hesabın var mı? giriş yap

  • bir elmas örneği ile açıklamak gerekirse;

    kömürle kaplıyken çok da değerli gibi görünmez. hoyratça kullanılabilir ya da fırlatılabilir. sıradandır, elinize ilk aldığınız an samimi olabilirsiniz çünkü gündelik bir değeri vardır ve kendiniz olabilirsiniz. sizi beğenmesini, istemesini ya da sizde kalmasını arzulamazsınız. oysa işlenip, düzgün kesim yapıldığında elmasa dönüşür. o zaman elinize aldığınızda sizin için çok değerlidir. çok dikkatli tutarsınız hatta çoğunlukla uzaktan bakıp seyredersiniz. sizin olmasını istersiniz, sırf size yakışsın diye en güzel tavrınızı takınır, en güzel makyajınızı yapar ve en güzel kıyafetlerinizi giyersiniz. o size alışıncaya kadar, sizi kabulleninceye kadar kendiniz gibi davranamazsınız. kasılır ve en iyiyi oynamaya çalışırsınız.
    gerçekten hoşlanılan kişiyi bulduğunuzda da binlerce kömür arasından elması bulmuş gibi olur, uzaktan izlemeyi tercih edersiniz. çünkü öyle değerlidir ki asla sizin olamayacakmış gibi gelir. asla sizi görmeyecek, sizin ona baktığınız gibi bakmayacakmış gibi gelir. o an kendinizi basit bir çakıl taşı gibi hissedersiniz. elmasın kendi parlaklığından asla göremeyeceği kadar sönük. ya da elması ellemekten korkan bir çulsuz gibi... oysa sadece bir elmastır. sadece iyi kesim yapıldığı için değerlidir. yerin altından çıkarılmış bir kömür parçası.
    sözün özü; kaybetmeyi göze alamayacak bir korkaklık, hiç elde edemeyecekmiş gibi umutsuzluk, kendini beğendiremeyecekmiş gibi güvensizliktir.

  • hayırdır sevr antlaşması falan mı imzaladik tüm ülke eve kapandik yabancilari izliyoruz? ağızda maske ile onları eğlendirmek için şaklabanlıklar yapıyoruz? bu virüs sadece türkler için mi var? yabancılardan bulaşmıyor mu? orada 3 kuruş için turist eğlendiren insanların evi ve ailesi yok mu?

    bu ne rezillik yahu? koskoca ülke 3 5 euro için kölelik yapıyor. bu ne rezillik?

    https://twitter.com/…tatus/1388907813020348416?s=19

  • asırlık çınar halil inalcık' tan:

    " ... fatih' in herhangi bir fetih planı mevcut oldu ise o da, tuna' dan fırat' a kadar doğu roma imparatorluğu' nu eski sınırları içinde canlandırmak, buradaki hanedanlara son vermek veya macaristan, venedik, ceneviz gibi dışarıdan gelip hakimiyet kurmuş devletleri bu yerlerden atmaktı. istanbul' u fetih yoluyla ele geçirmiş olması dolayısıyla, kendisini doğu roma kayserlerinin meşru varisi sayıyordu. türk devlet geleneğinde taht ili' ni ele geçiren han, bütün imparatorluk ülkesinin meşru ve tek hakimi sayılır, kemal paşazade' nin dediğine göre fatih, konstantiniyye sahibi olarak urum sınıfında tekfur adına bir adam bırakmamayı fetih politikasının planı olarak tespit etmiştir. fatih, buna denk olarak fetih siyasetinde roma' nın tek meşru hükümdarı olarak italya' yı fethetmeyi de ciddi olarak düşünmüştür. o zamanki batı kaynakları bunu ciddi olarak düşündüğünü belirtirler. 1480' de gedik ahmet paşa kumandasında güney italya' da pulia' da otranto alınmış, ertesi gün sefer mevsiminde roma' yı zapt etmek için gerekli orduyu toplamak üzere gedik ahmet paşa rumeli' ye dönmüştü. fakat 1481 yılının fatih ordusu başında ölünce (3 mayıs 1481) otranto' daki kuvvetler yalnız kaldı. 500 kişi napoli kralı hizmetine alındı ve papa kuvvetlerine karşı başarılı savaşlar verdi. gedik ahmed paşa 2. bayezid' i saltanatta desteklemek üzere istanbul' a döndü...
    özetle, istanbul' un fethi ve ondan sonraki büyük fetih başarıları fatih'e, roma ve islam cihan hakimiyeti fikrini vermiş olmalıdır. "

    akademik ders notları 1938-1986

  • " islâm öncesi arap geleneğidir " denilmiş.

    türklerin bir kültürü geleneği yok zaten, her şeyimiz arap geleneği değil mi?

    o yüzden millet bu geleneği dinî bir şey, vacip falan sanıyor.

    ölen kişinin ardından helva yapılıp taziyede ikram edilmesi geleneği kadim bir türk geleneğidir. eski türkçede " süçig " yahut " çövenç " şeklinde ifade edilen helvanın yapımına herkes katkıda bulunur, böylece ölen kişinin ruhuna dostluklarını ilettiklerine inanırlardı.

    hatta anadolu'nun çoğu yerinde olduğu gibi benim anneannem bile hâlâ bu taziye helvasına " yuğ aşı " demektedir.
    " yağlaş " diyenler de vardır.

    türkler, doğaya gösterdikleri saygı ve duydukları hayranlığı da bu gelenek ile göstermektedirler aynı zamanda.

    su, un ve ateşin biraraya gelmesiyle elde edilen bu tatlının geride kalanlara dirilik ve güç verdiğine inanılır idi.

    ayrıca ölen kişinin ardından tutulan yasın, merhumun mensup olduğu boyda ayrıştırıcı değil; birleştirici bir hâl aldığını da sembolize etmektedir bu gelenek.
    yani ölenin ardından topluca helva yemek ona bir saygısızlık değil; büyük bir saygıdır!

    hele hele bir arap geleneği hiç değildir!

  • demek ki aslında saran ihaleyi kazandı. herkes iyi biliyor ki bein 10 tl daha yüksek teklif verseydi ihaleyi çoktan almıştı.

    artık nasıl nemalanıyorlarsa bir türlü bitmek bilmedi birilerinin arap sevdası.

  • "lüks araçların yüksek vergilerinden yakınan öğrenciler cumhurbaşkanı abdullah gül ile görüştü. bu sırada dışarıda eylem yapan öğrencilerle ilgili konuşan cumhurbaşkanı; 'kim bu fakirler yahu!' dedi"

    editorial: gelen yoğun mesaj sonucu, bakanlar kurulu kararıyla son cümle değişmiştir.

  • adam norveçteki asgari ücreti hesaplarken bile günde 10 saat ayda 26 gün çalışmayı hesaplıyor. ben böyle köleliği kabullenmiş bir insan psikolojisi görmedim hayatımda.