ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
26 ağustos 2019 dolar kuru
-
uğur gürses abi şu şekilde açıklamış durumu..
1. trump'ın ticaret savaşına yeni bir basamak eklemesi bugün dolar/yuan kurunun 7.18'e fırlamasına neden oldu. tüm gelişen ülke paralarına ilave baskı demek bu.
2. kimi panik yatırımcılar tl'ye karşı dolar alınca, kuru yukarı ittiler. sığ piyasada kur, daha önce zararı sınırlamak için "stop loss" siparişi bırakılan seviyelere deyince kur daha da sıçradı. daha yukarı seviyelerdeki "stop-loss" noktaları mayın gibi patlamaya başladı ve
3. kur 6 seviyesini de aşıp 6.3370'e kadar vurdu. sonra da bu köpük söndü. ama trump-yuan döngüsü devam ettikçe kur çok dalgalanacak. buna hazırlıklı olmak gerekiyor.
4. peki neden bunlar neden tl'nin başına geliyor? hala en kırılgan para olarak görüldüğü için. o yüzden tl'nin "koruma kalkanı" olan faizin düşürülmesi-düşürme baskısı bu kırılganlığı besliyor.
tivitır şeysi
doktorlarla halı saha maçı yapmak
-
enteresan diyaloglara ve enstantanelere yol açabilir.
bir kere 11 tane birçoğu uzman olan 30 yaş üstü doktorun bulunduğu sahada kendini mental açıdan yetersiz görüyorsun.maça başlarken takımın orta sahanın 2 yönünü de oynamaya çalışan dinamik zencisi olarak buluyorsun kendini.* sonra yapılan meslek espirilerine falan bakınca mevkin bir anda forvet arkasına doğru kayıyor. insanın özgüveni geliyor bir anda.
adam mesela kadın doğumcuymuş maç esnasında öğrendim.gol kaçırdı arkadan mesleğinin hakkını ver. şu deliği bul artık diye tepkiler geliyor. adamın teki kilolu bi doktor amcaydı koşu yoluna pas attım , benim nabzım çok yükseliyor koşamıyorum öyle pas atma dedi bana. adam koşamıyor ama halı saha maçına gelmiş. gerçekten de hiç koşmadı. öyle sergen gibi alex gibi az koşuyor anlamında demiyorum gerçekten koşmuyor , yürüyor.
düşen birisi olsa hemen teknik müdahaleler, basit olayı enine boyuna değerlendirmeler halı sahada görmeye alışık olmadığımız abartılı fairplay hareketleriyle maçı viran eylediler. maç baklavasınaydı kazanan takımdan 3 tanesinin trigliseridi yüksekmiş yemediler.yiyenler de lan ben şimdi bunu yerim gece rahat durmam hahahahah tarzı diyaloglara girdiler. hulen dedim çok bilmek de
iyi değil. esnaf amcalarla yapacaksın maçı herifler kalp tansiyon şeker hepsinin kombinleyip gelmişler haberleri yok. devre arasında da sigaralarını yakıyorlar, paketi çoraplarına sıkıştırıp giriyorlar maça.
pos makinesi çalışmıyor furyası
-
paket servislerde, "tamam, pos makinen çalışınca gelirsin", restoran gibi yerlerde, "bu benim telefon numaram, pos makinen çalışınca ara beni", mağaza vb. yerlerde, kibarca, "ürün kalsın" cümlelerini kurduğunuzda, mucizevi bir şekilde çalışan pos makinesinin bir yerlerden çıkageldiği, talihsiz tahsilat durumudur.
koltuğunu 180 derece yatırmaya çalışan yolcu tipi
-
kucağınıza yattıktan sonra alnından öpüp namusumsun denilmesi gereken yolcu.
gözlüklü erkeklerin tipsiz olması
karşı cinse dönüşülse yapılacak ilk şey
-
yazarların gözlemlerini ortaya dökecek başlık.
kendimden başlayayım;
düşünce olarak dünyayı ele geçireceğimi sansam da, en fazla; bir karış etek giyip bütün şehri peşimde gezdirirdim. kimseye de vermezdim.
hayvantaparlardaki sokağa süt ve su koyma abukluğu
-
pitbullun sahibi 20li yaşlarında dövmeli bir delikanlıydı; kanı kaynıyordu. birden dudaklarına yapıştım, senin de istediğini biliyorum dedim.
yalnızlık
-
''yalnızlık, bir daha kırılmayacağın ve üzülmeyeceğin bir huzurdur. onu çekilmez yapan tek şey ise yenilmişlik duygusudur.'
rene descartes - düşünceler
g. kore'de beyin yiyen amip vakası bildirilmesi
-
türkiyede aç kalır
muharrem ince 15 temmuz gecesi neredeydi
-
15 temmuz gibi sıcak bir yaz gecesinde kalın deri montuyla...
fotoşop yaptınız bari tshirt lü yapın dedirtmiştir.
metrobüste öpüştüler diye deliren adam
-
biz metrobüste tutacak yer bulamıyoruz millet öpüşüyor helal olsun dedirten olay.