hesabın var mı? giriş yap

  • bir garip yasak. habere göre bir miktar para harcanan (yasak olduğu için miktarını yazamıyorum) cumhurbaşkanlığı konserleri hakkında paylaşım yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulacakmış.

    haber

    edit: bazı aktroll arkadaşlar "konuşmanın neresi yasak, sadece asılsız iddia ve çarpıtma yasak" demiş. oğlum size göre beğenmediğiniz her konuşma asılsız iddia, çarpıtma, yalan zaten; beğenmediğiniz herkes de zillet, hain, terörist. bir günde yalanı doğru, doğruyu yalan ilan edebilen, ülkedeki tüm gerçekliği alt üst etmiş adamlar gelip bana akıl veriyor. bugün bu konser hakkında kötü konuşmak zaten asılsız kılıfıyla suç teşkil edecek, iyi konuşmanın da bir garantisi yok, belki yarın işler değişecek, kandırılmış olacaksınız, bu kez de vay sen nasıl bu konserler hakkında iyi konuşmuştun diyerek suçlu sayacaksınız. o yüzden konuşmamak en iyisi.

  • biraz önce haberdar olduğum ve gece gece beni hüzünlendiren balina. yalnızlığı severim de, böylesini değil.

  • --- spoiler ---

    spider-man’in modern dönem sinema macerası 2002 yılında sam raimi’nin yönetmenliğinde ve tobey maguire‘ın suretinde başladı. bu filmleri 2004 ve 2007 yıllarında iki devam filmi takip etti. raimi’nin filmleri sadece spider-man için değil tüm süper kahraman uyarlamaları için önem taşımakta. 2000’li yıllar sonrası süper kahramanların bu derece popülerleşmesinde son derece önemli yere sahipler.

    2012 yılında raimi’den sonra bayrağı devralan mark webb döneminde ise daha farklı bir misyonla hareket eden bir seri görüyoruz. andrew garfield’ın başrolünü oynadığı seri öncesine reset atıp, evren kurma isteği ile hareket etmişti. 3. ve 4. filmlerin vizyon tarihi verilmiş, sinister six ve venom filmleri duyurulmuştu. hatta her şey yolunda gitse spider-man 2099, spider-man: kraven gibi çeşitli spin-off’larda gelecekti. lakin the amazing spider-man 2 çok yüksek bütçesine karşın sony’nin istediği gişeyi yapamadı ve bütün evren iptal edildi.

    kısaca özet geçtiğimiz bu kısım işte bizi spider-man: homecoming’e getirdi. bu sefer tom holland tarafından canlandırılan kahramanımızın en büyük farklı elbette ki marvel cinematic universe’te geçiyor olması. holland’ın spider-man’ini az da olsa çok etkili şekilde geçtiğimiz sene vizyona giren captain america: civil war filminde görmüştük. özellikle tom holland’ın harika şekilde canlandırdığı ve uzun yıllardır herkesin görmek istediği doğru peter parker yorumu izleyicinin büyük bir kısmını etkilemişti.

    spider-man: homecoming filmi peter parker’ın çektiği video günlüğü ile açılıp civil war zamanını ve bu filmi son derece başarılı bir şekilde bağlıyor. filmin ana konusuna baktığımızda kendisini ispat etmeye çalışan bir spider-man görüyoruz. bu spider-man, her şeyden önce çok heyecanlı bir spider-man. diğer spider-man uyarlamalarına kıyasla spider-man olmak için daha fazla yanıp tutuşan bir karakter var karşımızda. 15 yaşında bu güçlere sahip, iyi bir şeyler yapmak isteyen bir çocuğun heyecanını film çok başarılı bir şekilde aktarmış. film boyunca peter’ın heyecanını paylaşmamak mümkün değil.

    karşısında ise kendisinin tamamen zıttı bir karakter var. kendisi ne kadar genç ve heyecanlıysa rakibi kendisinden çok daha yaşlı ve hayatın zorluklarıyla kendi doğrularıyla mücadele eden bir adam. bunu yaparken şiddete başvurmaktan asla çekinmeyen biri. yani adrian toomes/vulture. toomes'u flashback sahnesinde avengers'ın karıştığı büyük olayların arkasından olay yerlerinin temizlenmesiyle ilgilenen bir organizasyonun başında görüyoruz. tony tarafından finanse edilen damage control'ün bu işi devralmasıyla kendi işinden oluyor ve bütün yatırımları karşılıksız kalıyor. o zaman kadar topladıkları gelişmiş silahlarla kendi ekipmanını kurup, sokak seviyesinde bu gelişmiş silahların ticaretine atılıyor. vulture karakteri çok başarılı bir villain olmuş. özellikle motivasyonu son derece başarılı işlenmiş. vulture'ın bu derece etkili olmasında elbette michael keaton'ın payı çok büyük. keaton, harika bir oyunculuk sergilemiş.

    film marvel cinematic universe'ün ağır topları ile sokak seviyesi karakterleri arasındaki ilişkiyi bize çok iyi yansıtıyor. vulture tarzı villainların ıron man, thor, captain america gibi kendilerinden çok daha üstün karakterlerin radarlarına girmemelerini çok güzel bir temelle anlatıyor. tony stark'ın silah ticaretini fbı'a haber vermesi bu düzenin süper kahramanlarla birlikte nasıl işlediğine güzel bir örnek olarak verilebilir filmde. işte spider-man'de karakter olarak tam bu noktada arada kalan bir karakter. her ne kadar mahallesinin süper kahramanı konumunda olsa da üstün güçleri ile çok daha büyük işler yapmak istiyor. üst üste gelişen olaylar hem spider-man için hem de vulture için sokak seviyesinin üzerine çıkıyor.

    filmin öncesinde kimi seyirciyi korkutan acaba tony stark bütün filmi ele geçirir mi korkusu tony'nin filmdeki rolünün oranının harika ayarlanmasıyla karşılıksız çıkıyor. hatta happy'nin filmde tony'den daha fazla göründüğünü söylemek mümkün. hakeza, spider-man'in mcu'ya tony stark aracılıyla girdiğini düşünürsek kendisinin bu filmdeki varlığı çok anlam kazanıyor. peter'ın karakterizasyonunun gelişmesinde çok önemli bir yer tutuyor.

    yan karakterleri genel olarak beğendim. özellikle ned ön palan çıkıyor. peter ile arkadaşlığı filmin lokomotif güçlerinden. may hala'yı beğendim. öncekilerden çok farklı. çizgi romanlardan da çok farklı ama başarılı şekilde modernize edilmiş. flash, liz gibi karakterler ne iyi ne kötü. olması gerektiği kadar diye düşünüyorum. michelle ise bambaşka bir konu. filmin sonundaki mj sürprizi tahmin ettiğimiz bir şeydi. ama hem michelle hem de mj olması gerçeği artık ikinci filmde çözüme kavuşacaktır. ben ikinci filmde mj kimliğini tamamen giyeceğini düşünüyorum. shocker karakterleri de filme güzel yedirilmiş. çizgi romanlardaki miles morales'in amcası aaron davis, betty ve the tinkerer karakterleri de filmde gözden kaçmayan unsurlardan. ikinci filmin villain'ı olmaya göz kırpan mac gargan'da dikkatli seyircinin örümcek hislerini uyandırıyor.

    spider-man'in filmde kullandığı kostümü de çok beğendim. filmde yer yer kostümün bu derece teknolojik olması kafalarda soru işareti barındırsa da film bunu çok iyi işlemeyi başarmış. zırhın yapay zekası karen ise filme çok güzel bir hava katmış. peter geveze ve şaka yapmayı seven bir karakter. yapay zekalı zırhın varlığı çizgi romanlardaki kendi kendine konuşan peter fikrine doğru bir şekilde uyum sağlamış. filmin sonlarına doğru zırhtan olması ve kendi yaptığı kostümle kendisini ispatlaması filmin en önemli anlarını oluşturuyor. zamanında ıron man 3 ile sorulan zırh mı insanı kahraman yapar ? yoksa içindeki mi ? sorusu yine içinde ıron man'in olduğu başka bir filmde ıron man 3'ten çok daha başarılı cevaplanmış. filmin sonunda gözüken ıron spider kostümü ise çizgi romandaki orijinal kostüm ile bu filmdeki kostümün güzel bir birleşimi. muhtemelen avengers: ınfinity war'da o kostümü kahramanımızın üstünde göreceğiz.

    filmde yine gözden kaçmayan bir unsurda avengers binasının satılıyor olması. herhangi bir alıcıdan bahsedilmedi. ama bu alıcının norman osborn olduğunu düşünüyorum. new york'a avengers binasını alarak yerleşen ve oğlu harry'yi peter'ın okuluna gönderecek olan bir osborn karakteri mcu içerisinde başarılı bir şekilde yer bulacaktır. devam filmlerinde başta osborn'lar olmak üzere daily bugle, j. jonah jameson, daha mj gibi hareket eden bir mj gibi spider-man'e ait daha fazla unsurun kullanılmasını bekliyorum.

    spider-man: homecoming ile şunu gördük. peter parker kahraman olmak konusunda çok tecrübesiz ve sayısız hata yapan bir çocuk. film boyu bu kahramanlığı öğrendi. gelecek filmlerde de bu kahramanlığı öğrenmeye devam edecek. her filmde daha fazla olgunlaşacak. serinin gidişatı açısından bakıldığında her filmin dozajı arttıra arttıra gideceğini ve çizgi romanlardaki çok güçlü ve karanlık villainların belli bir süre gözükmeyeceğini düşünüyorum. venom, kraven, carnage gibi herkesin en çok görmek istediği villainlar bu kurulan atmosferin ve yaratılan spider-man karakterinin çok üzerinde karakterler. shocker ile dövüşürken bu derece zorlanan bir spider-man'in kraven ve venom gibi villainlara karşı dayanabilmesi imkansız. mcu içerisindeki spider-man birden fazla üçlemeye sahip olacaksa. lise üçlemesinde çıkabileceğimiz en üst nokta sinister six gibi duruyor. sinister six gelecekse doctor octopus'un da olacağını beklemeliyiz. üniversite zamanına geçersek belki kraven gibi villainları görebiliriz. bu filmden sonra sony'nin neden venom, kraven ve black cat gibi filmleri ayrı yapmak istediğini daha net bir şekilde görebiliyoruz.

    sözün özü spider-man: homecoming, son derece başarılı bir peter parker karakterine sahip, güzel yazılmış, güzel yönetilmiş ve harikulade bir şekilde oynanmış çok doğru bir spider-man filmi. umuyorum ki marvel ve sony'nin arasında herhangi bir problem olmaz ve bu spider-man'i çok uzun yıllar marvel cinematic universe'de görebiliriz. harry potter sistemine benzer şekilde bir büyüme öyküsünü spider-man'de senelerce izlemek çok keyifli olacaktır.

    --- spoiler ---

  • gelen sıcak para 1 trilyon doların üzerinde . özel sektörle birlikte borç 500 milyar doların üzerinde . gelen sıcak parayı dengelemek için basılan para 2 trilyon tl nin üzerinde . toplanan vergi enflasyonist sistemin ürünü olarak hala %300 lere varıyor . ihracat altın , eoro , gümüş , bakır , petrol üzerinden eskinin 40 milyar doları ne ise hemen hemen o
    imf ye borç vardı ama bugün imf nin temsil ettiği ülkelerin bankaları ki ermenistan dahil türkiyedeki kar eden her kuruluşun sahibi .
    vatandaşın hane halkı toplam borcu ki yabancı bankalaradır bu rakam , 5 milyar dolardan 150 milyar dolara çıkmış . bunlar ekonomik göstergeler.
    ortadoğuda ne kadar ülke varsa sınırlarını kapatmış bize. kuzey afrikada türk uçak ve gemilerine vur emri var ve yaptılar zaten .
    ab tamamen askıya alınmış , vatandaşın güvenliği içler acısı. sınırımızda hem terör örgütleri cirit atıyor hem garip bir savaşın içindeyiz.
    2 milyondan fazla yabancıyı maaşa bağlamışız . ülkede milyonlarca işsiz var ama yatırım yok . yalan söyleyen bir din adamı 1000 asgari ücretlinin maaşına arabaya biniyor ve utanmıyor .
    yargının bağımsızlığı tamamen askıya alınmış ki açık açık da söylüyorlar.
    bu rejim bildiğin hitler rejimi

  • kalkıpta taliban gibi diğer insanlara musallat olmadıkları sürece damacanaya bile tapsalar, 10 kat elbisenin içinde bile yaşasalar umurumda olmaz.

    ama hepimiz biliyoruz bunların eline fırsat geçerse herkesi kendileri gibi yapmak isterler. bizim onlara gösterdiğimiz hoşgürüyü onlar bize göstermez çünkü hepimiz kafir ve cehennemlik insanlarız onlara göre.

    edit: özelden öyle şey yapmazlar diye yazanlar oluyor. alın size daha taze yeni olay.
    (bkz: cubbeli ahmetin ebrar karakurt tweetleri)

    edit2: kimseye zararı olmayan caferi grupları diyorlar. kimseye zararı olmayan adamlar ne hakla son sesle arapça birşey açıyorlar. (not: türkçe olsada öyle son ses vererek kimseyi rahatsız etmeye hakları yok.)

    edit3: cübbelinin bunlarla ne alakası var diyorlar. ben bunlarla alakası var demiyorum. cübbeli gibiler kendilerine saygı beklerken aynı görüşte olmayanlara tahammül edemiyorlar. gidin fatihte bir lgbt yürüyüşü yapın bakalım oradakiler sessiz sakın izleyecekler mi?

    edit4: anlaşılan ortalama iq seviyesi düşük, millet anlamıyor yazdıklarımı. hala kalkmış cübbeliyi veya bunları bana savunuyorlar. en kısa hali ile mezhebleri farklı olsa bile aynı kitaba inanıyorlar ve bu kitapta kendilerinden olmayanlara sevgi pütürcüğü gibi davranın yazmıyor. daha kötü şeyler yazıyor. ılla test etmek isterseniz gidin ben geyim deyin bakalım size nasıl davranacaklar.

    son edit: anlaşılan millet fetöden ders çıkarmamış. bu tarzda oluşumların eline fırsat geçse fetö gibi ülkenin içine ederler.

  • sevgili erkek okuyucu,

    sevgilisi olsun, yakın arkadaşı olsun, aileden biri, iş arkadaşı ya da herhangi biri olsun çevresindeki erkeklerin hal ve tavırlarına dikkat eden bir kadın olarak nacizhane bazı fikirlerimi paylaşmak istedim... ister saçma bulur hemen okumayı bırakırsın, ister anlamlı bulur hayatına uygularsın orası sana kalmış... hepsini uygulamasan bile kafana yatanları bile uygulasan emin ol kadınların gözünde pirim yapacağın kesin... fazla uzatmayım özetle benim gözümde bir erkekte şık duran davranışları sıralamaya başlayım.

    1 - kapılardan geçerken yol vermek: çok standart, genel bir görüştür esasında bu... emin olun yanınızdaki her kim olursa olsun, yaşı kaç olursa olsun ve aranızdaki ilişki tipi ne olursa olsun ( sevgili, arkadaş, aile..) bu davranış her zaman yanınızdaki dişi üzerinde etki yaratır ve size puan kazandırır. eğer geçtiğiniz kapı kapalı ise bu kapıyı açmanız gerçekten de bir kadın için herşeyden de öte gerçekten müteşekkirlik uyandıracak bir tavırdır da aynı zamanda... bazen kapılar çok ağır olabiliyor ve gücünüz yetemeyebiliyor o nedenle kapıyı açarak size dostça bir yardım elinin uzanması gerçekten de çok şık bir davranış... tabi bunun karşılığında karşınızdaki kadının da size teşekkür etmesi de bir kadın için şık bir davranıştır.

    2- araba kapısı açmak: bu biraz farklı. bu her kadına yapılmaması gereken bir davranıştır bence. bu sadece sizin için özel olan bir kadına yapılmalı; sevgiliniz veya anneniz gibi. aslında bunun herzaman yapılması da gerekmiyor ama örneğin özel bir gece dışarı çıkıyorsanız, özel bir yemeğe gidiyorsanız, bir düğüne gidiyorsanız ya da o gün sevgiliniz çok özenerek giyinmiş ve çok şıksa, arabaya binerken önce kadına kapıyı açmak ve dinmesine yardımcı olduktan sonra kapısını kapatmak her zaman çok şık bir davranıştır. hoşluk verir, sevgiliyi daha bir çok sevdirir..

    3- dik merdivenlerden inerken veya yüksek bir yerden inmesi gerektiğinde elinden tutmak: bunun için illa bir kadının sevgiliniz olmasına gerek yok... bunu tamamen iyi niyetle ve yardım amaçlı yaptığınız sürece karşınızdaki kadını tanımasanız bile, karşınızda rahatsızlık uyandırmazsınız, bilakis çok şık duran bir hareket olur. bazen merdivenler çok dik oluyor ve özellikle topuklu ayakkabınız varsa inmeniz çok zorlaşıyor ama sizn elinizi tutarak destek veren biri olduğu taktirde inişiniz daha kolaylaşıyor ve düşme riskiniz de azalıyor. tabi burana elini tutmaktan kastım el ele yürümek değil son bir kaç basamak bile olsa önden inip avuç içinizi açmanız ve kadının elini sizin elinizin üzerine koyarak destek alması..

    4- restaurantta masaya otururken veya kalkarken sandalyesini tutmak: bu da özellikle şık bir akşam yemeğine gittiyseniz çok şık duran bir davranıştır. elbette garsonlar da bunu yaparlar ama sizin kendi kadınınızın sandalyesini tutmanız ve onu rahat ettirmek istediğinizi ona göstermeniz bir kadin için önemlidir.. özellikle düğün dernek gibi cicili bicili kıyafetler ve yüksek topuklularla sizin o sandalyeyi itmeniz ve çekmeniz hem çok zor oluyor hem de sizinle ilgilenen ve size kendinizi iyi hissettiren biriyle birlikte olduğunuzu hissetmek gerçekten insanı daha da fazla karşısındakine aşık ediyor..

    5- montunu tutmak: bu da her zaman olmasına pek ihtiyaç olmayan bir durum olsa da ara ara kadınınızın montonu/mantosunu/ceketini tutmanız ve giydikten sonra hafifçe sarılıp öpmeniz çok çok çok şık!!!

    6- yemeğe aynı anda başlamak: yemek siparişleri genellikle masaya aynı anda gelir ama bazen arada 1-2 dakika da olsa bir zamanlama farkı olduğu zaman eğer yemeğiniz önden gelmişse ve cok açsanız yine de mümkünse sabredin derim. henuz kadının yemeği gelmeden sizin yemeğinize başlamanız hiç hoş durmuyor gerçekten. aslında bu genel geçer bir kural... yanınızda sevgiliniz, arkadaşınız (kadın,erkek fark etmez) her kim olursa olsun bu dikkat edilmesi gereken bir davranıştır.

    7- kadeh vurmak: içtiğiniz bir bira da olsa 500 liralık bir şarap da olsa ilk yudumdan önce göz göze gelerek kadeh vurmak önemlidir...

    8- çiçek almak: belki de en önemlilerinden biri... en azından benim için çok ama çom önemlidir!!! her kadın sevmez çiçek bu da bir gerçek ama kadınların %80 i için çiçek önemlidir... değerlidir... her daim prim yaptırır!!! utanmayın çiçek erkeğin elinde çirkin duran bir obje değildir... yolda elinde çiçekle yürüyen bir erkek bile etraftaki kadınların gözünde şıktır!! ha şunu da söyleyim kadın da çiçek alır... erkeğine çiçek verir... ama bu hayat boyu 1 kere olabilecek bir duygu yoğunluğuyla yapılabilecek kadar ender bir olaydır çoğu zaman... yani eğer bir kadın size çiçek almışsa ne şaşırın, ne utanın sadece o kadını sevin arkadaşlar!!

    9- baska kadinlari kesmemek: simdi, sevgili erkek okuyucu, umarim biliyorsundur ki biz kadinlar sizin yaptiginiz bir cok davranisi genellikle fark ediyoruz, kimisinde olay cikartsakta kimisini gormezden geliyoruz ya da anlamamisliktan geliyoruz ama emin olun siz etraftaki bir kadina caktirmadan da bakmaya calissaniz biz bunu fark ediyoruz. karsiliginda aldiginiz tekpilerimiz sadece tolerans seviyelerimizle alakali oluyor genellikle.... ve biliyoruz ki tum erkekler etraflarindaki kadinlara bakarlar! kimse kimseyi kandirmasin :))) bunu bu kadar emin soyleyebiliyorum cunku tum kadinlar da ayni sekilde etraflarindaki erkeklere bakarlar ve flort de ederler... hatta kadinlar genel olarak yuzdeye vuruldugu zaman erkeklerden daha fazla bile cevrelerindekilerde zararsiz flort ediyor olabilir...bu anlamda aslinda erkek ve kadin birbirinden cok da farkli degildir sadece olayi yonetme ve sinirlandirma sekilleri farkli olabilir... tabi bu elbette kisiden kisiye de farklilik gosterir o net!!! ancak ve ancak en onemli konu sudur ki, bu durum her iki taraf icin de gecerlidir ki yaninizdaki kadin sizin kankaniz yakinliginda bir kadin olmadigi takdirde ister sevgiliniz olsun iste herhangi bir kadin olsun, onunla birlikteyken etrafinizdaki kadinlari lutfen kesmeyin , ozellikle bastan asagi suzup, kalcalarina bakmayin!!! bu gecekten bir kadin gozunde cok yakisiksiz ve kotu bir izlenim uyandiran bir davranis oluyor ve emin olun karsinizdaki kadinin gozunde baya! bir puan kaybediyorsunuz... yaninizda bir kadin varken ve onunla konusurken etraftaki kadinlar ilgi alaniniz disindaymis gibi davranmaniz emin olun sizin karizmanizi cok daha fazla arttiran ve kadinin gozunde saygi uyandirmanizi saglayan birsey oluyor..

    10- ev ziyaretlerinde el bos gitmemek: evet diyelim ki bir kadinla flort etmeye basladiniz ve isler yolunda gitti sizi evine davet etti ya da bir arkadasiniz yeni bir eve cikti ve siz de hayirli olsun a gidiyorsunuz ya da bir arkadasiniz dogum yapti ziyaretine gidiyorsunuz vs vs vs... kadinlar konu olunca bir ev, hastane ziyareti varsa sizin icin şık duracak davranis giderken bir cicek, cikolata, ev hediyesi, sarap vs vs artik o anki durum ne getiriyorsa o ama mutlaka kibarlik amacli buna dikkat etmek gerekir, hostur, guzeldir, şık durur...

    11- esya tasirken yardim etmek: kadinlari bilirsiniz pek minimalist olmayi beceremeyiz biz.. o yuzden hep cantalarimiz agirdir bizim... bazen etrafima baktigimda eli kolu canta, poset, laptop ile dolu bir kadin ve yaninda elini kolunu sallaya sallaya yuruyen erkekler goruyorum ve aklim gercekten bu durumu almiyor.. nasil olabilir de bir erkek bu kadar kayitsiz ve kaba olabilir diye düşünmeden edemiyorum... bunun centilmenlikle bile alakasi yok... bu kabul edilemez bir durum bence... yaninizda bir kadin 15 kilo esya tasirken lutfen bu kadar kayitsiz olmayin ve elinden bir iki parca esya alip yardimci olun derim...

    evet buraya kadar okuduysan eger demekki azicik olsun ilgini cekti bu soylediklerim diye dusunuyorum :) o halde simdilik bunlari uygulamakla basla o zaman, ben aklima geldikce eklemeler yapacagim, su anda sarap kafasiyla ancak bu kadar yazabiliyorum idare et ;)

    kib optm bye..