ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
24 aralık 2016 rusya'nın ypg sınırını bombalaması
-
ypg sınırı ne amk. ypg ne zaman devlet oldu da sınır çizdi?
debedit: (bkz: ekşi kütüphane ağrı fatih sultan ilkokulu yardımı)
fazıl say'ın survivor hakan'a verdiği müthiş ayar
-
birkaç gündür instagramda art arda sanat dünyasının 150 başyapıt resmini paylaşması nedeniyle takipçi sayısı 609 bin'den 607 bin'e düşen fazıl say bu bilgiyi paylaşmış.
acun biti hakan hatipoğlu hangi akla hizmetse altına yorum yapıyor: aynı şey bana da oluyor bayram tebriki paylaşınca :)
sonrası uygulamalı cringe. fazıl say: "siz ne işle uğraşıyordunuz?" diyor. sonrası h.h. için karanlık... onu bir daha gören olmadı. yorumunu siliyor tabii.
fazıl say klavyene sağlık. doblo bilmeyen vedat milor'dan sonra en nazik insan ezme bu olurdu herhalde. içimin yağları eridi. evet.
http://m.hurriyet.com.tr/…s-yapiyorsunuz-41025688/4
medeniyetsizlik göstergesi küçük detaylar
-
kendi çocuğuna masadaki diğer çocuklardan daha fazla yemek koymak. ayıptır, günahtır. teyzem çok yapardı bunu acayip üzülürdüm küçükken. annem de tam tersini yapardı bana ve kardeşime daha az koyardı çok da farklı olmazdı ama biraz bile olsun kayırma durumu olmasın, gözden kaçmasın diye öyle yapardı herhalde. o zaman sevinirdim ama çocuk aklımla annem ne kadar da düşünceli falan diye. iki lokmanın derdinde değilmişim o insaniyetin derdindeymişim.
çanakkale savaşı'nı evliyaların kazandırması
-
aynı evliyalar sarıkamış soğuk diye yardıma gitmemişlerdir
kadınım doğurmayacağım hamileyim kürtaj olacağım
-
merhaba ben salak oldugu icin hala size laf anlatmaya cali$an kadin.
hataniz anne vs. embriyo ikiliginde oyunuzu ne idugu belirsiz bir embriyodan kullanmanizdan geliyor. henuz findik boyutuna gelememi$ bir dollenmi$ yumurtayi, bir bireyin hayatindan onemli saymanizdan bahsediyorum.
"can almayi istemek" filan diye romantize ettiginiz $ey regl sirasinda atilan, kadinsaniz pedinizde filan goreceginiz parcalarla ayni boyutta bir pihti. siz hayatinizda regl olmami$, kanamami$, rahminden atilan yumurtayi gormemi$ bireyler olarak kalkip "o bi can taam mi" diye bagiradurun, kadin bedeni zaten surekli bir devinim icinde. yumurtasi dollendiginde de istemiyorsa o dollenmi$ yumurtayi yok etme hakkina sahip. bu kar$ila$tiginiz agresif tavrin sebebi de sizin "e bi kere kalmi$in hamile, dogur gitsin" yav$akligindaki tutumunuz. kimse (dogurduktan sonra evlatlik verse bile!!!) o istemedigi hamileligi dokuz ay ya$amak zorunda de-gil.
size gore findik boyutundaki embriyo > kadinin butun hayati.
i$te tam da bu yuzden gerizekalisiniz.
gökhan gönül
-
https://tenor.com/view/gokhan-gonul-gif-12461655
edit: link düzeltildi.
edit 2: hazırladığım gif sosyal medya'da çarşı'nın facebook sayfası dahil pek çok yerde paylaşıldı. bu kadar beğenileceğini tahmin etmediğim için gif'e bana ait olduğuna dair bir ifade koymayı düşünmemiştim. copy paste, alıntı veya çalıntı değil alın teridir. bu bilinsin yeter. saygılarımla.
debe edit: (bkz: 30 bin lira irem'i felçten kurtaracak)
30 yaşında hala metal dinleyen insan
-
30 yaş altında metal dinleyen var mı ki?
kadınların beyni satranç oynamaya uygun değil
-
ingiliz satranç ustası nigel short'un cinsiyetçi söylemi.
yalnız londra’daki casual satranç kulübünün işletmeciliğini yapan amanda ross, nigel'e iyi ayar vermiş:
“kadınlar eski satranç şampiyonu judit polgar, klasik oyunlarda nigel short’u beş kez yenip, üç kez mağlup olmuştu. beş kez de berabere kalmışlardı. polgar o karşılaşmalara erkek beynini getirmiş olmalı. umarım o günlerde nigel otomobilini park etmeye çalışırken kaza yapmamıştır”
haber linki
debeci geldi: manyak mısınız la? gazete haberinden debe mi olur? cinsiyet ayrımcıları sizi.**
29 mayıs 2015 beşiktaş gençlerbirliği maçı
-
ligin son haftası şampiyonluk gitmiş...
.
ikisi de beşiktaşlı olan oğullarımla izlediğim maç.yaşları 10-17
aralarında şöyle bir diyalog geçti...
-küçük oğlum:...- abi.. ben hala beşiktaşlıyım .seviyorum yaa. nedense içim kıpır kıpır...
-büyük oğlum:...-dur oolum daha ne yaşadın ki..? hemen karar verme 11 yaşına kadar takım değiştirebilirsin.
-küçük oğlum:...- yok yok ben eminim. hiç kazanmasa da beşiktaşlıyım. son kararım...hem böyle saçma bi konuşmayı niye yaptık ki..?
ben.. (içimden).-tanrım çaresiz hastalık vereceksen böylesini nasip et...(belli belirsiz gözyaşı..)
özel not: büyük umutsuz... küçük kendini kurtarabilirdi...fakat o da olmayacak gibi görünüyor.
zorlu bir hayat var önlerinde...
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
ele geçirilen her türlü atkı, bere, yelek, ceket, mont vb.. giysinin alınıp birleştirilmesi, bunların büyükçe bir montta toplanması, montun kollarına içi dolu eldiven, başına ise kafa şeklinde doldurulmuş bir bere takılması...
ardından bunu arka köşeye, uyurmuş gibi monte etmek, sınıfa girildiğinde gerçekten de montunu giymiş bir öğrencinin alnını yarım çember oluşturmuş kollarının üzerine koyup uyurmuş izlenimi vermesi, sınıfa matematik öğretmeninin girmesi, herkesin ayağa kalkıp mont adam'ın haliyle olduğu yerde yatması, öğretmenin sinirlenip "kalksana evladım" diye birkaç kez tekrar etmesi, bizim anıra anıra gülmemiz, sonunda öğretmenin kaşları çatık vaziyette o köşeye ilerlemesi, durumu anlaması ve hala anıra anıra gülen sınıfta bir arkadaşa patlayıp "ne gülüyorsun gerizekalı" demesi...
sonradan bunu geliştirmiştik; öğretmen masasına oturtmuş, içi doldurulmuş pantolon, bot giydirmiş, tebeşirle yüz çizmiş, tek eline kutu kola vermiştik. felsefe hocası buna daşşaktan kızarken resim filan çekmiştik... benden fazla insana benziyordu.