hesabın var mı? giriş yap

  • •reklama verdiğiniz paraları kupon yapıp üyelerinize dağıttın.
    •satıcılardan aldığınız komisyon oranlarını düşürün.
    •sepetteki ürünleri 9 dk ile güvenli hale getirin.
    •ürünlerin açıklama kısmına hangi kargo şirketi ile gönderileceği bilgisini ekleyin
    •çağrı/müşteri hizmetleri personeliniz olumlu/olumsuz iki cevap verip müşterileri yanıltıyor.
    filtrelemeyi düzeltin. yanlış kategoriye ürün yerleştiren satıcıları uyarın. temel gıda ürünlerinde sütyenin ne işi var.
    •çakal satıcıları uyarın adidas adı altında lotto kakalayan arkadaşı özellikle uyarın.
    •bankalarla daha fazla çalışın. bonus/taksit imkânlar yaratın.
    •üyelik hesaplarının güvenliği çok yetersiz iki adımlı dogrulama gibi ek önlemler getirin.
    •reklamlar milletin canını sıkıyor bu uyarıyı dikkate alın artık. millet reklam istemiyor icraat istiyor. kupon dağıtın.

    sk: yeni talepler eklendi.

  • slimani, van persie gibi sağlam kazıklara biz alışık olduğumuz için süreç nasıl gelişiyor anlatalım galatasaraylılara.

    ilk aşama; abi adama top gelmiyor ki, adam napsın aşamasıdır.
    ikinci aşama; adam fizik olarak hazır değil, sezon başı iyi kamp geçirmedi zaman geçtikçe form tutacak aşamasıdır.
    üçüncü aşama; yavaş yavaş sövme aşamasına geçilir, o kadar para verdik veteran forvet aldık, hay ben böyle yönetimin denmeye başlanır.
    dördüncü aşama; yüksek maaşlı olduğu için göndererek maaşından kurtulmaya çalışma aşamasıdır. 3 yıl sözleşme yaparak biz ne bok yedik denmeye başlanır.

    galatasaraylılar şu an ilk aşamada. 4-5 hafta sonra ikinci aşamaya geçileceğini düşünüyorum.

  • hoca artık dellenmiştir
    hoca: fear yeter artık numaran kaç senin
    fear: 227
    hoca: (elindeki kağıda 227 yazıp arkasını döner, masasına doğru yürür)
    fear: 8x xx
    hoca: ?
    fear: ama gece 11 den sonra aramayın internette oluyorum hocam.
    hoca: (kulaklarından duman çıkararak) oğlum ben ev numaranı değil, okul numaranı soruyorum! numaran kaç?
    fear: (sanki sonuna başka bir numara ilave edecekmiş gibi bir tonlama ile) 400
    hoca: (4 yazar, bekler) dörtyüz kaç oğlum?
    fear: (aynı gıcık tonlama ile) 400
    hoca: ya tamam da dörtyüz kaç?
    bu bir süre böyle sürer
    fear: hocam dörtyüz işte. ille de sonuna rakam istiyorsanız dörtyüz kök üç olsun.
    hoca: (iptal olur) çabuk git kendini disipline ver!!!
    sınıf: (dağılır)

  • migros değil de arabistan sepeti gibi duran sepet. nerede bunun birası, şarabı?

    edit: dinsiz, alkolik diyenler olmuş. yılbaşı paketinden bahsediyoruz uhud savaşı için hazırlanan bir erzak değil bu arkadaşlar.*

  • "şunu hemen söylemeliyim ki, benim ya da diğer ateistlerin din karşısında ara sıra takındığımız bu düşmanca tavır sadece kelimelerle sınırlıdır. ben ilahiyat kaynaklı bir anlaşmazlık yüzünden hiç bir yere bomba atmayacağım, kimsenin kafasını kesmeyeceğim, kimseye taş fırlatmayacağım, kimseyi çarmıha gerip yakmayacağım, kimseye işkence etmeyeceğim veya gökdelenlere uçakla çarpmayacağım." sözünün sahibi.

  • aslında kurcalayınca güzel içerikler çıkıyor.

    fakat o kullanıcı arabirimi nedir. sinir ediyor insanı.

    beni kızdıran sorunlardan hatırladıklarımı yazayım.

    izlemeye devam etten ulaştığın bir yapımın diğer bölümlerini görebilmek için ana ekrana çıkıp yapımı normal bir kategori içerisinden açman gerekiyor.

    oynatılan içeriği başa almak istiyorsanız kaset sarar gibi geriye çubuğu çekmeniz gerekiyor. baştan oynat seçeneği yok. özetle player ekranında ileri-geri-pause-slider-dil seçenekleri dışında hiç bir seçenek yok.

    alt yazı, dil seçenekleri üstte yatay açılıyor. türkçe'ye gidene kadar anası ağlıyor insanın. default ayarını da çok aramadım ama karşıma da çıkmadı. var mı emin değilim.

    yapımların çoğu hdr. fakat kullananlar bilir samsung tv lerde üst segmentlerde bile hdr açıldığı zaman ekran parlaklılığı dramatik düşer. bunun için hdr+ diye bir ayar setinden uğraşıp seyredebilir hale getirmeniz gerekiyor ya da odayı full karartmanız. ben hdr olmayan halini tercih ederim ama böyle bir seçenek yok maalesef. netflix'de de yok bu seçenek ama netflix'in en üst paketini almadıysanız zaten yayınlar hdr olmuyor. ben de sırf hdr olmasın diye en üst paketi almıyorum. bence tüm platformlar 4k hdr, 4k, hd gibi yayın kalitesi seçeneklerini koymalı.

    bir de neden olduğunu anlayamadığım şekilde yapımların ses seviyeleri çok düşük. bunu televizyonun optimizasyon seçeneği ile halledilebiliyor. sanırım kullanılan audio codec'le ya da benzeri bir zımbırtı ile ilgili.

  • milattan önce 3300'lu yıllara ait, mezopotamya uygarlıklarındaki işcilerin yevmiyelerinin bira karşlığında ödendiğini ortaya çıkaran tablettir.
    ırak civarlarında bulunan bu tablet, yazının icadından hemen ardından gelen dönemlere ışık tutabilecek en erken tarihli örneklerden bir tanesini teşkil ediyormuş. tabletteki şekiller bir kaseden yemek yiyen insan kafasını sembolize ediyor. buradaki kaseler ve diğer kaplar öğün ve birayı temsil ediyormuş. yani kısacası, bu tablet bir işçinin emeği karşısında alacağı bira miktarını gösteriyor. tabletteki kayıtlar sayesinde mezopotamya uygarlıkları kimin ödenip kimin ödenmediğini karmaşısını ortadan kaldıracak çözümü bulmuşlar.

    5000 yıl önce maaş bordrosunun kayıtlarını tutmayı akıl etmekten daha ilginç ve daha mükemmel olan başka bir durum daha mevcut; o da ekonominin henüz ilk gelişme dönemlerinde olduğu, herhangi bir para ve buna bağlı bir kurun olmadığı zamanlarda ödeme işinin herhangi bir likidite problemini ortaya çıkarmayacak türden yapılabilmesi.

    şu basit tablet bile mezopotamya uygarlıkları'nın zamanının ne kadar ötesinde uygarlıklar olduğunu kendi başına kanıtlıyor. kısacası;

    1- mezopotamya uygarlıklarının birinde (buradaki örnek muhtemelen sümerlilere ait, babillilerin de benzeri uygulamaları olduğuna dair kanıtlar mevcut) işçiyseniz emeğinizin karşılığınızı alamama gibi bir probleminiz olmaz. çünkü bira üzerinden alacağınız maaş kilden yapılmış bir tabletle belgelenir.
    2- emeğinin karşılığını alabilme gibi bir takıntısı olmayan işçiler daha düzgün işleyen uygarlıkların oluşmasına sebebiyet verir. işçilerin maaş alamama gibi bir derdi olmaz; dolayısıyla devlet yetkilileri işçi isyanları gibi problemlerle daha az uğraşır.
    3- bira üzerinden ödenilen maaş sürekli olarak değerini koruyan bir varlıktır. para birimleri gibi piyasaya fazlaca sürüldüğünde değerini yitirme veya alım gücünü kaybetme gibi özelliği yoktur. 5000 yıl önce yaşamış insanlar için bira her zaman arzulanan bir tüketim aracıydı. kontamine olmuş sulara nazaran bulaşıcı hastalık yayma ihtimali daha azdı biranın.
    4- maaşlar, karşılığı olan bir ödeme yöntemiyle yapılıyor; dolayısıyla ortaya herhangi bir enflasyon problemi çıkmıyor. maaşların ödenebilmesi için üretim sürekli olarak teşvik edilmek zorunda. bu da tarım devrimi demek, insanların beslenme sorunlarının yavaş yavaş çözülmesi demek, daha çok insanın beraberce yaşayıp daha sağlam uygarlıkları ortaya çıkarabilmesi demek.

    tablet british museum'da sergileniyor.

    debe editi: kampanya mesajı gelmedi. ben de salda gölü manzarası paylaşayım o zaman.

  • almanya'da erasmus yapan birkaç türk genci olarak bindiğimiz şehir içi otobüste* biraz fazla ses çıkarıp, gülmemiz üzerine şöförün dahili mikrofondan türkçe olarak ''çocuklar, hayatınız boyunca hep böyle gülüp mutlu olursunuz inşallah.'' anonsunu yapması.

  • akşamları yapabilecek tek atraksiyonu tv izlemek olan insanın yaşama dair son tutunma umutları, son çırpınışları olsa gerek. hayatı bu kadar sığ olan insanlardan farklı bir bakış açısı beklemek saçmalık olurdu zaten. birde az önce acun abi aradı sana sezon sonunda verdiğin destek doğrultusunda ödül vereceklermiş.