ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
10 yaşında felsefe muhabbeti yapan çocuk
-
normal değildir. muhtemelen barış özcan gibi bir ailesi var ve çocuğa aşırı yükleme yapmışlar. bu yaşta bir çocuğun spinoza’yı anlaması mümkün değil. platon’un devlet kitabındaki soyut bağlantıları kuramaz. çocuğu telefondan, tabletten uzak tutalım diye bokunu çıkarmışlar. verirsin yaşına göre kitap onu okur. 150 günde 250 kitap nedir allah aşkına?
artık insanların kitaptaki kelimeleri içinden teleffuz ederek bitirmenin kitap okumak olmadığını anlamaları lazım. kısa zamanda çok kitap okumanın hiçbir faydası yoktur. aslında kitap okumanın da hiçbir faydası yoktur. kitap sizi düşünmeye sevk ediyorsa faydalıdır aksi halde izlenilen filmden farklı değildir, kısa zamanda uçar gider. birkaç kitabı sindirerek okuyun.
kitap okuyan ama kendi fikri olmayan yığınlar çoğalıyor. kitap kutsanıyor.
edit: schopenhauer
bir kızdan duyulan en iyi iltifat
-
"iyi ki benim annemsin"
bir kızdan duydum, kendi kızımdan.
doğum gününden 9 ay 10 gün öncesi
-
doğum günümden 9 ay 10 gün öncesi abimin doğum gününe denk geliyor. abimin doğum gününde nasıl bir eğlence tertiplendiyse artık..
robben seni terk etmedi
-
bir bayern münih taraftar marşı... "ribery'lik ne güzel ihbin ihbin" diye devam eder.
debe editi:
(bkz: hakan bebeğe yardım edelim)
edi ve büdü
-
edi : ama büdü büyük pastayi kendine aldin..
büdü : eee?
edi : ama ben büyügünü sana verir, kücügünü kendime alirdim..
büdü: e öyle yaptim..
ekşi sözlük yazarları için faşistlik testi
-
tek soruluk muhteşem test.
faşist misiniz?
a-) hayır
b-) evet
b'ler çoğunluktaysa faşistsiniz.
aihm'in zorunlu askerlik hakkındaki kararı
-
belki askerlik yerine sosyal hizmet seçeneğini getirebilecek karardır. tabi insanların sosyal hizmetten ne anladığı da önemli, çünkü "askerlik yapmayan şerefsizler iki katı süreyle lağım kazsınlar da görelim" mantığı ülkemize hiç birşey getirmeyecektir.
şu soruyu sormak lazım:
"bir doktorun, avukatın, mühendisin, sanatçının mesleğini yapması millete hizmet değildir de, ordu evinde subaylara garsonluk yapması mı millete hizmettir?"
yeşilçam usulü the lord of the rings kadrosu
-
evet türkiye çalkalanırken maalesef bazı daha önemli şeyleri unutuyor, umursamıyoruz.
bırakın türkiye siyaseti sarsılsın.
ben pek tabi daha önemli noktalara odaklandım.
mesela lotr yeşilçam'da çekilseydi nasıl bir cast olurdu aklıma takıldı.
önemli araştırmalar yaptım, yıllardır kimsenin girmediği arşivlere girip bu önemli bilgiyi sizinle paylaşıyorum.
cast
gandalf: münir özkul
saruman: cüneyt gökçer veya ali şen
aragorn: cüneyt arkın
legolas: piç rıza
frodo: halit akçatepe
sam gamgee: zeki alasya
merry: metin akpınar
pippin: feridun şavlı aka. domdom ali
gimli: ünal gürel aka. gardrop fuat
boromir: kartal tibet
gollum: tecavüzcü çoşkun
arwen: türkan şoray
eowyn: hale soygazi
galadriel: filiz akın
elrond: şener şen. ilk hulusi kentmen dedim ama bıyıktan dolayı olmayabilirmiş.
theoden: hulusi kentmen
abd'yi uzaylılar yönetiyor
-
o da bir şey mi, ankara'yı 20 yıldır melih gökçek yönetiyor.
çernobil faciası
-
buyuk dramlara sebep olmus bir faciadir. ilk patlama aninda ölen kişi sayısı çok gibi görünmese de (30 civarında) patlamadan sonra (pek de "aciklanamayan" sebeplerden dolayi) iki yil icinde binlerce insan daha olmustur. ancak bu olumlerin kacinin facia ile dogrudan baglantili oldugu arastirilamamistir. tabii bu olumler disinda meydana gelen hasarin veya cevre tahribatinin boyutlarinin belirlenmesi ise ayri bir hikaye.
ama bence en buyuk dram patlama sonrasi enkaz kaldirma calismalari sirasinda yasanmistir.
patlamanin ardindan radyoaktif enkaz yaklasik 1.5 km capinda bir alana yayilmis. alinan karar ise bu enkazi tesis icinde toplamak ve butun bir tesisi ozel bir beton ile tamamen ortmek. ayrica radyoaktif cekirdegin altinda da buyuk bir beton yatak olusturulmasina karar verilmis. evet ama radyoaktif enkaz nasil tasinacak? cekirdegin altina beton nasil dokulecek? gerekli ekipman ve zaman yok? ve butun isin 15 gun icinde tamalanilmasi dusunuluyor.
enkazi tesis icine tasimak ve de radyoaktif cekirdegin altini beton ile kapatmak icin itfaiyecilerle birlikte askerlerin kullanilmasina karar verilmis ve 1500 kadar asker kullanilmis. (kac itfaiyeci kullanilmis bilmiyorum) basit bir gaz maskesi, eldiven ve cizme disinda bir koruma ekipmani kullanmayan asker ve de siviller bolgede calismaya baslamislar. bir askerin (veya sivilin) gunde en fazla 3 dakika calismasina izin veriliyormus. ama bu sure icinde alinan radyasyon miktari bile omur boyu alinabilecek radyasyon esiginin uzerindeymis. ve adamlar orada 15 gun boyunca calismislar. evet calismalar planlandigi gibi 15 gun icinde bitirilmis. butun radyoaktif moloz tesis icine tasinmis ve tesis beton bir zirh ile tamamen kapatilmis. ayrica radyoaktif cekirdeginin alti da (acilan tuneller sayesinde) beton ile doldurulmus.
peki bu radyoaktif enkaz kaldirma isinde calisan askerlere (ve de sivillere) ne olmus?
bu temizlik calismalarina katilan askerlerin buyuk bir kismi ise -ki hepsi 20'li yaslarda saglikli insanlar- bir yil icinde olmusler. (bu sayi (asker+sivil) kimi kaynaklara gore 4000 civarinda.)
gercekten buyuk bir dram. bile bile olume gitmisler. ama birilerinin de bu isi yapmasi gerekiyordu. evet saniyorum savasarak olmeseler bile, gene de ulkelerindeki insanlari korumak adina olume gitmisler.
breaking bad'den çıkarılacak ders
-
"ı have spent my whole life scared. frightened of things that could happen; might happen; might not happen. 50 years ı've spent like that. finding myself awake at 3am. but you know what? ever since my diagnosis, ı sleep just fine. ı came to realize it's that fear is the worst of it, that's the real enemy." bu sözdür. ingilizce bilmeyenler için " bütün hayatımı korkarak geçirdim. olabilecek, olması muhtemel, olmayacak şeyler için korktum. gece üçte kendim uyanık bulurdum. ama biliyor musun? hastalığım teşhis edildiğinden beri rahat bir şekilde uyuyorum. korkunun her şeyden daha kötü olduğunu fark ettim, gerçek düşman korkudur. "