hesabın var mı? giriş yap

  • amerikan psikoloji dernegi baskani lynn robertson' un the two sides of the perception adli kitabinda anlattigina gore sinestezinin nedeni; dogum sirasinda beynimizde bize bir yasam boyunca yeteceginden cok daha fazla sayida bulunan noron arasi baglantilarin normal insanlarda zamanla yok olurken, sinestetiklerde bu baglantilarin kalmasi.

  • gece gece aklıma gelen x-men karakteri. bu karakterle ilgili aklımın almadığı bir olay var. bu nightcrawler ölmüştü. bayağı, hope summers denilen mutant bebeyi kurtarmak için kendini feda etmişti. yaşamı boyunca da, o kadar aksiyon içerisinde bulunmasına rağmen dinine bağlı, mütevazi bir katolik olduğu için de tabii cennete gitti. bu durumla ilgili bir parantez açalım; marvel evreni'nde tabii çeşitli tanrılar, alemler bulunuyor ama semavi dinler de gerçek. teorik olarak açıklaması zor olsa da böyle bir durum var; thor, zeus, osiris falan da var, yahweh de var. yani bir viking, bir nordik savaşçı falan ölünce valhalla'ya gidiyor, katolik biri de haliyle günahsız yaşayıp da ölünce bayağı cennet'e gidiyor. bu çok dallı budaklı bir konu, ayrı bir entry konusu, uzatmayalım.

    nightcrawler kitabına uygun bir katolik olarak yaşayıp öldü ve cennete gitti. sonra bir şeyler oldu, birileri cennete falan saldırdı, sonra bu nightcrawler da cennetteki ruhları kurtarmak için kendini kurban etti ve fani dünyaya geri döndü. nah işte burasını benim aklım almıyor. ya mübarek, cennet dediğin yer bir nihai yerdir. varlığının kanıtı bile dünyada olan biten her şeyin bir test olduğuna, iyi olanın refaha ereceğine, kötü olanın cezasını çekeceğine dair bir kanıttır, teminattır. sen cennete gitmişsin artık dünya işinden elini eteğini çeksene, niye gidip hala kavga peşindesin, neyi kanıtlamaya çalışıyorsun daha? sana ne, bırak allah'ın işine ne karışıyorsun? "cennete saldırı var, ruhları kurtarmam lazım." bence en büyük şirk bu, allah kurtaramaz mı bu ruhları? tövbe ya. yani feda etmeseydin ne olacaktı, allah "ben seni denedim nightcrawler, sen kendini feda etmedin, o yüzden seni cehenneme yolluyorum" mu diyecekti? yani o kadar çizgi roman okudum, bir sürü absürtlükler gördüm, şunun kadar saçma olay görmedim. millet kendini feda eder fani dünyadan, bu mutant adam kendini feda edip cennete gitti, sonra cennette de kendini feda edip dünyaya geri geldi. git gel git gel nereye kadar?

  • nikah memuru: "... 'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
    gelin : "evet!"
    nikah memuru: "peki siz damat bey ... 'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
    damat : "evet!"
    nikah memuru: "ben de evet diyorum ve 3 evetle uğurluyoruz''

  • ruhsal ve psikolojik bir hastalıktır. hiçbir zaman ses konusunda tatmin olamazsınız. dinlediğiniz müziklerde bütün frekansları, enstrümanları, müzisyenlerin enstrümanlarına dokunuşuna kadar duymak istersiniz.

    cep yakmayan hiçbir kulaklık-hoparlör-media player sizi tatmin etmez. bir süre sonra daha iyi müzik dinleyebilmek için tonla para dökmeye başlarsınız. yine tatmin olmazsınız.

    bazen acaba ideal ses nedir diye düşünürsünüz. hayatınızdan en iyi örnek olarak sadece mikrofonlanmamış enstrümanlarla yapılmış klasik müzik konserleri gelir.

    arabanızın hoparlörlerini değiştirirsiniz, "alçak frekanslar doygun gelmiyor acaba kapıları söküp yalıtım mı yapsam?" şeklinde manyakça düşüncelere itilirsiniz.

    laptop ve telefonun hoparlöründen şarkı dinlemekten nefret edersiniz. güya taşınabilir bilgisayar olmasına rağmen sırf ses sistemine bağlı kalması için laptopu evin içinde gezdiremezsiniz. telefonunuzun kulaklık çıkışı hiçbir zaman tatmin etmez.

    katlanabildiğiniz en düşük bitrate oranı 320 kbps olur. müzik arşiviniz her bir tanesi en az 30 mb olan flac formatında şarkılardan oluşur.

    hastalık değil de nedir?

  • z kuşağıdır.
    henüz ideolojisi oturmamış olsa bile ülkede olup bitenlerin bilincinde olması, gündemi takip edip çıkarımlar yapabilmesi bile gelecek için umut vaadediyor. ben 18 yaşındayken dünyadan haberim yoktu.