hesabın var mı? giriş yap

  • başka hangi ülkede, ülkeyi yöneten kişi kendi fotoğrafını maske mesafe temizlik diyerek boş stadlara astırır merak ediyorum. afrika kabile devletlerinde bile yoktur bu. hatta kuzey kore' de dahi. kocaman bir surat, bulunduğu makamın logosu, ve sosyal mesafe uyarısı. ahsghsjsks

    düşünsene premier ligde kraliçe elizabeth fotografları, bundesliga'da merkel falan.. maske mesafe temizlik diyor. adam postere bastırdığı sosyal sorumluluk mesajında bari maskeli bir fotoğraf kullanır a.q. o da yok. bildiğin seçim dönemi kullanılan fotoğraf.

    rezil akp propagandası ile futbolun dahi en ufak zerresine bulaşmış bir kişi tarafından yönetiliyoruz; yanında diktatörlük bile basit kalır.

    not: tamam arkadaşım. sırf o dedi diye maske takacak milyonlar var ok. ne yazmışım. bari postere maskeli bir poz koysaydı. amaç madem sosyal sorumluluk mesajı. kandırmayalım birbirimizi.

  • savunma da geçen sezon normal sezon birincisiydi lakers. yine iyi savunma yapacaklardır. lebron, davis duruyor zaten. kcp yerine iyi bir savunmacı olan ariza geldi. ek olarak harrel gibi kara deliğin yerine dwight gibi sert bir savunmacı geldi. schröder, kuzma, morris falan çok iyi savunmacılar değildi. ek olarak marc gasol'un ayakları agır oldugu pota altı yol geçen hanına dönüyordu. bir arayacakları oyuncu caruso olur. onun yerine de iyi savunma yapan tht'yi yerleştirirsin. lakers savunma yapamayacak diyenler basketbolu gram izlediklerinden emin değilim. hiç değilse entry girmeden istatistiklere bakın.

    birisi yazmış lakers'ta şutör sorunu olacak diye. şunu direk yazayım lakers geçen seneden daha iyi şutör takım oldu. yeni takıma katılan oyuncuların istatistiklerini yukarıda paylaştım zaten. oraya bakarsınız.

    sonuç olarak çok alternatifli kadro oluştu. çok yüksek süreler vermeden iyi bir rotasyon yapılacak bir kadro. belki schröder'i sign and trade ile gönderip iyi bir oyuncu daha alabilirler. şunu diyebilirsiniz sakatlık sorunu olabilir diye. herkeste olabilir sakatlık. örnegin nets normal sezon ve playoffta yaşadıgı sakatlıklar. durant, kyrie ve harden sakatlık geçirdi. hatta bu oyuncular dogru düzgün bir arada bile oynamadı.

  • abd'den veya avrupa'dan donenler arasinda gercekten boyle biri yok saniyordum. yazilanlardan gordugum kadariyla var oldugu soyleniyor ama var olan kisiyi/kisileri anlatirken kullanirken tek sifat zengin olmasi. yani cok parasinin olmasi yani turkiye'nin onbin'de biri icinde olmak gerekiyormus. turkiye'nin geri kalan cok buyuk cogunluguyla muhattap olmayip, onlarin buyuk sorunlarini onemsemeyip, bana dokunmayan bin yasasin mantigiyla kendi hayatini yasamasi gerekiyormus.

    "istanbul hicbir yerden geri degil" demis bir zengin. bunu demek icin cidden etiler ve bebek'ten disari adim atmamak gerekiyor. ben de istanbul'da 10 yil yasadim, baya cok eglendigim, istanbul'u cok sevdigim zamanlar da oldu ama "geri degil" demek baska birsey. sehirde bu kadar buyuk gelir adaletsizligi varken, bu kadar cok suc istatistikleri yuksekken, toplu tasima denen olay 2013 yilinda bile halen yari yariya bile cozulmemisken, bir yagmurda/karda tum sehir iptal olurken, trafik kaza orani bu kadar yuksekken, trafikte bir yere gidip gelmek icin 3 saatlik sureyi normal goruyorken, surekli kesilen sorunlu bir internet altyapisina sahipken, elektrik kesilmeleri halen cok sik yasaniyorken, insanlari halen sokaklara bu kadar cop atiyorken, trafik kurallarina hic uyulmuyorken, herkes digerini nasil ezerim derdindeyken ve daha sayilabilecek binlerce etmen varken geri degil demek icin cidden polyanna'nin soyundan gelmek gerekiyor.

    guzel diyebilirsin, cok eglenceli diyebilirsin, 24 saat canli diyebilirsin, iki kitayi birlestiriyor, bogazi var diyebilirsin, insanlari yardimsever diyebilirsin de geri degil demek cidden bambaska bir olay.

  • 15 şişe nasıl 160000 tl yapıyor anlamadım.1600000÷15=10666,66 tl yapıyor.ayrıca mekanı bilirim, yıllar önce sahibinin üç tane kuyumcu mağazası vardı ve o vesile ile tanışırdık, birkaç kez de misafir edilmişliğim vardı ama bu kadar yüksek hesabın kalabalık bir gruba ya da kalın olduğu bilinen birine getirilmesi dışında doğru olma şansı yok.sıradan biri gitse bu hesabın bu şekilde şişmesine izin vermezler, ödeme gücü var mı yok mu bakarlar.

  • öncelikle iyi seneler dilerim, yeni bir gt3 pro kullanıcısı olarak soluğu bu başlıkta aldım. ios ile kullanıyorum ve ilk izlenimlerinden bahsedeyim.

    iphone'la uyum konusunda şu ana kadar herhangi bir sorun yaşamadım, youtube inceleme videolarında bahsettikleri bir çok sorun güncellemeyle giderilmiş. (bildirim gelmeme, ücretli kadran satın alamama, emoji gözükmeme, ekg sorunu, kamera uygulaması kullanama vs. hepsi tıkır tıkır çalışıyor. )

    saat çok şık, pro dediğimiz ekstra ücretli malzeme kalitesinin hakkını veriyor, ben siyah kauçuk kayışlı modelini aldım. siyah kauçuk kayış fotoğraflarda biraz dandik plastik kayış gibi duruyordu ama yakından hem premium görüntüsü var hem de bilekte oldukça rahat hissettiriyor. hatta yedek kayış almayı bir süre ertelemeyi düşünüyorum çünkü bu kayıştan baya memnun kaldım.

    gt3 ve gt4'ün tasarımını pek beğenmemiştim, kasa üzerindeki sayılar gözüme batıyordu. pro serisinde o sayılar yok, sayıları temsil eden küçük çizgilerle sade ama daha şık bir tasarım elde edilmiş. hem de pro'ların malzeme kalitesi, düz gt'lerin çok ilerisinde... titanyum kasa ve safir cam ile o kaliteyi fazlasıyla hissedebiliyorsunuz. söz olsun diye yazmıyorum, ciddi ciddi kutusunu açınca ilk görüşte önce bir "vaaaay" çekiyorsunuz, sonra da kolunuza takıp bakınca "laaaan çok iyimiş be!" diyorsunuz.

    gelelim her ürünüyle apple eko-sistemi kullanan biri olarak ısrarla apple watch değil de gt3 pro alma sebeplerime, öncelikle ilki tasarımdı -ki- ondan bahsettim, gt3 pro gerçekten her senaryonun saati; ister spor, ister günlük, ister de takım elbiseyle her kombinin aksesuarı olabilecek uyumlulukta. apple watch'un görüntüsü malum, her ne kadar farklı kayışlarda kullansanız da yine de klasik saat görüntüsünden çok uzak kalıyor. ikinci ve en önemli sebebim ise kesinlikle şarj konusu... saatin tüm sensörleri açık bir şekilde, hakkını verip dolu dolu kullanarak günde sadece %10-15'lik bir batarya tüketimi mevcut. yani tam dolu bir şarj ile saati kendinizi kısıtlamadan 10 gün kullanabiliyorsunuz. gerçekten "game changer" dediğimiz bir mevzu bu, müthiş!

    vadettiği şık tasarım ve batarya performansıyla, doğrudan günlük hayatımıza etki eden ve düzgün çalışan akıllı özellikleriyle kesinlikle tercih sebebi! hatta bana kalırsa şu an piyasanın "en mantıklı" akıllı saati diyebilirim. apple watch kadar akıllı değil, uyumlu değil kabul ediyorum ama günlük hayatımızda, illa ki telefon kullanabildiğimiz bir gün içerisinde apple watch'un o akıllı özelliklerine ne kadar ihtiyaç duyuyoruz orası da ayrı bir tartışma konusu. şahsen ben gerek duymadığım ve en temel ihtiyaçlarımı bu saat ile karşılayabildiğim için huawei gt3 pro tercih ettim ve ilk 1 hafta itibariyle inanılmaz memnunum.

    tavsiyedir dostlar :)

  • senin yuzunden kendi ulkemizden 15 bin km uzakta yasiyoruz. yeri geliyor muhendis adam bulasikcilik yapiyor yeri geliyor garson oluyor yeri geliyor kebapci oluyor burda. birsuru beyin gocu oldu, birsuru muhendis, doktor, yuksek egitimli insan kacti ulkeden. ıssizlik diz boyu. ulkenin hali icler acisi. bir gun allah askina disari cik su etrafinda 1000 koruman olmadan sadece insanlarin yuzune bak. konusmana gerek yok sadece yuzlerine bak. ne kadar mutsuz ve stresliler. kavga etmeye, kendi stres ve sinirlerini bir baskasinda cikarmaya yer ariyorlar.
    birak artik. bare kacip gelen, birsuru zorluktan gecen ve hala gecmekte olan bizleri burda rahat birak.

  • kalkıpta taliban gibi diğer insanlara musallat olmadıkları sürece damacanaya bile tapsalar, 10 kat elbisenin içinde bile yaşasalar umurumda olmaz.

    ama hepimiz biliyoruz bunların eline fırsat geçerse herkesi kendileri gibi yapmak isterler. bizim onlara gösterdiğimiz hoşgürüyü onlar bize göstermez çünkü hepimiz kafir ve cehennemlik insanlarız onlara göre.

    edit: özelden öyle şey yapmazlar diye yazanlar oluyor. alın size daha taze yeni olay.
    (bkz: cubbeli ahmetin ebrar karakurt tweetleri)

    edit2: kimseye zararı olmayan caferi grupları diyorlar. kimseye zararı olmayan adamlar ne hakla son sesle arapça birşey açıyorlar. (not: türkçe olsada öyle son ses vererek kimseyi rahatsız etmeye hakları yok.)

    edit3: cübbelinin bunlarla ne alakası var diyorlar. ben bunlarla alakası var demiyorum. cübbeli gibiler kendilerine saygı beklerken aynı görüşte olmayanlara tahammül edemiyorlar. gidin fatihte bir lgbt yürüyüşü yapın bakalım oradakiler sessiz sakın izleyecekler mi?

    edit4: anlaşılan ortalama iq seviyesi düşük, millet anlamıyor yazdıklarımı. hala kalkmış cübbeliyi veya bunları bana savunuyorlar. en kısa hali ile mezhebleri farklı olsa bile aynı kitaba inanıyorlar ve bu kitapta kendilerinden olmayanlara sevgi pütürcüğü gibi davranın yazmıyor. daha kötü şeyler yazıyor. ılla test etmek isterseniz gidin ben geyim deyin bakalım size nasıl davranacaklar.

    son edit: anlaşılan millet fetöden ders çıkarmamış. bu tarzda oluşumların eline fırsat geçse fetö gibi ülkenin içine ederler.

  • marsa yapılacak yolculuk konusunda fikirlerime ışık tutmuş teorem.

    öncellikle görsele bakarak ön fikir elde edelim.

    mars yolculugu

    56 milyon kilometrelik bir merdiven yapıyoruz. aslında dünya mars arası mesafe 55 milyon km ama ne olur ne olmaz fakirlik yapmayalım diyerek uzunluğu 56 alıyoruz. sonra biraz matematik katıp merdiveni zamanlı itiyoruz. yoksa mars döndüğü için merdiven aşağı düşer veya ay' a venüs' e falan takılır. o yüzden zamanlı itmek çok önemli. ayrıca karanlıkta nasıl tırmanacağız diyenler için merdivenin saplarına ledli ışıklardan takabiliriz. boğaz köprüsü gibi. teşekkürler, iyi çalışmalar.