hesabın var mı? giriş yap

  • ege (10) ile okuldan sonra günlük sohbet...

    romica: nasıl geçti günün oğlum?
    ege: iyi ama sıra arkadaşım çok konuşuyor
    romica: sıranı değiştir o zaman
    ege: evet ben de tuna ile oturmak istiyorum zaten
    romica: tuna şu çalışkan kız mıydı?
    ege: anne tuna erkek, o kız başka okula gitti
    romica: hangi okula gitmiş?
    ege: imamatik!

  • ilk gece en eğlencelisidir. tüm gün tuhaf bir şaşkinlik içindesinizdir, onlarca kişi ile tanişmişsinizdir. komutaniniz koğuşa gelir, babacan bir ses tonu ile gençler bir süre beraber olacağiz, burada herşey sizlerin rahati, güveni ve konforu için tasarlandi. sizlerin memnuniyetinizden bizzat ben sorumluyum lütfen en ufak şikayetinizi bize bildirin diye bir konuşma yapacak aralara da sıcak bir iki espri katacaktir.

    daha ilk akşamdan koğuşta en az iki üç kafa adam bulacak, artik hayattaki ilgi alanlariniz neyse onun üzerine konuşmaya başlayacaksinizdir. memleketin dört bin yanindan toplanmiş bir mozaik size eşsiz bir kültür sütlaci sunacak. ilk geceniz büyük ihtimalle farkliliklarin çatişmasindan kayanaklanacak, ateşli bir entellektüel etkileşime sahne olacaktir.

    o sirada koğuşunuza dalacak olan yardimsever ve sizin duygularinizi en iyi anlayacak olan üst tertipler size inanilmaz dostane şekilde yaklaşacak, askerlikle ilgili tüm tüyolari verecekler, hatta kendi aralarinda popüler şarkilarin yaylalar versiyonu şekline getirdikleri küçük rondu sahneleyecek sizi sıcak ve güvenli bir ortamin içinde bulunduğunuza ikna edeceklerdir.

    bu uzun sohbetlerin ve tatli kaynaşmalarin olduğu ilk akşamda, yastik kavgalari, ebelemeç, bazen sobelemeç gibi çocukluğunuzu andiran oyunlar yer alacak sabahin ilk işiklarina kadar koğuştan kahkahalar yükselecektir.

    uyumadan önce isterseniz 24 saat sicak suyun hazir olduğu süper steril duşlarda yikanabilir kendinize gelebilirsiniz. ertesi sabah ordunun sizin için hazirladiği egzersiz programi, içtima eğlencesi ve özel görevlere hazirlik için bir kaç saat deliksiz uyumaniz gerekecek.

    merak etmeyin arkadaşlarinizi taniyacak ve iyice kafa olanlarla toplanip ayri bir koğuşa geçmek için komutana dilekçe vermeniz için önünüzde daha uzun zaman olacak. askerliğinizin tadini çikarin.

    henüz askere gitmedim, ama sanirim buna benzer bir sistem uygulaniyordur.

  • uzun zamandır zihnimi kurcalayan sorular yumağıdır.

    ilk dil nasıl oluştu? haydi bir şekilde oluştu diyelim. birbirleriyle alakasız binlerce dil zaman içinde nasıl türedi?

    bilimsel olarak dillerin nasıl oluştuğuna dair şu kuramlar vardır ancak bana hiçbirisi tam anlamıyla tatmin edici gelmemektedir:

    -yansıtma kuramı: bu kurama göre diller insanın doğadaki sesleri taklit etmesi yoluyla oluşmuştur. türkçede de yansıma sözcükler olarak adlandırdığımız sözcük türleri bu kuramın savunucularının beslendiği kaynaklardır.
    (bkz: yansıma sözcükler)

    -ünlem kuramı: bu kurama göre ilkel insan coşkusunu hareketlerle dışa vururken bir yerde tıkanmış kalmış ve sonrasında kendisini sesler çıkarmaya zorlamıştır.

    -iş kuramı: bu kuramın adından da anlaşılacağı üzere insanların iş çeşitliliği arttıkça iş tanımı için sesler çıkarılmaya başlanmıştır.

    -beden dili kuramı: bu kuramcıların temel dayanak noktası günümüz insanının dahi konuşurken beden dilinden faydalanmasıdır. onlara göre insanlar önce elleriyle konuşurken sonra daha açıklayıcı olabilmek adına seslere geçiş yapılmıştır.

    -toplumsal denetim kuramı: bu kurama göre de insanların konuşma ihtiyacı diğer insanları denetime almak istemelerinden dolayı oluşmuştur.

    bunlardan başka bir de tanrısal teori vardır ki bilimin açıklamakta aciz kaldığı noktalarda dinin ya da spiritualizmin işin içine girmesi hususu burada da mevcuttur. aklıma yatan teori de bu olup şu şekildedir:

    bu teoriye göre tanrı ilk insana dilleri öğretmiştir. kuran'ı kerim'de de bu konu ile ilgili ayetin türkçe tercümesi şu şekildedir:

    "allah âdem'e bütün isimleri öğretti."(bakara, 2/31)"

    elmalılı hamdi yazır bu ayeti şu şekilde açıklamaktadır:

    "cenab-ı hak, hz. âdem’e, yaratmış olduğu bütün varlıkların isimlerini âdemoğlunun konuştuğu çeşitli dillere göre öğretti. âdem de bunları evlatlarına öğretti. o vefat ettikten sonra çocukları yeryüzünün çeşitli bölgelerine dağıldılar. her biri belli bir dille konuşmaya başladı. ve artık onda ve orada o dil hâkim oldu. o bölgede diğer diller unutuldu. işte hz. âdem’in çeşitli dillerle konuşmasının sebebi budur."

  • kırk asırlık türk yurdu düşman elinde esir kalamaz

    bir hatay'lı olarak, dedemin babasının yani hasan ağa'nın 80-85 yıl öncesi yaptığı gibi silahı alır dağa çıkar ne kadar suriye sevdalısı varsa hepsini kuş gibi avlarım. ben sofu hasan'ın torunuyum. benim dedem ağalığını, canını düşünmeden memleket elden gitmesin diye çalışanları ile hatay'ın dağlarında fransızlara, suriyelilere, araplara karşı eşkıyalık yapmış iken bu halimle kaybedecek hiçbir şeyi olmayan ben hepsinin alnını karışlarım.

  • tahminimce 1990'lı yılların sonuyla 2000'lerin başı arasında olan karanlık dönemdir.

    misal yıl 1998, babam diyor ki teybi arabada bırakmayalım, teybi arabadan inerken eve taşıyoruz.
    misal yıl 1999, mahallemizdeki osman amca teybini arabada bırakıyor, sabahleyin bir bakıyor ki teybin yerinde yeller esiyor.

    şimdi çok nostaljik geliyor kulağa.

  • başlıkta konunun ciddiyetini kavrayamayanlar var. bu baya büyük bir olay. bunu bir tık üzeri, mahkeme kararıyla pavyona falan satılmanız.

  • sürükleyicilik açısından breaking bad ayarında, hikaye ve sinematografi açısından fark yaratır cinsten güzel bir dizi.

    yeni bir diziye mi sarsam, diyenler için iyi bir alternatif.