hesabın var mı? giriş yap

  • http://video.haber7.com/…niyeyi-calmaya-calisti-ama

    babamın dükkanının önünde birkaç tane sokak köpeğine bakıyoruz. cadde işlek bir cadde olsa da bu köpekler sadece köpeklerini gezdirmek için dışarı çıkanların köpeğine havlıyorlar. o kadar. o da bölgeyi koruma içgüdüsü ile yapılan bir şeydir herhalde. bunun dışında hiçbir zararları yok.

    havalar çok soğuduğunda üstlerini örtüyoruz yorganla. sağ olsun çevredeki duyarlı vatandaşlar da onlara bakma konusunda bize yardımcı oluyorlar. sahipsiz olsalar da, sokaklarda yatsalar da başıboş sokak köpeği olmaktan uzaklar yani.

    neyse bir gün dükkandayken 40-45 yaşlarında bir kadın ve oğlu köpeğe yaklaştılar. oğlunun elinde telefon vardı. ben de dükkanın içinden onları izliyorum. dükkanda dış mekanı gösteren kameradan onları izliyorum. herhalde foto çekecekler dedim. köpeklerin üstünü örttüğümüz için çok foto çeken oluyordu. onlardandır sanıyordum ama kadın sinsi sinsi yanaşıp, bir hamle ile köpeğin üstüne örttüğüm yorganı çekti. sonra katlayıp uzaklaşmaya başlarken çıktım dışarı ve aldım yorganı elinden. yolun ortasında da kadına bayağı bir söylendim.

    bu olay 2 ay önce yaşandı. bu konuyu buraya açma gibi bir düşüncem yoktu çünkü gerek yoktu. ama bugün buradaki köpeksiz sokaklar istiyoruz başlığını ve içeriğini görünce bunu isteyenlere bir örnek göstermek istedim.

    tabii ki başıboş, saldırgan köpeklerin yetkililer tarafından kontrol altına alınması gerekir. onlara bakmaları gerekir. ama türkiye'de yaşıyoruz. birbirimizi kandırmayalım. daha geçen gün elinde alman kurdu olan bir sığıra bizim köpekler havlayınca, kurdu salıyordu üstüne. gittim elemanı durdurdum. çünkü ona havlayan bizim köpekler yerlerine geçip uyuma pozisyonu almıştı. ama bu sığır buna rağmen zincirini bırakacaktı köpeğin. neden diye sordum. verdiği cevap şuydu: "benim köpeğime havladılar. cevap vermesin mi bu. korkak mı yetişsin". bana aynen bunu dedi. sanki pedagoji okumuş pezevenk.

    kısacası (bu kadar yazdıktan sonra nasıl kısaca olur bilmiyorum ama) olay sadece hayvanlarda bitmiyor. sen insan olan hayvanları bir eğitmeye çalış, ondan sonra yap ne yapıyorsan.

    not: yorgana hallenenlerin bir yorgana muhtaç olacak tiplere benzemediklerinin altını çizeyim. hadi diyelim muhtaçlar, hayvanın dili yok sonuçta. onun üstündeki yorganı almaya çalışmalarını hafifletmez muhtaç olmaları. biz de yokluk çektik ama elimizde olmayanı hırsızlıkla var etmenin peşine düşmedik. ve o kadının elinden yorganı alırken "neden aldın" diye sorduğumda en ufak bir utanma belirtisi göstermedi. böyle bir işe kalkışan utanır herhalde. zaten utanmaya dair bir şey görmediğim için yolun ortasında baya laf söyledim. yanındaki çocuğunun sikinde bile olmadı bu arada olay. telefonda vatzapta mesajlaşmaya devam ediyordu muhtemelen.

    not 2: bazıları kadını "bunu yapacak kadar muhtaç biri" olarak görüyor ama bunu yapacak kadar muhtaç birinin yüzsüz olmaması gerekir değil mi? ben de başlangıçta kadına çok mu yüklendim acaba diye düşünmüştüm ama aklıma utanmadan arınmış yüzü geldiğinde bu düşüncem hemen kayboldu. 3. mesajdaki trolle atarlanmayın ayrıca. ota boka elitist diyor o hıyarzan.

    not 3: insanlığını unutmuş hayvanseverlerden değilim ama hayvanları çoğu insandan daha çok sevdiğimi söyleyebilirim.

    edit: link güncellendi.

  • giderken de taksimetreni aç özelliği de eklenerek taksilerin boş boş gezerken yaptığı masrafa bir nebze de olsa katkıda bulunabiliriz. herşey onlar için.

  • kuru soğan olmuş 5-6 lira. her gün her gün buna can mı dayanır? lüks isteyen şımarık kızdır. kesin ekmek dediği de çiya tohumlu, siyez buğdaylı, yanarlı dönerli pahalı ekmeklerdendir.

  • aktroller gerçekten gerizekalı.cumhurbaşkanı 2002'den beri donunuza kadar soydu sizi.ona hesap sorun yemiyor dimi.resmen cumhurbaşkanının geyşaları,kumalarısınız...

  • tam karşımda oturuyor şu an.

    aramızda bir haftadır evin orta sahasını parselleyen bilmem kaç bin parçalık bir yapboz var. "la palette bistro" diye küçük bir lokanta manzaralı. bitiremedik. her gün usul usul ekledi parçaları, sabırla. küçük karton parçalarını sanki sever gibi birbirine ekledi. ama bitiremedik. yapbozun kalan son parçası eksik çıktı. üzüntüden öyle bıraktı olduğu yerde, toplamadı. "sevmek", salonun orta yerinde terk edilmiş boş bir "dükkan"ın arkasında duruyor şu an.

    elinde bir kitap var, "marifetler". onu okuyor. kitap okumasına o kadar alışığım ki. insanlar sevdiğine çiçek alır, ben yeni kitap kokusu hediye ediyorum ona. öyle bir gülüyor seviniyor ki. şu an elindeki kitabı okurken mesela, hayata dair bütün soru işaretleri siliniyor aklımdan. ona bakıyorum: huzurlu. sadece, geçen trenlerin sesine dönüp bakıyor arada bir, çocuklar gibi.

    "koltuğun altında yapbozun o son parçasını bulamayınca dönüp bana baktığın yüz ifadeni özlüyorum."

    tam bu cümleyi yazmayı bitirirken kalktı geldi yanıma: "ne yapıyorsun?". iş maillerimi açıp, gereksiz bir şeyler gösterdim. yaptığım işin belki de en güzel yanı bu; meraklısı olmayanın ilgisini dağıtacak sayısız malzemem var. hafif geri çekildi, defansta derinliğin kaybolduğu bu andan faydalanıp "belim ağrıyor" bahanesiyle yönümü değiştirdim, rahat yazabilmek için. sırf sana çaktırmadan, gönül rahatlığı ile şu yazıyı bitirebilmek için:

    aramızda sadece bitmemiş bir yapboz kadar mesafe varken bile yine anladım.

    seni her an özlüyorum ve seviyorum.

  • lord eddard stark denen aktrollü ortaya çıkaran kahraman. emeğine sağlık. özel dedektiflik kariyeri üzerine bir düşünsün derim:)

  • türk lirasının sadece havaalanı bölgesinde değersiz olduğunu zannedenler var.

    bundan 16 sene evvel ilk ve tek olarak yolculuk ettiğim atatürk havalimanı burger king'de bu şokun benzerini yaşamıştım.

    yahu dedim bu ne kadar farklı böyle, kasadaki kızımız burası havalimanı dedi.

    lafa bak, burası havalimanı. galaktik imparatorluk kalkış üssü sanki, babası da darth vader amk.

  • - ne okumuştun sen oğlum?
    + bilg. tekn. ve prog. amca
    - hee 2 yıllık mı?
    + he 2 yıllık
    - bizim oğlanın bilgisayara virüs girmiş ne yapcaz onu?
    + temizlenmesi lazım
    - sana getirsek de bir baksan
    + ben bilmem amca onu 4 yıllık okuyanlar temizler.