ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
darlie routier
-
1996 yılında 5 ve 6 yaşlarındaki oğullarının teksas, rowlett'deki evlerinin salonunda bıçaklanarak öldürülmesi üzerine suçlu bulunup idam cezasına çarptırılan amerikalı kadın. işin ilginç tarafı kendisi de boğazından ve kollarından çeşitli bıçak yaraları almış olup çocuklarının eve giren bir yabancı tarafından öldürüldüğünü iddia etmektedir. ancak adli kanıtlar ve yapılan dna testleri aksini göstermektedir. ayrıca olay hakkındaki çelişkili açıklamaları ve cinayetlerden 8 gün sonra televizyon kameralarını çağırıp oğullarının mezarı başında doğumgünü partisi yapması da mahkeme jürisi üzerinde oldukça olumsuz bir etki bırakmıştır. yine de kocası ve annesi başta olmak üzere masum olduğunu düşünen geniş bir kitle vardır. kendisi teksas death row'da idam cezasını beklemekte olup hala masum olduğunu iddia etmektedir. ünlü film yapımcısı werner herzog ve cnn kanalı kendisine özel bir program yapmıştır.
hikayesini merak edenler için:
http://www.tdcj.state.tx.us/…info/routierdarlie.jpg
http://murderpedia.org/…male.r/r/routier-darlie.htm
http://hubpages.com/…routier-a-clear-cased-of-guilt
https://www.youtube.com/…soxfg2djfn_9enukhg&index=6
https://justice4newcomers.wordpress.com/
http://www.cncpunishment.com/…utier-texas-death-row
https://www.youtube.com/watch?v=g4hfbtwfpiq
8 bin iranlının izmir'den ev alması
-
persle arabın alakası yok, türkiye'de ev alan iranlı ortalama anadolu insanından daha moderndir dert etmeyin
yiğit özgür
-
sanık ve hakim...
- köşede bekledim, çıkınca da tepsiyle kafasına vurdum..
- iyi de, yanında silahın bıçağın da varmış.. neden tepsi?
- bi yerde okumuştum.. öyle yapınca tepsi müdafaadan az ceza alınıyormuş..
- nefsi müdafaa olmasın o?
- hepsi müdafaa değilmi sonuçta..
- yaz kızım sanığın yirmi yıl hapsine...
- ama yirmi yıl çok fazla.. bilseydim yanımda hafifletici sepetler getirirdim..
yasin börü
-
ölümü ölümle kıyaslamadan samimi duygularla: masum hayatını şerefsiz ellerce kaybeden dünyanın mazlum çocuklarından bir diğeri.. güzel uyusun masum çocuk..
berkin elvan da güzel uyusun..
mısırlı esma da güzel uyusun..
israil'in plajda vurduğu 3 masum güzel filistin çocuğu da güzel uyusun..
hamas'ın katlettiği 3 isralli genç de güzel uyusun..
yasin börü de güzel uyusun..
çocuk ölümlerinden siyasi saldırı, siyasi malzeme yapan bu zihniyet de yere batar umarım! sizin zihniyetiniz dünyaya hakim oldukça ölümler devam eder insanlığını bırakmış tuhaf yaratıklar sizi.
"bana her berkin diyene senin adını söyleyeceğim" diyor. samimiyetine sıçayım senin.
edit: ulan ölen her çocukta sizin zihniyetinizin benzeri zihniyetlerin payı var. insanlığınıza, vicdanınıza ayrı ayrı sokayım. paramparça olmuş çocuk bedenlerinden nemalanmaya çalışmayın. alevi ölünce susup sünni ölünce konuşmayın. noldu, zoruna mı gitti israilli, alevi, senin dininden olmayan gençleri korumam? çocuğun dini mi olur, ırkı mı olur yüreğine tükürdüklerim?
arise
-
sepultura'nın en iyi albümüdür. grubun dünya çapında bir thrash metal sansasyonu olmasını sağlamıştır. grup bu albüm sayesinde slayer ile bile karşılaştırılır mertebeye yükselmiş ama bu albümden sonra thrash köklerinden uzaklaşmaya başlamış ve groove olayına girmiştir.
bu albümün turnesinde kaydedilen under siege - live ın barcelona isimli dvd konser tüm zamanların en iyi metal konser dvd'lerinden biridir.
michael jackson
-
kafi derecede oyuncağı olmadığı için hayal kuran çocukların iki hedefi vardır. ilk hedef, ünlü bir sporcu, şarkıcı ya da süper kahraman olmaktır. bütün çocuklar ister ama bazıları hedefe ulaşır. ikinci hedefe ulaşmak ise daha zordur. babalarına bakarlar ve ben çocuğuma karşı böyle olmayacağım diye kendilerine söz verirler, baba olduktan sonra ise babaları gibi olduklarını farkedip üzülürler. michael jackson iki hedefine birden ulaşan bir çocuk, yıldız, baba. bir çocuğun hayal bile edemeyeceği yerlere geldi. bir baba olarak çocuklarına babası gibi davranmamayı başarabildi. kızı ağlarken, dünya; bir yıldızın, ikonun, üzerinden para kazanılmaya çalışılan bir çocuğun, bütün sevdikleri tarafından sömürülen bir adamın değil kızı için her şeyi yapan bir babanın öldüğünü anladı. para pul için çocuklarının fotoğraflarını satmadı, paparazzilerle anlaşıp üzerlerinden para kazanmadı, sahneye sürmedi, kendi çocukluğuna verdiği sözü tutabildi, aşkolsun.
ak-saray'daki 3 hektarlık masa
-
yanlış hatırlamıyorsam mega yapilar ' ın bir bölümünde, bu masanın yapımı ele alınmıştı.
29 ekim kutlamalarında sinir krizi geçiren kadın
-
afganistan'da kara daşşaklı bir talibanın dördüncü karısı olmanın daha çekici olduğunu düşünen bir tipin zırlamasıdır.
esra erol ve kocasının günde 100 bin tl kazanması
-
inanılır gibi değil. 1 yıl çalışarak felipe melo alabiliyorlar.
debe editi: ekşi sözlük'te günde ortalama kaç adet entry giriliyor? bilen varsa yeşillendirebilir mi? istatistikler fasilitesi eskiden ne güzeldi, şimdi bakmak bile istemiyorum.
bu arada günlerden cumartesi, hava güneşli, burayı okumak yerine dışarı çıkıp iki arkadaşınla buluşsana dostum :)
fiyatı korkunç bir şekilde artan ürünler
-
bir top a4 kağıt a101 de 19 tl olmuş. kağıt ya kağıt.
tüm gün blokflüt çalışan komşu çocuğu
-
blokflütünü alıp ona yedirmek isterdim. ki zannedersem bu o kadar da zor olmazdı; zira helvacıoğlu markaydı flütü. parçalarına ayırıp ayırıp, temizleme çubuğuyla boğazından aşağı ittire ittire yedirmek isterdim ona.
çünkü bu komşu çocuğu ne zaman canı sıkılsa blokflüt çalışırdı. çalardı demiyorum bakın, hakikaten "çalışırdı". ve ben onun bir kat üstünden, seneler senesi ılgaz anadolu'nun sen yüce bir dağısın'ı dinledim. süper baba'nın müziği millet için nostaljik ve hoş bir hatıra olarak kalmışken sinir yaptı bende, stres yaptı hep.
flütünün içinin ne zaman tükürük dolduğunu bile anlar hale gelmiştim, sesin o ıslak, detone ve kontrolsüz kayışından...
facebook'ta oğlunun fotoğrafına yorum yapan baba
-
babasını 1992 yılında kaybetmiş biri olarak, az önce facebook'ta rastladığım ve her nedense bana ilginç duygular yaşatmış babadır.
fotoğrafına yorum yapılan eleman da 26-27 yaşlarında.
acaba babam yaşasaydı facebook hesabı alır mıydı?
fotoğrafımın altına da "gururumsun" diye yazar mıydı?
adam, ne cep telefonu gördü; ne interneti bildi...
hayat garip, sadece sisli puslu bir iki sahnesi hatırlanan eski bir siyah beyaz film gibi.