hesabın var mı? giriş yap

  • zamanında erdoğanlar türban yasağına karşı halkı sokağa dökerken terör daveti mi yapıyorlardı, aşağılık faşist köpek?

    bu alçaklıklarınızı burnunuzdan fitil fitil getirmezsek bize de sosyalist demesinler, saray köpeği! siz maaşlı trolleri fetöcülerden beter etmezsek adam değiliz!

  • en basit tanımıyla negatif enflasyondur.

    türkiye gibi şirketlerin finansmana erişimi kolaylaşsın ve millet kredi çeksin gibi söylemlerle faiz indiren ve dövizin fırlamasına sebebiyet vererek üretici için her şeyi daha da zorlaştıran, faiz teorisini reddeden, başkanı sürekli değişen, enflasyon jeneratörü, bağımlı bir merkez bankasının var olduğu ülkelerde değil japonya gibi memleketlerde görülür.

    deflasyonun temelde iki nedeni vardır:

    - arzda artış
    - talepte düşüş

    enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde ürünlerin, hizmetlerin fiyatlarında düşüş görülmesi arzulanan bir durum olsa da bazen vaziyet bunun tam tersidir. deflasyon ekonomisinde talep arz karşısında yetersiz kaldığından ötürü ürünlerin ve hizmetlerin fiyatları düşer. nihayetinde kar marjları düşen firmalar üretim maliyetlerini düşürme ereğine yöneldiğinde bu durum istihdamın düşüşü ile sonuçlanır.

    faiz oranlarını düşürmek 90'larda japonya'nın deflasyon ile verdiği savaşta uyguladığı bir strateji olmuştur. bankacılık sektöründe ortaya çıkan problemler bankaların sermayelendirilmesiyle hafifletilmeye çalışılmış olsa da sürdürülebilir olmayan politikalar 97'de patlamıştır.

    deflasyonun sebebiyet verdiği çıkmaz harcama yerine birikimi ödüllendirmesidir ki bu da ekonominin canlılığını yitirmesine sebebiyet verir.

    japon ekonomisiyle ilgili video:
    the economy of japan: how a superpower fell from grace in four decades

  • insanların büyük çoğunluğunun bir konu üzerinde aynı gerçek olmayan / hatalı bilgiye sahip olması olayı. sebebi bilinmemektedir.
    ismini 2013 te ölen mandela'nın, birçok kişi tarafından 80 lı yıllarda hapiste iken öldüğünün sanılmasından almıştır.
    ülkemizde en yaygın örneği şu olabilir, olmayabilir de (bkz: hugo'da küfreden çocuk)
    mandela etkisi ile ilgili olaylar

  • bencilliği ile kendinden nefret ettirendir.
    çocuk bu ya hu, çocuk. okulu ayrı, beslenmesi ayrı, sağlık giderleri kılık kıyafeti ayrı... bir çocuğa ortalama bir hayat sunamadıktan sonra onu doğurmanın, büyütmenin ne anlamı var? 30 yaşıma gelmek üzereyim, kızım büyüdü, başta annem olmak üzere herkes 2. bir çocuğu neden yapmadığımı soruyor. kendi hayatımı, özgürlüğümü ve bana ait olan bir geleceği bir kenarı bırakarak (ki bunu anlamazlar zaten) şöyle diyorum; "kızımın hayat standartlarını düşürmek demek 2. bir çocuk. bunu ona neden yapayım?"
    çocuk rızkıyla gelir diyenlere ayrı sövüyorum.

    edit: al işte biri dedi bile. selam kardeş. biz de senden bahsediyorduk.

    edit2: bu entry bir gazete manşetine istinaden 4 ya da 5. entry olarak yazıldı. yoksullugundan dolayı bir bebeğin hayatını riske eden ebeveynler nedeniyle bu kadar öfkeli cümleler içermis oldu. üstteki entrylere ne olduğu konusunda bir fikrim olmasa da başlık başa kalmıştır. yine de (!) ; sorumsuzca çocuk yapacak ve o çocuğun hayatını riske edecek kadar bencil ve sorumsuz insanlar çocuk yapmamalı.

  • 500t'nin de bir canı olduğunu gösteren gelişmedir. sen kalk istanbul'un en çilekeş güzergahında milyonlarca yolcu taşı, haftalık izninde bir ankara kaçamağını çok görsünler.

  • kendisi ile duygusal ilişkiye girerseniz, en sonunda"eeeeeeeehhh eytere lannn, sen beni sev, sen benle ilgilen, sen benden özür dile, sen sırtımı sev, sen beni anla, sen bana yaltaklan, sen benden talep et, sen benden rica et, sen beni uyut, sen benim için yaz çiz, sen kendi hatalarının farkına var, sen pişman ol, sen bana güzel laflar et" diye yırtınarak cinnet geçirirsiniz. ama hayır, cinnet geçirme hakkı da sadece ondadır.

    kendine o kadar hayrandır ve gururu için yaşar ki, sizi hayran olunacak insan kıvamından çıkartır, gurursuz kılar.

    özetleyeyim; ailesi/çevresi/geçmişi/eğitimi tarafından törpülenmemiş ise, siz de onu törpüleyebilecek ayakoyunlarına fersahlarca mesafedeyseniz egonuzu ezer, üstünüze basar geçer.

    bir tanesiyle evliyim ben bunların " benim gözlerim güzel mi? diye sormuştum geçmişte gaflete düşüp, "benimkiler daha güzel" demişti. gözlerinizin güzel olduğunu unutursunuz. aman ha.