ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
100 bin lira altına otomobil almış efsanevi nesil
-
yıl 2008
baba işçi
iki kardeşiz, birimiz bebek sayılır, diğerimiz ilkokul öğrencisi
anne çalışmıyor,
baba tüm birikimiyle (42.000tl) altınoluk'tan yazlık alıyor, sıfırlanıyor.
yıl 2009
aradan tam bir sene geçmiş,
ötv indirim kampanyası var
baba 0'dan kenera koyduğu 17.000tl'ye sıfır km dacia logan alıyor.
hala o arabayı kullanarak yazın yazlığımıza gidiyoruz,
bebek kardeşim de büyüdü, ben de.
ikimiz de çalışıyoruz
fakat işçi babamın iki senede yaptığının üzerine, bir ömür çalışsakta bir tuğla koyamamızın mümkün olmadığını şimdiden kabullenmişiz.
ne yazık bize, çalışıp hiçbir şey alamayışımıza...
21 haziran 2019 anadolu efes'in biralı kutlaması
-
yaşasın eski türkiye, yaşasın efes pilsen.
antalyalı çiftçiden kaçan bakan
-
halk iradesi diyenlerin halka ne kadar değer verdiklerini gösteren video.
seçimden seçime lazım size.
gurbetçi şaban'ın aşırı ırkçı bir film olması
-
tıpkı kemal sunal'ın çoğu filmi gibi absürt komedi filmi olan gurbetçi şaban'ın aslında kendisini türlü hallerde komik duruma düşürerek bir nevi kara mizah yaptığını ve sahte çocuk parası alarak aslında gurbetçileri de eleştirdiğini anlayaman bir yazar tarafından ortaya atılan boş iddia.
aynı at gözlüklerini takarak şu varsayımlara da ulaşabiliriz :
1 -şaban'ın hızla zengin olması aslında filmin kapitalizm propagandası yapmasıdır.
2 -şaban'ın almanya'ya gidip refaha kavuşması aslında filmin alman propagandası yapmasıdır.
3 -şaban'ın filmde hitler'e ve almanlara sallaması aslında şaban'ın amerikan propagandası yapmasıdır.
alman futbolcuların kız arkadaşları
-
her biri, adamların işlerini ne kadar profesyonelce yaptıklarının kanıtı olsa gerek. höwedes hariç onun ki biraz görücü usulü sanki.
120 dakika + 10 penaltılı maçın 3-2 bitmesi
-
(bkz: el sikko)
house m.d.
-
3 kere baştan sona bitirdiğim, dünyada en çok kıskandığım karakterin dizisi.
"kim ne der korkusu sıfır bir insan olmak
mesleğinde en iyisi olmak
kimseye ileride işime yarar mı diye yalakalık yapmamak"
bütün bunlar house'un çizilen karakteri ama bunun dışında bir özelliği ise ayrı bir hayranlık konusu
ilk olarak cameron, "beni neden işe aldın" diye sorar. uzun süre kızı süründürür ve sonunda açıkça söyler "çünkü güzelsin". cameron hemen triplere girse de baktı ki saçmalıyor daha da açıklar. "güzelsin, istesen zengin bir koca bulurdun, vücudunu sergiler dünya para kazanırdın, hayat boyu insanlar peşinde koşabilirdi ama sen bu güzelliğine rağmen okuyup doktor oldun" bu repliği ezberden öyle yazdım ama ana fikir bu.
bu açıdan bakınca foreman ve chase için de mutlaka benzer bir fikri olduğu açık.
foreman siyahi, sabıkası olan, okulunu dereceyle bitirmiş bir adam. house, ırkçı değil ancak karşısındaki insanın bir şeyleri başarmış olmasına saygı duymuyor, başarmaması için bir sürü olumlu olumsuz sebep arıyor ve bu sebeplerin onu tatmin etmesi gerekiyor.
chase, babası çok zengin ve yakışıklı bir doktor. yine onun da doktor olması için bir neden yok. ömür boyu kız peşinde ferrari binecek bir adam. bunun yerine doktor olmayı tercih etmiş ve house, bu sebepleri tatmin edici buluyor.
bütün insanlık olarak hep şunu hayal ediyoruz "ay inşallah ihtiyacı olana gider". house ise ihtiyacı olana değil ihtiyacı olmadığı halde onu isteyene imkan veriyor. bu fikir kimin fikriyse büyük hayranlık duyuyorum.
gelin arabasının önünü kesen çocukları dövmek
-
hiç duyar kasacak değilim.
beleş paraya hallenene kadar eşşek kadar tipler. gitsinler, çalışsınlar.
çocuk yazıp da insanların duygularıyla dalga geçmeyi bırakın. ağzı burnu dağılmış insan şov peşine düşmez.
sitede oturan basketbol seven kıvırcık ergen irisi
-
en sevdiği besin hamburgerdir.
sessizce yan yana oturacak kadar samimi olmak
-
karşı cins ile bir ulaşım aracında yan yana oturduğunuzda, özellikle heyecan dalgaları nabzınızda değişim yaratıyorsa, yanınızdaki insan da duruşuyla ve o derin sessizliğiyle aslında çok şeyler anlatıyorsa konuşmak orada büyüyü bozabiliyor. hatta küçük bir söz ihtimali bile ateş gibi yakacaktır da her iki sebeple de devinimsiz, aracın hareketine saygı duruşunda bulunuyor insan.
bir kaç kere yanımdaki insanla sessizlik alfabesi ile konuştuğumu hissettim. evet, hiç şüphem yok, aynı anda birbirimizi düşünüyorduk. ancak bir adım ötesi yoktu. ya da kaf dağının ötesinde belki benden bir adım ya da ordan bir çığ gibi, bir gün dönümünde, dönülmez talihin kavşağında buluşulacaktı.
hiç tanımadığın insanla yol üstünde komşuculuk oynarken bazen okların hedefinde olabiliyorsun. ve derince bir sessizlik, duyuların ötesinde bir samimiyete kapı aralayabiliyor.
eskisi gibi kaliteli olmayan ürünler
-
(bkz: ekşisözlük)