ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yunus karaca
-
çocuğun yarışmada birinci olması yaptığı esprilerden daha komik amk.
tanım: yetenek bilmem ne isimli yarışma programı dönem birincisiymiş.
bir erkeğe söylenebilecek en güzel şey
-
seviselim ama iliski istemiyorum.
50 yıl içinde robotlarla ilişkiye girecek olmamız
-
(bkz: çipim değilsin)
suna kıraç
-
kendisinin dediği gibi "ekonomik zorluklar aşılır, siyasi krizler çözümlenir, ancak çocukları harcanmış bir toplumu yeniden onarmak mümkün değildir.”
eğitim için elinden geleni fazlasıyla yapmıştı. allah rahmet eylesin. bu ülkeye kattığın her şey için teşekkürler
bir erkek olarak yaşanılan en büyük kız tacizi
-
yanıma genç bir kız geldi. yanağım'dan makas aldı ve beni öptü. ben şok oldum daha 3 yaşındaydım. zor günlerdi.
dedesi köylü olmayan insan
-
her iki dedem de köylü değildi. ikisi de memleketlerinden 4-5 yaş civarı aileleriyle çıkıp başkente gelmiş, her ikisi de memur olmayı seçmiş. hatta bir tanesi 1950 de ankaranin belediyecilik anlayışla yapılan ilk semtinden taksitle ev almış. yanlış duymadınız. 1950 de milletin boş arsaları telle çevirip benim dediği zamanlarda adam gitmiş taksitle ev almış. dedelerden memuruz yani biz. babam da anam da memurdu. hal böyleyken ben de dünyaca ünlü bir tasarımcı falan olamazdım heralde ola ola ben de memurum oldum :)
ha tabii bir de her iki dedenin de köylü olmaması demek ilkokulda yazin millet köyüne giderken senin gidecek bir köyün olmaması demek o yaşlarda üzülmek demek..
içinde marka ismi geçen şarkılar
deney tasarımı
-
en basit anlatımıyla anlatmak gerekirse,
bir ilkokul çocuğu okula aç gittiğinde verimi %30 düşüyor.
aynı çocuk uykusuz gittiğinde ise verimi %20 düşüyor.
ve o müthiş gün geliyor. çocuk hem aç hem uykusuz gidiyor. herkes %30+%20 = %50 verim düşüklüğü beklerken çocuk %90 falan verimi düşüyor.
işte türk sanayisinde de yapılan en büyük yanlış. bütün faktörlerin birbiriyle etkileşimi olabileceğini gözden kaçırıyoruz hep. senelerin saha müdürleri cidden düz mantıkla yaklaşabiliyor proseslere. ama deney tasarımıyla, alakasız denilen bütün aktivasyonları birbiriyle ilişkilendirebiliyoruz.
çanakkale'de ingilizleri kaçıran evliya bulutu
-
sarıkamış'ta, filistin'de, trablus'ta ve sair cephelerde ortaya çıkmayan evliyalardır.
yiğit özgür
-
nette hiç bir yerde karikatürleri olmayan sadece scan edilmiş halde bulabileceğiniz muhteşem karikatüristlerden biri.
adam la kadın yatakta yatmaktadırlar
adam eliyle pipisini tutarken
adam : naciye bak kahvaltını yatağına getirdim
kadın: istemem sen ye hayvan herif
adam : aa valla olmaz, bari sıcak bişeyler iç.
o sırada cocuk kapıdan bakar
"ne pis bi aşkın meyvesiyim lan ben"
sevgiliyi beklemek
-
annem, ben dört ya da beş yaşlarındayken gündelige başladı. babamın fırında (fırın işçisiydi), abilerimin okulda ve annemin gündelikte olduğu karanlık kış günlerinde evde tek başıma kalmaya korkar ve annemin evin anahtarını boynuma asmam için yaptığı kolyeyi başımdan geçirip dışarı çıkardım; bilmediğim sokaklara girip orada kaybolmak için. kaybolup, evi bulmaya çalışırken vaktin daha hızlı geçtiğini keşfetmiştim çünkü.
sevgiliyi beklemek de biraz bunun gibi bir duygu. boynunuzdaki anahtar yerine kalbinizde sevgisi, aklınızda imgesi, dünyaya açılıp vakit geçsin diye kaybolmak sevgiliyi beklemek.
5 yılda 270 makale yazan akademisyen
-
evet, türkiye'dedir. meşhur olan en psikopat biliminsanları bile bu kadar makaleyi kariyerleri boyunca ancak yazabilirken, güzel ülkemizde farkedilmeyen dehalar bu sayıyı 5 yıla sığdırabilmekte. o değil de haftada bir bilimsel makaleye denk geliyor, çok merak ediyorum "buradan da bir skandal patlar mı acaba" diye (nitekim bkz: fizikte bilimsel aşırma skandalı) , umarım öyle bir şey değildir ama yine de bunca zamandır mustafa saltı da dahil olmak üzere bu derece kısa zamanda bu kadar fazla makale yazan birini görmemiştim.
http://fen.ege.edu.tr/~jfourier35/
edit: bu başlığı açtıktan sonra sayfa içeriği nedense uçuverdi.
edit2: "editör"ü olduğu dergilerden birinin sayfasındaki makale listesi:
http://www.sapub.org/…journalid=1070&personid=16145
edit3: 1 haziran 2012 itibari ile universite ile ilisiginin kesildigi haberleri dolasmakta. bolum websayfasindan ismi de silinmis.
edit4: doktora tezinin tamamen kopyala-yapıştır olduğu ortaya çıktı*. tezi de iptal edilmiş. ama hiç bir resmi kurumdan, tek bir resmi açıklama gelmedi. intihalin kendisinden ziyade bu sessizlik türkiye akademisinin utancı olarak hatırlanılmalıdır. bir makalesi çok prestijli bir dergi olan journal of mathematical physics'ten geri çekildi.
edit5: leiden ranking'e göre ege üniversitesi matematik ve bilgisayar bilimlerinde kendisinin makaleleri ile dünya ikincisi oldu. olay türkiye'den insanların leiden ranking'i uyarması ile dikkatleri çekti, en sonunda milliyet ege'ye manşetten haber oldu: http://i.imgur.com/ew2pe0p.jpg (bkz: #35638118)