağıra küfrederek fifa oynayayım bari.
    ben- ...

  • topluca değerlendirmek istediğim bilgi kirliliğidir. madde madde ele alalım;

    - dip çekimi şarttır, balık dışkıları nitrat yapar amonyak yapar.
    cevab; nah yapar. balıklar protein sentezi sonucu oluşan amonyağı böbrek yoluyla ve solungaçlarından atar. %5 kadarı dışkıda bulunur, bu da tamamen göz ardı edilebilecek bir orandır. sen üreyi sıçarken mi atıyorsun birader demek lazım bok nitrat yapar diyene. ayrıca; aşırı yemleme yapmıyorsak, yani dipte saatlerce yenmemiş yemler kalmıyorsa ve sistemimiz kumlu ise, dip çekimi yapmazsak sistemimiz çok daha sağlıklı çalışır. bunun sebebi dışkının ve bitki çürüklerinin nitrifikasyon bakterileri için mükemmel bir organik gıda olması, ayrıca yüzey alanları itibariyle ev olmasıdır. nitrat mitrat yapan dip kirliliği aşırı yemleme sonucu uzun süre dipte kalıp çürüyen yemlerdir. ayrıca balıklara da haddinden fazla yem verirseniz o da nitratı artırır sindirim sonucu solungaçtan atılan amonyak ile. son not da şu olsun; kalitesiz yemdeki, balıklara uygun olmayan aminoasitler de protein sentezinde tam randımanlı işe yaramayarak daha fazla amonyak halinde atılır. yani yemlemeyi düzgün yaparsanız (yapmıyorsanız da akvaryum ile işiniz ne lan) dip çekimi değil, üstten gereğince su değişimi esastır.

    - kum yerine çakıl kullanalım daha güzel görüküyor, hem de şu renkli boyalı çakıllar nefis olüyuor.
    cevab; taban malzemesinde ne kadar ince materyal kullanırsanız o kadar iyi. tabi bunun da bir sınırı var. pudra şekeri kıvamındaki toz gibi kum bitki köklerinin su ile alışverişini engeller, bitkileri boğar. bitki olmayan tanganika falan gibi sert su balıklarının akvaryumunda aşırı ince kum kullanılabilir tabi, hatta daha iyi olur bu kum kazıcı balıklar için. bitkili, standart bir akvaryumda 0,5 mm silis kumu mükemmel sonuç verecektir hem nitrifikasyon bakterilerine, hem denitrifikasyon bakterilerine hem de bitkilere. oksijensiz ortam oluşması sonucu anaerob bakteriler de nitrifikasyon sonucu oluşan nitratı sentezleyecek, azot gazı halinde sistemden atacaktır. buradaki kritik nokta, dipte oksijensiz ortam oluştuğunda hidrojen sülfür gibi zehirli bileşikler de çıkabilecektir (balık için zehirli, sizin için değil), bunu engellemenin iki yöntemi var, birisi kumu mümkün olduğunca karıştırmamak, kurcalayıp oksijensiz yerlerin oksijen almasına sebep olmamak (özellikle bol bol yeni bitki dikerken yavaş hareket etmek, bitki sökerken aşırı köklenmişse, bitkiyi hafifçe vida gibi oynatarak kaldırmak ve tüm kökleri çıkartmadan, bitkinin kıçında 2 cm kök kalacak şekilde makasla kesip kökleri dipte bırakmak önemlidir). ikincisi ise kendi kendiliğine gelişen bir süreç; minare salyangozları bir şekilde akvaryumunuzda üreyecektir, bunlar dipteki yem artıklarını da yerler sistem bakterilerini şoklamayacak kadar yavaş olarak oksijensiz bölgelerde sirkülasyon sağlarlar ve zehirli atıkların oluşmasını engellerler. aşırı yemleme yapmadığınız sürece de kolay kolay aşırı üremezler.

    - yavru discus kumlu-bitkili akvaryumda yanık kalır, hastalanıp ölür. kumlu akvaryumda gereğince su değişimi yapılamaz (discusçular günde %50 civarı su değiştirirler), nitrat patlar balık hastalanır, yanık kalır, büyümez, şekli bozulur vs.
    cevab; discusun doğası asidik su, ince kum, bol organik tortu, çok hafif akıntı ve loş ağaç kökleri içerir. eğer sisteminizi sıkça yapılan yanlışlar ve ezberlenmiş yanlış genel kanılar ile kurarsanız, bu önyargılara bir taş da siz eklemiş olursunuz. nispeten ince kum kullanmış, takribi 3-5 ay başka balıklarla çalışarak bakteri kolonisi güçlenmiş(discuslar eklenmeden 3-5 gün önce diğer balıkları çıkartmak akıllıca olacaktır hastalıklar açısından, ama bu süreyi abartmayın, atık bulamayan bakterileriniz de azalabilir, sıkıntı olabilir, uzun süre bekleyecek ise akvaryum, her gün çok çok az yem atın balık varmış gibi, idare eder), dipte organik atık tortuları oluşmuş sağlıklı yürüyen bir akvaryuma haddini aşmayacak şekilde discus koyarsanız (burada sayı vermek zor, her sistem kendi sınırını yaratır, iyi gözlemlenmeli), dana yüreği gibi ticari kaygılarla keşfedilmiş, ortalama ömrü 15 sene olan discusunuzu 3-4 senede onlarca kere yumurtlayıp sonra karaciğer yağlanmasından ölecek obez 20 cm lik şişkolar haline getirecek yemleri kullanmazsanız, börtü böcek, meyve falan ile desteklenmiş bir new life spectrum diyeti (artemia yemeyi bıraktıktan sonra nls grow formula ilk 4 ay, sonra nls thera +a 6 ay, sonra nls discus formula ile. başka yeme para harcamamanızı öneririm. piyasadaki en muhteşem yem firmasıdır nls) ile tosuncuklarınızı uzun yıllar besleyebilirsiniz. yeter ki ezber akvaryumcu ve üretici bilgilerine aldanmayıp bol araştırın, gözlemleyin, doğayı kavramaya çalışın. su değişimleri de discuslarınız yavru iken sisteminizi çökertmeyecek, sistem bakterilerini ve balıklarınızı ph şokuna sokmayacak en yüksek oranda yapıp(çok kabaca atıyorum, 3 günde bir %25) 1. yaşlarından sonra da kafanıza göre yapabilirsiniz (nitrat durumunu öngörerek, zaten öğrenmiş olursunuz bir şekilde, test kiti falan filan). kısaca; olmaz dememek lazım, balıkları almadan önce işin özünü kavramak lazım.

    - balıkları sevemeyiz.
    cevab; kim demiş!
    http://a1107.hizliresim.com/11/7/22/3532.jpg
    http://b1107.hizliresim.com/11/7/22/3563.jpg

    son olarak en büyük akvaryumumun dandik telefonla çekilmiş son halinin resimleri ve diğer bir resmi paylaşmak istiyorum; balıklar şu an 15 aylık, 2 aylıkken yerli üreticiden alınıp, yukarıda bahsettiğim dinamiklerle bu hale geldiler. beni de hiç yormadılar. 3 aydır su değiştirmiyorum, takır tukur yumurtluyorlar, üretmeye üşendiğim için de yumurtaları çıkarttırmıyorum :) ne değiştirecem lan her gün 200 litre su. hem böyle bitkili kumlu daha güzel, hem onlar mutlu hem ben. utanmasam koynuma alıp sevicem ama dışarıda ölüyorlar :/

    3 ay önceki hali, çiftim yumurtaların başında;
    http://a1107.hizliresim.com/11/7/22/3623.jpg

    demin çektim;
    http://a1107.hizliresim.com/11/7/22/3603.jpg
    http://b1107.hizliresim.com/11/7/22/3608.jpg

    yanlış ezbere hayır ve sağlıklı balıklar...

    not: resimler ilk tıklanınca bende internal server error veriyor. yenileyince çıkıyor.