ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yurt dışı telefon kayıt harcının 1500 tl olması
-
eğer haber doğru ise allah bu hükümetin bin belasını versin. zehir zıkkım olsun. buna sebep olanlarin burnundan fitil fitil gelsin. kahır ve azap için de gebersinler.
korkmuyorum, kuzenim de yazmadı. silivri de istediği kadar soğuk olsun..
bir hükümet bu kadar mi kendi vatandaşına eziyet edebilir ya! bu ülkeye bela ettiğiniz fetoculerle beraber canınız cehenneme. hepinizin kahır içinde gebermeniz dileği ile..
28 haziran 2015 lgbti onur yürüyüşü
-
buradan ve sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla, istiklal'de büyük bir ibne gürühu var.
hem de çok büyük.
anladığım kadarıyla lacivert renkte elbiseler giyiyor bu ibneler.
diğerleri mi?
diğerleri normal insan canım; senin, benim gibi rengarenk mutlu yüzler.
ama bu lacivertlerde bir ibnelik var, du bakalım.
2002 öncesinde türkiye'nin çok güzel olduğu yalanı
-
bugünden güzel olduğu bir gerçektir.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
need for speed oynarken iceriye giren bascavusu farketmeyip
-napiyon lan burda
cumlesine
- oyun oynuyom olm
demek..
pkk'lılarla uzun eşek oynayan yaban keçisi
-
ne desem bilemedim. ortada insani bi' manzara var ama insan yok.
getir'in röportaj veren kuryeyi işten çıkarması
-
bye bye getir.
bir daha bizim eve getir-me.
türkiye'de kimse çalışmak istemiyor
-
yanlıştır.
doğrusu; türkiye'de kimse bu kadar ucuza çalışmak istemiyor.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
kimi zaman kisinin kendisini oldurebilecegi sekillerde bile olabilir.
bir ornek verelim hemen...
bilindigi gibi, normal sartlar altinda, hicbir ozel cabaya gerek duyulmaksizin suyun ustunde/askida batmadan durabiliriz. bunun en buyuk sebebi de cigerlerimizdeki havanin -ki ortalama bir kisi icin 3 litre civarinda olan akciger kapasitesi, sporcularda 7 litreye kadar varabilmektedir- vucut yogunlugumuzu dusurmesidir.
bu bilgilerden yola cikarak, cok merakli ve de akilli ben, "ulen akcigerlerimde hic hava birakmadan suya atlarsam bakalim ne olacak?" seklindeki bir soruyu -ki cevabi da belli- kendime sordum. sormakla yetinsem gene iyi... cigerlerimdeki tum havayi son damlasina kadar ufledim... ama arastirmaci bir kisi olarak burada duracak degildim ya... ardindan hemen havuza atladim. yani iyi bok yedim. ahaaa...
aklima gelen ikinci soru*;
"hani havuza altadin ama niye gidip en derin yerine atladin be adam?" 5 metre, boru degil ki!!
evet dogru tahmin. dogal olarak tas gibi dibe coktum... eee cigerlerde de hava yok. yani nefes tutayim desem o da mumkun degil. kol bacak desen onlar da kar etmedi. dedik "buraya kadarmis"... ama benim gibi salaklari dusunduklerinden midir, yoksa malzeme bol geldiginden midir nedir taa havuzun dibine kadar inen korkuluklar vardi. ben de sans eseri o korkuluklara yakin atlamisim. (bunu da suya atladiktan sonra ogreniyorum ha.) onlara tutunup cikabildim yukariya. kisacasi kasla goz arasinda kendimi olduruyordum... sorsan muhendisiz bir de ha. hesap, kitap, mantik... lafmis hepsi...
hikayemizden cikan sonuc;
kulaga ters gelecek ama bunu evinizde deneyin. kuvette falan...
maaşlı işten bıkıp kendi işini kurmak
-
(bkz: rızık management)