ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
simon kjaer
-
türk kızlarının %85'inden daha güzelmiş amk.
sokak röportajında herkesi tokatlayan genç
-
z kuşağıdır.
henüz ideolojisi oturmamış olsa bile ülkede olup bitenlerin bilincinde olması, gündemi takip edip çıkarımlar yapabilmesi bile gelecek için umut vaadediyor. ben 18 yaşındayken dünyadan haberim yoktu.
jose mourinho
-
genoa beraberliğinden sonra basın toplantısında soru geliyor "acaba takım yorgun muydu?" diye. jose mourinho'nun cevabı ders niteliğinde:
-yorgun? günde 15 saat çalışıp ayda bir kaç yüz euro kazanıp evine dönen baba yorgun olur. biz değil...
fight kulüp
-
nakaratı da bu:
"three, two, one, zero
başladı countdown sana kalan hero
köpürürsün blub, blub, blub
burası merkez fight gulub" evet klab yada kulüp değil, bildiğin gulub.
gerçekten bu mu? 4 kişi bir araya geldiniz o kadar reklamını yaptınız ve bu mu?? dinlerken başkası adına utandım, bunlar bi de gururla paylaştı helal olsun.
norm enderin taşak geçmek için yaptığı trap daha güzeldi lan.
tatilya'ya gitmiş efsane nesil
-
korku tünelinin sonunda, ki adı eğlence tüneli de olabilir, hava üfleyen küçük deliklerin üstünde durduğunu farketmeyen, bir anda gelen basınçlı havayla irkilen nesildir. tabi bir kere korktuktan sonra, işin bokunu çıkarıp sürekli o deliklerin üstünde takılan nesil de olabilir.*
geceye z kuşağının bilmediği bir bilgi bırak
-
üniversitelerin bahar şenliklerinde içki içebiliyorduk, parti başkanları tv tartışma programlarına çıkıp iki kelimeyi biraraya getirebiliyorlardı, sevgililerimize mektup yazıyorduk, taksim'de akm'nin önünde buluşuyorduk, devlet okullarına gitmek daha havalıydı, metallica türkiye'de enfes bir konser vermişti ve bayağı büyük bir şeydi, cumhuriyet gazetesi okurduk ve gazeteler genel olarak itibarlıydı, bazı diziler vardı ve herkes onları izlerdi...
sınıfsal farklılıkların daha az hissedilir olduğu, hayatla bağlantımızın daha derin olduğu zamanlardı.
bunları bilmenize gerek yok ama z kuşağı. siz kendi yolunuza sahip çıkın yeter.
birini çok özlemek
-
(bkz: özlediğiniz kişi şu an başkasıyla uyuyor) kısmını gördüğümde geri vites yaptığım eylemdir an itibariyle. hayat çok güzel lan diyeni zikeyim ;>
karma yükseltme yolları
-
en iyi yöntem adam gibi entry'ler girmektir ancak gene de başka yöntemleri merak edenler için nasıl yapılacağının örneği ilgili link'te verilmiştir:
http://sozluk.sourtimes.org/…te.asp?id=10403788&v=1
--- spoiler ---
ilgili link oy verme linkidir
--- spoiler ---
gezi'nin gazına gelenlerin yürek yakan öyküsü
en iyi film müzikleri
-
dinlemeden duramadığım müziklerdir, sevdiğim filmleri çevirip çevirip izleme gibi bir manyaklığım var ve soundtrack dinleme hastasıyım. mp3'ümde bir liste sırf film müziklerinden oluşuyor, buraya da en sevdiklerimi yazacağım:
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=zfr8f6-jip0)- the king's speech.
neresi güzel bunun demeyin, 45. saniyeden sonra iyice güzelleşiyor. elizabeth'in filmin en başında lionel'ın ofisine gittiği sahnede çalıyor. alexandre desplat yine yapmış yapacağını demek kalıyor bize de.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=d12fm3iygdw) anna karenina(elbette joe wright versiyonu). bu da filmin en başında ve muhtelif yerlerinde çalıyor.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=hgic3fj9iuu)- anna karenina. filmi izleyip o dans sahnesini görüp bu müzik aklına kazınmayanımız var mıdır? hangi birini yazayım, neden anna karenina demeyin bana, bu filme istediğini de fakat dario marianelli'nin soundtrack üstadı olduğunu inkar etmeyeceksin değil mi?
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=83qeshaolg8)- midnight in paris
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=mbg0lce0wuy)- midnight in paris
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=njfgl_dgz54) -midnight in paris. bu film için daha çok şey ekleyebilirim, sapıklık derecesinde takıntılı olduğum filmlerden biri.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=caalyebrkog)-hugo. film bu müzikle açılıyor, daha ilk dakikadan tüyleri diken diken etmiyor mu ama, tek pişmanlığım bu filmi 3d izleyememiş olmam zira james cameron'a göre 3d'nin en iyi kullanıldığı film buymuş.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=htaj3o3jd8i)- harry potter. bu melodiyi duyup çılgın atmayan harry potter fanı yoktur kanımca, filmle özdeşleşebilen ender müziklerden birisidir.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=lezozoxtvsg)- pride and prejudice. evet mr darcy'miz netherfield'den ayrılırken aklımıza aklımıza kazınır bu vurucu melodi, başrolde yine dario marianelli vardır.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rb2pmh7zym4)- hannah and her sisters. yine woody allen, yine güzel müzikler ben ne yapayım hal böyle olunca?
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=mf711o8jaqa)- the new world. mozart ile terrence malick birleşince müthiş bir sonuç elde etmek kaçınılmaz oluyor tabi.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=a2cuvbas0nk)- the artist
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=r4zsghmvdoa)- the artist. en iyi film müziği oscarını almıştı ludovic bource bu filmle.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=gbk8xpz0xe4)- scent of a woman.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=_xlgwfegzu0)- the tree of life
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=jmnyqkl1lze)- the tree of life
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=i5ehabee1ui)- the tree of life. bu film söz konusu olduğunda kimse benden objektiflik beklemesin, kalbimde yeri hep ayrıdır. terrence malick sadece film değil bir müzik dehasıdır da bana kalırsa, her filminde birbirinden orjinal müzikler görmek kaçınılmazdır.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rsf21mylnni)- little miss sunshine. filmden akılda kalan en güzel şeylerden biri de bu tema müziğidir elbette.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rxabla7uq9k)- inception. filmin en sonunda çalar, sen rüya mıydı gerçek miydi diye ufka doğru bakmaya başlarken adamın aklını alır bu melodiyle hans zimmer, nedensizce mutlu olursun bu melodiyi duyunca.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=kn1knvfv_tg)- godfather part 2. vito'mun melodisi, keşke tüm film vito'yu izleseydik diye düşündürtür bu hüzünlü melodi.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=bu1i3y9zdsk)- shine, trambolinde kendinden geçmiş şeklide zıplayan karakteri unutmak ne mümkündür, tam da bu melodiyle kendinden geçmiştir o da.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rsxfofvceho)- shine. bu kadar huzur verici bir müzik bir film için bulunmaz bir nimettir bana kalırsa.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=uu-kksdkfuc)- jules et jim. catherine'in manyaklıklarını hafifleten müziktir bana kalırsa.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=x8_yzb4llae)- raging bull. bu müzikle açılan filmde sinema seyircisi sinema tarihinin en etkileyici açılış sahnelerinden birisine şahit olur scorsese üstadın bakış açısı sayesinde.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=to_xnbm4pfe)- goodfellas. yok artık yine mi scorsese demeden önce tony bennet abinin bülbül sesini bir dinle, ne güzel filmdir bu yarebbim.
not: miras değil alınteri.
edit: ekleme zamanı gelmiş bazı şeylere..
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=xzfmjkr22io)- atonement, dario marianelli
(bkz: https://www.youtube.com/…l769e8759524e1b70&index=16)- coco avant chanel-, alexandre desplat ve dehası
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=ca_cv7sev4y)-interstellar, hans zimmer
(bkz: https://www.youtube.com/…-zllkkmz93bjblm2n&index=10)- the grand budapest hotel, alexandre desplat
(bkz: https://www.youtube.com/…ja_--rckvghp4i98kqaameicdu)-the imitation game, alexandre desplat (kendisi insan olmayan composer'larımızdan olup bir rivayete göre uyumadan çalıştığı söylenir, bu çalışkanlığın başka açıklaması olamaz. zira geçen sene oscarlara 2 ayrı filmle aday olup heykelciği sonunda kucaklamıştır bu yaşayan deha.)
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=mtsvftxrzwa)-birdman, kelimelerin kifateysiz kaldığı eserdir, konuşmak saçmadır üstüne, ağlatabilir insanı güzellikten.
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=v--iqqusnnq)- the life aquatic with steve zissou, david bowie kankam
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=etfcljyo6ve)-mine vaganti, nina zilli
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=31bmf-taqag)- la finestra di fronte, andrea guerra
27 ocak 2015 sözlük tasarımının değişmesi
-
şükela ve çok kötü oylamalarının simgeleri pek hoşuma gitmeyendir.
edit:diğerleri hoş,güzel.
edit2: düzeltme.
isimleri birleştirip çocuğuna isim koymak
-
mesut + sibel : messi