hesabın var mı? giriş yap

  • bir ingiliz atasözü der ki; "galibiyette taç kimin başına konulacaksa, mağlubiyette de ip onun boynuna geçirilmelidir." yeterince açık sanırım.

  • tembeldir (ama tek kelime harekete geçmesini sağlayabilir), inatçıdır (ama hatalıysa özür dileyebilir), ağzı çok iyi laf yapar (ama söyleyecek şey bulamadığı zamanlar da olur), sanata yatkındır (ama inat edince yapıtını göstermez), gösteriş meraklısıdır (göstereceği şey genelde görmeye değerdir), tutarsızdır (ama denge kurmaya çalışır), gıcıklık yapma yetisi çok gelişmiştir (ama sevilebilir)...

  • durup dururken aklıma gelen durum.
    kesinlikle kafası dumanlı bir karakterdir.
    dikkat ederseniz ağzından küçük bir ot parçasını hiç eksik etmezdi.

    - köpekle(rin tin tin) hayali konuşmalar.
    - atla(düldül) hayali konuşmalar.
    - gözler devamlı yumuk yumuk.
    - kendi gölgesini vurmaya çalışmak.
    - kızılderililerle içli dışlı bir yaşam. sanırım ot tedarik etmek için.
    - bir kişiyi birden fazla görüyor. hem de boy boy. tam 4 tane.

    bence bunlar yeter

  • bi sakatlık yaşamamasını umduğum atlama. ki kendi dediğine göre " yoğk "

    toprakta yavaşlatıp, ters perendeler atarak durdu ehheh. ben en çok adam dan dun giderken " la yavaş oğlum nidiğon lağn " diyen kişiye güldüm. lan ne etmesi mi var, adam düşüyo işte patates çuvalı gibi.

  • neden efe aydal roleplay gibi konuştuğunu anlayamadığım yeni ölü ya da sakat adayımız. şimdiden rahmet ya da şifa diliyorum flash tv reis.

  • evime gelip wi-fi sifresini soran akrabalarim ve arkadaslarim yuzunden gidip bir tane (bkz: traffic shaper) ve bir tane de (bkz: access point) alip, gelenlere ozel misafir agi yaratip, onun sifresini de ucubik bir sey yapip kullanim kotasini 512 kbit/saniye ile sinirlandirdim. her gelen sifre istiyor, misafir sifresini veriyorum, bu cok yavas deyince de, benimki de oyle gulum deyip baglandigina baglanacagina pisman ediyorum. bir sonraki asamada, virus bulastirmak icin bir tane makina koyacagim ki, alsin ebesinin megabaytini...

  • 2000+ solo ve duo (fazla değil biliyorum) üstü ratingli olarak yeni başlayanlara belli başlı tavsiyelerim;

    -ilk 20-30 saat sadece pochinki, military base, rozhok, pecado, del patron gibi yerlere atlayıp sürekli silah çatışması yapın.

    -hızlı silah toplama yapın hızlı karar verin. alan sizi küklemediyse her zaman erkenden alan'a girmeye çalışın

    -sadece son 3 alanda hız kesin ve alanın kenarlarına oynayın ortasına değil.

    -size ateş eden birisi olduğunda sakın yere yatmayın zig zag yapıp sağınıza solunuza bakıp yerini anlayıp silah çatışmasına girin. x'ile silahınızı indirirseniz daha hızlı koşarsınız.

    -insanları göremiyorsanız "mantık" olarak düşünün. ağaç taş ev camları tepe arkası bulunduğunuz yerin coğrafi yapsını göz önüne alın.

    -yakından ateş ediliyorsa kaçmak yerine dönüp ateş etmeyi deneyin kafaya bir mermiye bakar öldürmeniz.

    -sizi görmeyen oyunculara hemen sıkmayın tetik sevici olmayın.

    -oyunun isminin aslında outflank battlegrounds olması gerekiyor o kadar çekirdek bir mekanik oyunda. yapın her zaman flank (kanatlardan saldırın) yapın. diğer oyuncuların üstüne koşmayın. daha önceden sıktığınız adam ağacın arkasına geçerse sol ve sağ açığa gidip tekrar sıkın. aynı şeyi rakibinizin de yapmasını bekleyin.

    -çok ama çok zorunda kalmassanız eğer 1 dakikadan uzun süre silahlı çatışma yapmayın daha lehinize olacak birden çok çatışma için birini boşverin.

    -ateş ederken en isabetli "state" eğilme ve shift kombosudur bir kaç oyunda aim down sight (namludan bakma) eğilme ve odaklanma combosunu kasın 5-6 oyun sonrası kas hafızası oluyor zaten (c+ sağ mouse click + yarım saniye sonra shift )

    -tüm kapıların parçalanabilir olduğunu unutmayın kapının önünde birini beklerken kapıyı tarayabilirisiniz

    -el bombalarını alın. bir tane sis bir tane flash taşıyın.

    -ilk indiginizde eğer yakına biri indiyse silah bulup hemen üstüne koşun erkenden elemine edin 5 dk loot yapmayın dibinizdeki adam için.

    -ateşleme modunu (tekli, otomatik vs) mousenuza atayın yapın b3 mwhell falan

    -farklı katlardaki adımlar farklı sesler çıkartırlar ses ne kadar baslıysa dikey olarak o kadar uzak demek

    -oyunun ortalarında en önemli itemlar seviye 2 yelek ve kask.

    -son 3 alanda silah sesi duyana kadar bekleyin haraket etmek için biri başkasına ateş ediyorsa sizi görme ihtimali o kadar azalıyor.

    -q ve e yi sürekli kullanın özellikle çabuk bakma için, camdan baktığınzda camın dibinden değil 1 metre gerisinden peek yapın. yerinizde dururken açıkta bile kullanın rakibin kafanıza nişan almasını zorlaştırır.

    -en iyi smg ump, en iyi ar m4 en iyi sniper kar98 ve slr. vector full mod ile çok güzel bir silah olabilir tercih meselesi

    -uzi ile 1 saniyede ump ile 1.3 saniyede birini öldürebilirisiniz dolu şarjör ile oyunun başında. yakın çatışmada uzi daha ölümcül olabilir.

    -scar - ak eşit m16 çöp mini ve sks m4 olduğu sürece taşımaya bile değmez. mini daha iyi 8x sks daha iyi 4x. sks için extended mag şart.

    -çantada en çok yeri mermiler tutuyor. genelde 120 mermi yeterli solo oyun için

    -minimapeki her kare 100 metre. 4x ve 8x scope'un her noktası 100m. zeroingi pgdown pgup tuşları ile ayarlayabilirsiniz 8x i zoom out yapabilirsiniz mousewhell ile aynı anda 8x ve 4x taşımak gereksiz oluyor m16 haricinde.

    -angled foregrip (acili kabza) şu anda daha etkili ve ads çok daha hızlı vertical foregrip. (dikey kabza) sağlam nerf yedi yine de kendiniz deneyip karar verin. vertical recoili (dikey atma) mouse aşağı çekerek kontrol edebiliyorken horizontal (yatay atma) daha zor. yeni cikan tum modlari kendiniz deneyimleyip karar verin.

    -flash hider (flash gizleyici) compensator (namlu ucu freni) ilk düşüş / oyun sonu, suppressor bütün oyun etkili. bütün ağızlıkların recoili (sekmeyi) düşürme etkisi var istisnasız.

    -fpp oynayın...

    -oyunda rng (rastgele) faktörünü unutmayın elinizde olmayan sebeplerden ötürü bol bol öleceksiniz bu sizi kötü oyuncu yapmaz.

    mobilden servis ile işe giderken yazdım nazilik yapmayın :( st

  • bundan 1-2 ay kadar önce playstation 3 satışa koymuştum ve bu siteden de bir ilan yayınladım. bir ay içerisinde türlü abukluklarda teklif aldım. öyle böyle değil ya. 600 lira dediğim ürüne "buna 300 veririm, bu fiyatın üstünde bulursan da şanslısın" diyecek kadar. bir süre sonra sanalpazar'da sattıktan sonra ilanımı silmedim ve gelen abuk mesajlara aynı abuklukta cevaplar verdim. bir tanesini birebir aktarayım:

    a: 400 tl (ulan öküz, bir merhaba der selam verir insan)
    b: 410 tl
    a: uyar
    b: 420 tl?
    a: olmaz
    b: :( ben de o zaman konsolu 400'e başkasına veririm :p
    a: 420
    b: yok kardeş çok kırdın beni artık 450 versen ancak satarım.
    a: tamam son fiyat
    b: sana yok ps ms satmıyorum

    çok fazla ürün satan biri olmadığım için sahibinden şöyledir böyledir diyemem ama gelen tekliflerin hemen hemen hepsi bunun gibi mezarcılığın, ölücülüğün son noktasıydı. bir de adamı keriz yerine koyma çabalarına tilt oluyorum. tek akıllı sensin allahın çomarı.

  • türkiye’nin görüp göreceği en iyi komedi dizilerinden biridir. ama asıl üzücü olan farkında olmadan eski türkiye’nin son anlarını yaşadıklarımızdan, türkiye’nin biraz da olsa yaşanılabilir olduğu zamanlardan olması. dizinin karakterleri ve hikayeleri de hep bu yönde gelişmiştir o yüzden.

    mesela tahsin bey son derece ataerkil, taşralı bir zengindir. kızının akşam çıkmalarına, oğlunun/yeğeninin içip eve gelmelerine karşı çıkar. ramazan’da oruç tutar. ama milli bayram kutlamalarında şampanya içer. bu arada doğum günü 29 ekim’dir.

    bülent onaran ortalama bir türk profiline göre oldukça aykırı, elitist, avrupai, zamanın şartlarına göre fazla özgürlükçü bir karakterdir. ama fransa’nın ermeni soykırımını tanıdığı zaman “fransızlara kızıyorum azizim” diyerek tepkisini göstermiştir. çakma solcu değil gerçek bir aydındır.

    burhan dizinin en sahtekar, çıkarcı, paragöz, güvenilmez karakteridir. izzet’in makbule’yi dövdüğü sahneden sonra makbule “dağlısın sen, o beğenmediğin burhan bey saçımın teline bile dokunmaz” der. sonrasında evdekilere morarmış suratıyla yakalanmamak için burhan’ın evine gider. hatta burhan ortalık karışmasın diye makbule’yi dövdüğünü iddia edip sacit’ten dayak yemeyi göze alır.

    sacit demişken, kumarbazın tekidir. sertaç ve tacettin ile arkadaş olduğu sahnede sokaktan geçen iki adam fatoş’a açık giyindiği için laf eder, onlara size ne oluyor deyip kavga ederler.

    kubilay dünyadaki gelişmelerden son derece uzak, aileden varlıklı bir iş adamıdır. apolitiktir. o bile sacit ve osman’ın kara çarşaflı kadın kılığına girip sokak röportajı yaptıkları sahnede fatoş bir kadın olarak buna karşı çıktığını söylerken, kubilay, yuh artık, pes dedirten yakışıklılık, “belki o da kendini öyle rahat hissediyor, niye karışıyoruz ki” der.

    avrupa yakası’nda ramazanda eğlenceler düzenlenir, bayram ziyaretleri son derece önemlidir ama bir yandan yılbaşılarında dansöz çıkartılır, 29 ekim kutlanır. bizim çocukluğumuzdan beri gördüğümüz türk kültürünün televizyondaki son örneklerindendir. kapıcı ailesinden sütçüoğlu rezidansına, taşralı burhan’dan iş adamı kubilay’ına kadar bugün tamamen kutuplaştırılmış laik-müslüman kültürünü bir potada eritmiştir.

    oyuncuların performansı, senaryonun mükemmelliği bir yana, şu an içinde bulunulan toplum şartlarından dolayı bir benzerinin gelmesi imkansızdır. bugün “bizimkiler” den nasıl bahsediliyorsa bir 20 sene sonra da ondan benzer şekilde bahsedilecektir.

  • ahahahhah stark arena mustafa kemal'in askerleyiz sloganı ile inliyor. ahahahaha silemeyeceksiniz olm, bu 20 yılda tek adam rejiminde bunca ahlaksızlığa ve embesil seçmene rağmen silemediniz silemeyeceksiniz. o yıktığınız ya da adını sildiğiniz atatürk isimlerinin hepsi geri gelecek. hatta ulu önder gazi mustafa kemal atatürk olacak adları. sadece atatürk ile de yetinmeyeceğiz. ahahahahahah çok keyiflendim ya, asla bu kadar saygı ve sevgi göremeyeceksiniz. bu ülke kurtulacak! temizlenecek.