hesabın var mı? giriş yap

  • 2011 yılında çıkan bedelli kararı sonrası varını yoğunu ortaya koyup, yetmediyse kredi çekip 30bin tl'ye bedelli askerlik yapan efsane nesildir.

    ancak acı olan, tam üç yıl sonra torunları neredeyse yarı bedele 18bin tl'ye bedelli askerlik görevlerini yerine getirmişlerdir.

    olum dedik o kadar telefon çıkar çıkmaz alınmaz, fiyatı düşer. biraz bekleyecektiniz, kıpır kıpırsınız aq :)

  • geçen hafta karton toplayan bir amcadan duyduğum cümledir.

    gece saat 10 sıralarında halı saha maçından geliyorum. baktım yaşlıca bir amca sağda solda kalmış tek tük kartonları şişeleri topluyor. -arkasında kocaman karton arabalarıyla karton toplayan insanlara büyük saygı duyuyorum- tam eve girecekken döndüm ve "amca" dedim; "bizde bir koca poşet dolusu geri dönüştürülebilir atık var işine yarar mı, getireyim mi?" şöyle tebessümle bi baktı bana " zahmet olur oğlum yorulma!" dedi. "olur mu öyle şey amca, evim şurası hemen(5 metre ötesi) bir dakika sürmez hemen getiriyorum." dedim.

    o poşeti amcaya uzatırken tarif edilemez duygular geçiyordu içimden. ona para uzatsam eminim almazdı. ona işini yapmasında, kendini işe yarar hissetmesinde yardımcı olmuştum.

    zahmet olur oğlum, yorulma! deyişi de bu dünyanın kimlerin hatrına döndüğünü bir kez daha hatırlatmıştı bana.

  • hoca artık dellenmiştir
    hoca: fear yeter artık numaran kaç senin
    fear: 227
    hoca: (elindeki kağıda 227 yazıp arkasını döner, masasına doğru yürür)
    fear: 8x xx
    hoca: ?
    fear: ama gece 11 den sonra aramayın internette oluyorum hocam.
    hoca: (kulaklarından duman çıkararak) oğlum ben ev numaranı değil, okul numaranı soruyorum! numaran kaç?
    fear: (sanki sonuna başka bir numara ilave edecekmiş gibi bir tonlama ile) 400
    hoca: (4 yazar, bekler) dörtyüz kaç oğlum?
    fear: (aynı gıcık tonlama ile) 400
    hoca: ya tamam da dörtyüz kaç?
    bu bir süre böyle sürer
    fear: hocam dörtyüz işte. ille de sonuna rakam istiyorsanız dörtyüz kök üç olsun.
    hoca: (iptal olur) çabuk git kendini disipline ver!!!
    sınıf: (dağılır)

  • "huzur" dur.

    her üniversite sınavı öncesi hayallere dalmıyorum. en basitinden bir güzel sanatlar fakültesi bölümü okur, hayallerimin peşinden giderim demiyorum. artık oturmuş bir hayatının olduğunu kabullenmek, "huzur" dur. iş yaşamımda daha üçüncü yılımda olmama rağmen bir ağırlık çöktü. ilk aylarımdaki gibi görev ili değiştirmiyorum, hatta görev yaptığım servisi bile değiştirmeyi gözüm kesmiyor, dünyayı kurtaracak kişinin ben olmadığımın farkındayım.

    aşk romanları okumayı vakit kaybı olarak tanımlardım, zevkle okuyorum. tavsiye ederim, akşamları yatmadan önce altmış yetmiş sayfa aşk romanı okumalısınız. şöyle akıcı olsun, bir esas kız, bir esas oğlan olsun romanda. ooh mis. akşamüstü metro ile evime dönerken schopenhauer' in kadınlar hakkındaki bilgelik öğretilerini okuyamıyorum artık ben, sıradan olduğumu fark ettim.

    bir yere içmeye gidilecekse, mekânın yüksek volüm müzikli, bol dumanlı bir bar değil de, evde hazırlanmış mezelerle donatılmış bir bekâr evi yahut evli arkadaşlarımda olmasını tercih ediyorum.

    evliliğe hiç mistik anlamlar yüklemiyorum. "evlilik ve özgürlük" "evlilik aşkı bitirir" sorunsallarıyla artık hiç ilgilenmiyorum. insan cinsinin tek eşliliğinin imkansız olması fikrine kafam girsin. sevdiğim adamın çocuğunu doğurup çocuğumuzun yaramazlıkları için komşularla elim belimde kavga etmek istiyorum. akşam yemeğinde "bey" imle oğlanın servis şoförü kimin arayacağı sorunu yüzünden bozuşmak çok normal geliyor. oğlum haftasonu banyoda renkli boyalarla oynamak istedi diye, kapıya dayanan ev sahibine yüzümde boyalarla ayar vermek istiyorum.

    emeklilik ikramiyemle dünyayı falan gezmek istemiyorum artık. hatta tüm hayatım boyunca üç dört ülke gezerim yeter. çocuklar şehirden gelir ara sıra, torunlara rakı sofrası falan kurar, bir iki detone türkü söylerim, bitti gitti.

    insanın kendinin sıradan biri olduğunu fark etmesi, dünyada duyduğum en şahane şey.

  • otobüs kaldırıp o ibne müdürü dövmek için kampanya başlatmaya ne dersiniz ?

    edit: mesaj üstüne mesaj geldi beni de yazın diye. çıldırttın milleti yurtiçi kargo , ibne müdür.

    edit 2 : millet sokağa döküldü , başlığı açan arkadaş isterse 1 otobüs adam var. bir mesaja bakar . bana mesaj atan arkadaşlar için tanım yapmak gerekirse .. (bkz: adamın dibi)

    edit3: arkadaşla iletişime geçtik , yurtiçi kargo tarafında bir yaptırım olmaz ise destek olacağımızı bildirdim.mesaj atan arkadaşlara dönüş yapmadım herkesi listeye yazdığımı belirteyim.(bir de avukatımız mevcut )

  • ilkokul 2'ye giden kuzenime yaş problemi çalıştırırken:
    ben: bak şimdi sıra arkadaşının yaşı seninkinden 1 fazlaymış ikizin yaşlarının toplamıysa 15 miş. bu durumda sıra arkadaşının yaşını nasıl bulursun?
    kuzenim: sıra arkadaşım değl mi döner sorarım sen kaç yaşındasın diye!

  • barış akarsu'ya bir parçada bas çaldım, aynı motosiklette yolculuk ettim, sahne arkasında viski içtim, aynı yatakta yattım (evde başka yatak yoktu lan) .
    http://www.youtube.com/watch?v=sitmgzz5vwy

    not : adam yaşarken seni kullanıp üzerinden prim yapacağım alınmak yok demiştim. yüz vermeyenleri bana yönlendir demişti.

    edit: düşündükçe hatırlıyorum

    gelip öğrenci evinde yatıya kalabilecek mütevazilikte bir adam olduğu için son görüşmemizde hep böyle kal bozma hiç demiştim (ukalalığa gel) bozarım lan sanane demişti. şimdi hiç bozmadı öyle kaldı. yaşasaydı da bozsaydı keşke.
    hayat kısa, toprağı bol olsun

  • garibim koalalar avcılar tarafından ağaç gövdelerinde zbam zbam vurulurdu.

    tazmanya canavarı dövüşleri yapılırdı.

    ağaoğlu kıtanın ortasına "ağaoğlu my çöl" dikerdi.