ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
oğlum bak git
-
gördüğüm göreceğim en güzel dayak videosu
ismet badem
-
hiç unutmam bi efes maçında durum berabereyken
''canlı ve agresif savunma yapıp basket yemessek, hücumda da iyi paslaşarak, doğru ve isabetli şutlar atarsak öne geçme şansımız olabilir (!).''
diyerek koparmış, olabiliri mi kalmış be ismet diyerek keline şaplağı indirmeyi arzuladığım matrak skiper...
hande baladın'dan muhabire dokunma uyarısı
-
o sıkışıklık ve trafikte adam kızı kenara çekmek ve rahatça konuşmak istemiş gibi geldi ama yine de siz bilirsiniz.
mısır'ın türkiye ile barışma şartları
-
mısır'daki hükümeti devirmek bu maddeleri kabul etmekten daha kolay amk. bu ne lan.
palu ailesi
-
türk polisi'nin işini ne kadar ciddiyetle yaptığına dair de ciddi emareler içeren bir hikayesi olan aile.
evden kaçıp sokakta bayılan tecavüze ve işkenceye uğramış çocuk var.
aynen geri postalanıyor.
gerçekten bravo.
sen eşine hediye almazsan üst komşunun kocası alır
-
kaç yaşında bilmem kaç yıldır evli kadınım, kocam hediye almadı diye komşu ya da herhangi başka bir erkekten beklentim olmadı. normal kadınların da böyle beklentisi olmaz, normal erkeklerinde böyle bir düşüncesi olmaz.
programındaki insanlarla fazla zaman geçiriyor sanıyorum, söylerken ki rahatlık midemi bulandırdı.
albert camus ve jean-paul sartre ile eve çıkmak
-
albert ile jean paul'un arasını yapmakla geçer ömrünüz. pek geçim olmaz aralarında. olan üçüncüye olur. benden söylemesi.
eski pazar günleri
-
akşamüstüne doğru bir sıkıntı başlardı... hala da olur böyle..
eski pazar günleri; en çok radyodan dinlenen futbol maçlarının sesi, ütülenen önlüklerin kokusu, yıkanmış çamaşırların ıslaklığı, son ana bırakılmış ödevlerin karın ağrısıydı. cenk koray ve telekutu, evet hayır yarışması, izmir marşıydı. bizimkiler dizisinin bitmeyen vasatlığının hükümdarlığıydı.. eski pazarlar, hafta sonuna sığdırmaya çalıştığımız hayatımızın özgür yanının ellerini yeniden bağlayan saatlerin adıydı. coşkumuzun ağır ağır sönüşüydü. doyulmayan oyunların, müthiş gevşemelerin sonuydu. toparlanma vaktiydi. zira pazartesi ağır misafirdir ayakta karşılanması gereken... istiklal marşı, ve sabahın köründe midenin kabul etmediği zorla yenmeye çalışılan kahvaltılar... henüz hakim olunmayan bir hayatın zorunlu kuralları...
herşeyin bir sonu vardırı en çok hatırlatan gündür pazar günleri bana hala...
koçbank
-
bünyesinde çalışanlarına ad.soyad@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi vermek yerine (adının ilk üç harfi)(soyadının ilk iki harfi)@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi dağıtan kuruluş.. çalışanların mail adreslerini oldukça merak etmekteyim, zira şu tip mail adresleri görmek oldukça mümkün görünüyor:
tahir tantan --> tahta@kocbank.com.tr
deniz yöntem --> denyo@kocbank.com.tr
salih akgündüz --> salak@kocbank.com.tr
hande zorlu --> hanzo@kocbank.com.tr
ahmet akça --> ahmak@kocbank.com.tr
galatasaray'ın son 7 maçta 7 galibiyet alma nedeni
-
hoca da durur mu yapıştırmış cevabı:
- 17'de 16'ya inanıyorsun da 7'de 7'ye mi inanmıyorsun?
not: daha 6 galibiyet oldu.