hesabın var mı? giriş yap

  • lisedeyken edebiyat hocası "17 yaşında herkes şiir yazar 30'unda da yazan gerçek şairdir" derdi.
    onu hatırladım. sanırım tam tanım şu oluyor:
    gerçek metalci.

  • muğla üniversitesi iibf de muhasebe dersinin 3. saati :
    - sen ! adın ne senin ?
    - inan hocam
    - çık dışarı !
    - neden hocam ?
    - sen 1. saat çok konuştun çık!
    - evladım senin adın ne ? arkasındaki ?
    - sinan hocam
    - sen de çık dışarı
    - hocam kafiyeden adam atılırmı ya !

  • yaptıkları şey başlı başına magandalık. hamile kadına yapılmış, hamile olmayan kadına yapılmış, yetişkin bir erkeğe ya da yaşlı bir kadın veya erkeğe yapılmış fark etmez.

  • kıbrısta dik durduk, 40 senedir ağlıyorsunuz yağı, şekeri karneyle alıyorduk diye. amerikan ambargosu en çok size koyar gençler. biz dededen talimliyiz, dik durmaya alışkınız. boş yakmayın

  • "çevreci kimliği ile tanınan mustafa koç, yatıyla çıktığı deniz sefası sırasında yatındaki tuvaleti kullanmak yerine denize çişini yaptı." yatın tuvaletindeki çişlerin nereye gittiğini merak etmekteyim.

  • ne otoyollarda ne şehirlerde 0 takip mesafesiyle araba kullanan gerizekalilar olduğu sürece her zaman yaşanacak facialardan sadece biri.

    edit: bir üstteki yazarın tüneldeki hız sınırının 70 km/h olduğu vurgusu gerçekten belki de en önemli şey. tünelden her geçtiğimde 70le giderken tüneldeki en yavaş aracın ben olduğum gerçeği de oldukça acımasız ne yazık ki.

  • öncülleri 19. yy biyologları charles darwin, oskar heinroth, charles otis whitman ve wallace craig olarak kabul edilir. kurucuları ise 1930'lardan 1970'lere kadar yaptıkları çalışmalarla konrad lorenz ve nikolaas tinbergen'dir. konrad lorenz'e göre etoloji, basitçe "heinroth'un icat ettiği disiplin" olarak tanımlanabilir...

    etoloji bir laboratuvar bilimi değildir. hayvanlar doğal ortamlarında, tercihen rahatsız edilmeden incelenir. konrad lorenz genelde tutsak hayvanlarla çalışmış olmasına rağmen gözlemin önemini vurgular. uzun süreli, "varsayımsız" gözlemler deneylere geçmeden önceki zorunlu bir aşamadır ve bu gözlemler bir gestalt süreci sonucunda deneylerin ve hipotezlerin tasarlanmasını sağlayan bir uzmanlığa dönüşür. nikolaas tinbergen ise tasarladığı basit ama zekice deneyleri ile meşhurdur.

    etoloji sadece yöntemiyle değil, sorduğu sorularla da hayvan davranışını çalışan diğer disiplinlerden ayrılır. tinbergen 1963 tarihli makalesinde etolojinin amacını dört soruyla belirler. bu sorular, belirli bir davranış için 1) nedensellik, 2) gelişim, 3) uyarlanım, ve 4) evrimdir.

    bu soruları gerçek bir davranışa uygulayalım. mesela: neden balinalar "şarkı söyler"?

    1) nedensellik (doğrudan): ne tip uyaranlar (görsel, işitsel) balinanın şarkı söylemesine neden olmaktadır?
    2) gelişim: balinanın gelişimi boyunca şarkı söyleme davranışı ne şekilde ortaya çıkar? bu davranış öğrenilir mi yoksa doğuştan mı gelmektedir?
    3) uyarlanım: bu davranış balinanın hayatta kalmasına nasıl katkı yapar? davranış ne tip sonuçlar doğurmaktadır?
    4) evrim: bu davranışın evrimsel tarihi nedir? başka türlerdeki davranışlarla karşılaştırılabilir mi?

    70'lerde donald griffin adlı amcanın yazdığı kitaplar sonucunda bir de bilişsel etoloji diye bir alan doğmuştur ki özel olarak hayvan zihni çalışılır.

  • konu: 3 dilek hakkiniz olsa ne dilerdiniz

    3 dilek

    gunumuzde uc dilek hakkimiz olmasi cok onemlidir. malesef sevinerek bu hakkimizi kullaniriz her zaman. benim 3 dilek hakkim olsa 3 dilek hakki daha isterdim.

    elde var 6 dilek hakki, 5 ile 3 er dilek daha dilesem 15 dilek hakkim daha olur. 15 dilek ile her istedigimi dilerim.

    gunah degilse allah olmayi dilerim. allah olduktan sonra dilek hakkim sonsuz kere sonsuz olur. cok akilli olurum. maalesef her istedigimi yapabilirim.

    kendime kasvetli bir yaris arabasi yaptiririm. onunla antalyaya gider dedemlerin elini operim. dedem bana torunum allah olmus der. sevinir. harclik verir. abime vermez, cunku o arabaya kusan bir gerzek.

    sonra dedem mezarlikta zombileri oldurmeye gonderir beni. hepsini yok ederim isin kiliciyla. babami da doverim.

  • işveren: neden aliminyum boru ve kontraplak sektörü? sizi bu sektöre çeken nedir?

    aday: aliminyum kontraplaklar küçüklüğümden beri benim hayatımın anlamıdır çünkü. hayatımı kontraplaklar arasında geçirmek, burada sabahlamak, kontraplaklarla gülmek ağlamak ve bu işi yaparken ölmek istiyorum !!

    işveren: (!! vay be.... ! ?? ! )
    (bkz: kontraplak)