hesabın var mı? giriş yap

  • ulan sırtımda 10 m2'lik halıyla, nefes nefese halı yıkamacıya dalıyorum, adam "buyur kardeş ne vardı" diyor. halıyı gezdirmeye çıkardım da, geçerken bi selam verelim dedik amk.

  • rusyada kaldığım evde piyano vardı. sanki çalıyormuş gibi yapar mal mal oynardım. bi gün apartman sakinlerinden bi rus, sanırım üst kat olması lazım, "uygun fiyatlı kurslar var istersen git"demişti. bi daha çalmadım :-/

  • 20 yaşındayım ve hala eve misafir geldiğinde odamdan çıkmamazlık ettiğim oluyor.
    bu entryimi odamdan yazıyorum. üst komşum selahattin bey gidin artık lan evden. 2 saattir 4 duvar. sıkıldım iyice.

    asosyal değilim. kan uyuşmazlığı var selahattinle aramızda.

  • gerçekten iyi niyetlerle sorulmuş bir soruysa soru sahibini kutlayıp elini sıkmak gerekir. yok amaç boş boğazlıksa bu soru, sahibini aptala çeviriverir. iyi niyetle sorulduğuna inandığımdan şöyle diyebilirim. bu sorunun cevabı olumsuzdur. çünkü bu topraklarda para yetişmez. yetiştirmezler. yetiştiremezsin. çünkü suyun yok. gübren yok. çiftçin yok. tohumun yok. hangi topraklarda yetiştiğini anlamış durumda olmalısın bu kadar entry’den sonra.
    bir de başka ülkelerde para değiştirmek istemişsin. tam bilmiyorum ama o da o kadar kolay değil. örneğin abd’ye nakit para sokmak 10000$ ile sınırlıdır. fazlasını önceden beyan etmen gereklidir. banka yoluyla sokacaksan zaten bu işi türkiye içinde yapmandan bir farkı kalmaz. ama sen illa para basacağım diyorsan tl değil de dolar bas ne bileyim euro bas. buna da kalpazanlık denir biliyorsun.

    the mystery of banking bu konuda işe yarayabilir. bazı çok bilmişler tarafından aptal yerine konulacağını bile bile bu soruyu sormak cesaret işi. sormadan da olmaz elbette. şöyle de bir dolar paradoksu var. ona da kafa yor.

    “olay, henüz döviz kurlarının uygulanmadığı yıllarda abd-kanada sınırındaki bir şehirde geçmektedir:

    abd ve kanada malum ki para birimi olarak 'dolar' kullanmaktadırlar. yalnız her iki ülke de kendi paralarının daha değerli olduğunu iddia etmektedirler.

    şöyle ki:

    kanadalılara göre: 1 abd doları= 90 kanada senti,
    amerikalılara göre ise: 1 kanada doları= 90 abd senti.

    bir amerikalı, cebindeki 1 dolarla dolaşmaya çıkar. bir ara karnı acıkır ve simit alır (amerikan simidi!). simidin fiyatı 10 senttir. cebindeki 1 doları verir. simitçi bozuk para ararken cebinin bir köşesinde 1 kanada doları bulur, onu verir (90 sente eşit ya!).

    derken sınırı yürüyerek geçer ve kanada da dolaşmaya başlar. kaleme ihtiyacı olduğunu hatırlar. girer bir kırtasiyeciye. kalemin fiyatı da 10 kanada sentidir. cebindeki 1 kanada dolarını verir. kırtasiyeci de para üstü olarak 1 abd doları verir. oradan da ayrılıp evine döner.

    sonra düşünmeye başlar:

    — yahu sabah evden çıkarken cebimde 1 abd dolarım vardı, şimdi de 1 abd dolarım var. peki, simitle kalemin parasını kim verdi?”

  • olmaz diyenler için çorlu belediyesini örnek gösterebilirim. minibüslerden çok şikayet gelince belediye yüz tane otobüs satın aldı. minibüsleri de trafikten men edip daha çağdaş bir ulaşım aracına çok değil 3-5 ayda halk sahip oldu. bu olaydan sonra minibüsçüler çirkefleşti ve yol kestiler, belediye bastılar hatta kendilerini yakmaya kalktılar ama belediye soğukkanlılığını korudu ve taviz vermedi. diğer yerlerde neden olmasın ?

    edit: alın size belediye meclisi üyesi kadını tartaklayan, başkanı dövmeye çalışan minibüsçüler.

    https://www.hurriyet.com.tr/…isinde-arbede-36084820

    edit 2018 : entry tarihinden bu yana değişen bir şey yok. eski minibüsçüler yüz tane dava açtı kazanamadı. belediye de geri adım atmadı. sadece belediye otobüsleri ile mutlu mesut yaşıyoruz.

    edit 2020: belediye otobüsleri tam gaz devam. bir ara minibüsçüler bir idare mahkemesinden yürütmeyi durdurma aldılar, 2 ay çalıştılar, ardından kara iptal oldu. yargıtay da son sözü söyledi. minibüs işi iyice tarih oldu. darısı tüm minibüs terörünün yaşandığı yerlere inşallah.

  • 2038 yılında bilişim sistemlerini etkileyebilecek bu problemi açıklamaya çalıştım ben de.

    https://youtu.be/uml6vmd5ui4

    bundan önce daha iyi anlaşılması adına bahsetmek istediğim y2k, yani 2000 yılı bug'ı.

    bildiğiniz gibi bilgisayar sistemleri 1950'li yıllarda geliştirilmeye başlandı ve günümüze kadar devam etti. bu süreçte birçok program yılları yalnızca son iki basamakla temsil ederek 2000 yılını 1900'den ayırt edilemez hale geldi. bu da 1 ocak 2000'de bir çok sistemde problemler yaşanacağına dair kehanet oluşmasına neden oldu.

    peki ne oldu 1 ocak 2000 günü?

    aslında çok büyük bir olay yaşanmadı, avustralyada otobüslerde bilet kontrolü yapılan makinalar bozuldu, japonyada bir kaç cep telefonu markasında hatalar yaşandı, amerikada bazı slot makinaleri çalışamaz hale geldi. yani ölümcül bir olay yaşanmadı bilişim sistemlerinde. korkulduğu gibi olmadı yani.

    2038 yılı problemi ise, birçok dijital sistemde zamanı 1 ocak 1970' 00:00:00 utc'den* bu yana geçen saniye sayısı olarak temsil etmek ve onu işaretli bir 32-bit tamsayı olarak saklamakla ilgilidir. bu tür uygulamalar, 19 ocak 2038 utc 03:14:07'den sonraki süreleri kodlayamaz. y2k sorununa benzer şekilde, yıl 2038 sorunu, zamanı temsil etmek için seçilen yetersiz sayıda bit (rakam) nedeniyle oluşur.

    nedenleri

    1 ocak 1970'den bu yana, işaretli* bir 32-bit tamsayı kullanılarak depolanabilen en son zaman, 19 ocak 2038 salı günü 03:14:07'dir (2^31 - 1 = 1 ocak 1970'ten sonra 2147483647 saniye).

    bu tarihten sonraki süreyi artırmaya çalışan programlar, değerin dahili olarak negatif bir sayı olarak saklanmasına neden olur ve bu sistemler, 13 aralık 1901 cuma günü 20:45:52'de (1 ocak 1970'den 2147483648 saniye önce) meydana geldiği şeklinde yorumlayacaktır). bu, sayacın kullanılabilir ikili rakamların veya bitlerin bittiği ve bunun yerine işaret bitini çevirdiği tamsayı taşmasından kaynaklanır.

    hangi sistemler savunmasız?

    öncelikle embeded olarak çalışan ve özellikle tarihleri hesaplama veya loglama için kullanan sistemler. özellikle uçuş sistemlerinde ve otomobillerde yoğun olarak kullanılıyor bu tarz sistemler. bu sistemlerdeki abs gibi kilitlenme önleyici fren sistemleri, esc ve esp gibi elektronik stabilite kontrolü yapan kısımlar ve gps alıcıları kullanıyor olabilir. ancak bu, tüm bu sistemlerin y2038 sorunundan etkileneceği anlamına gelmez, çünkü bu tür birçok sistem tarihlere erişim gerektirmez. bunu yapanlar için, mutlak saatler/tarihler değil de, yalnızca saatler/tarihler arasındaki farkı izleyen sistemler hesaplamanın doğası gereği büyük bir sorun yaşamayacaktır.

    ayrıca mysql'in 2021 ağustos sürümünden önceki versiyonlarında, unix_tımestamp fonksiyonu 19 ocak 2038 salı günü 03:14:07'den sonra 0 döndürüyormuş.

    problemi veri yapıları hangileri?

    günümüzde kullanılan birçok veri yapısı, gömülü 32 bitlik zaman temsiline sahip. ama tam bir liste vermek neredeyse imkansız.

    dosya sistemleri (birçok dosya sistemi, süreleri temsil etmek için yalnızca 32 bit kullanır), binary dosya biçimleri (32 bit zaman alanlarını kullanan), veritabanları (32-bit zaman alanları olan), unix_tımestamp() benzeri komutlara sahip sql gibi veritabanı sorgu dilleri vs..

    kısaca 32-bit zaman gösterimleri içeren veri yapılarını kullanan herhangi bir sistem risk arz edecektir.

    peki çözümü nedir?

    2038 yılı sorunu için evrensel bir çözüm yoktur. örneğin freebsd ve openbsd gibi işletim sistemleri bazı değişiklikler yapmışlar ama bazı değişiklikleri de backward compatibility nedeniyle yapamamışlar.

    neden umursayalım ki daha 17 sene var?

    bazen gelecekte bazı şeyler olur ve bunun ne zaman olacağını bilmek isteriz. bazen, 17 yıllık bir ipotek gibi, 17 yıldan fazla bir süre sonra planlanması gerekir. bu sorun zaman geçtikçe daha da kötüleşecek, çünkü yazılım geliştirici olmanın en sinir bozucu yanlarından biri, her zaman upgrade yapmayan birilerinin olmasıdır. ve her zaman, asla upgrade yapmayan bir çok insan olacak, emin olun.

    64 bit işlemcileri kullanmaya başladığımızda sorun ortadan kalkacak, değil mi?

    64 bit işlemci kullanmanız, 2038 yılı bug'ı konusunda temiz olduğunuz anlamına gelmez. örneğin, yeni apple bilgisayarınızda 64 bit işlemci var ama işletim sistemi hala 32 bit tam sayılar ve 32 bit time_t ile çalışıyor.

    tamsayı boyutunu değiştirdiğinizde, tüm yazılımınızı yeniden derlemeniz gerekir. o zaman mac uygulamalarının 32 bit ve 64 bit sürümleri göndermesi gerekir. ancak bu durum hem geliştirici, hem de kullanıcı için acı verici ve sorunlu bir süreç.

    ve sırf yeni bir 64 bit işlemci kullanıyor olmanız, herkesin kullanacağı anlamına da gelmez. 32 bit işlemciler sadece pc'lerde ve eski donanımlarda değil, arabanızda, telefonunuzda, saatinizde, tv'nizde, dvd oynatıcınızda da ucuz ve bol bol duruyor olacak.

    kaynaklar:

    https://en.wikipedia.org/wiki/year_2038_problem

    https://www.quora.com/…-overflow/answer/soner-gönül

  • gözleri dudaklarından önce konuşan birine ilk kez rastlıyorum.

    söyleyen de meriç filan değil, sokaktaki tinerci.