hesabın var mı? giriş yap

  • halk tv yazarı ismail saymaz'ın dediğine göre; iyi partili bir grubun mansur yavaşa adaylık teklifinde bulunması üzerine mansur yavaş, altılı masa uzlaşırsa 'evet' diyeceğini söyledi.
    meral mommy'nin bu mansur yavaş politikası yavaş yavaş kesinleşiyor gibi. güneşli günler yakındır.

    edit: aktrolleri çıldırtacak açıklama.

    kaynak

    edit2: evet anlaşılan dediğim gibi aktroller çıldırmış durumda mesaj kutuma doluştular hatta bi tanesi 'tuvalet terliğine oy verecek adamlarınız,alayınız gelin üst üste koyacağız' diye kafiye de yapmış ahahaha. kudurun oğlum kudurun, seçimlerden sonra kendi odanıza asarsınız reisin fotoğrafını, reisçiliğinize orada devam edersiniz.

    son edit: sözlüğe bu kadar at sikinin doluştuğunu bilmiyordum. insanlar fikirlerini de söyleyemiyor artık. kafa kesen zihniyetle aynı bunlar.

  • ironik durum. geleneksel olan ne? denize gs bayrağı bırakmak. neden gs bayrağı köprüde? gs şampiyon olduğu için. neden geleneksel? çünkü gs genelde şampiyon.

    adamlar ezikliğin kitabını her cümlede tekrar yazıyorlar. üzülüyorum. viera başkaaaaan gel bizi kurtar.

  • 1665 yılının sıcak yaz günlerinde hızla yayılan vebaya yaklaşık 100 bin insanı kurban veren londra 1666 senesinde de büyük bir yangınla sarsılarak ikinci darbeyi yedi. veba kentin insan potansiyelini harcarken bu büyük yangın da kentin alt yapısını yerle bir etti.

    1666 ağustos ve eylül ayları londra için kavurucu sıcakların yaşandığı aylardı. fırıncı thomas farriner 2 eylül 1666 pazar gecesi bir fırıncının yapmayacağı bir hata yaptı ve fırınını ocaktaki ateşin tam söndüğüne emin olmadan kapattı. fırında başlayan alevler sıkışın nizam ahşap evlere sıçradı ve sıcak havanın verdiği destekle tüm ahşap evleri yutmaya başladı. kuvvetli gece rüzgarları neticesinde yangın yayılabildiği kadar yayıldı. londra'da hazır bulunan itfaiye birliğinin gücü yangını kontrol altına almaya yetmedi elbette.

    pazar günü yangının söndürülebileceğine dair umut kalmayınca herkes canının ve malının derdine düştü. yangın pazartesi günü kentin banker ve borsacılarının olduğu kısımları sardı sağolsun thames nehri yangının güneye yayılmasını engelledi. salı günü de aziz paul katedrali alevlere teslim oldu. londralılar kalın taş duvarlara sahip bu yapının tanrı tarafından korunacağını düşünseler de şöyle bir tesadüf vardı: katedralde o sıralar restorasyon çalışması vardı ve bina tahta iskelelerle çevriliydi. ayrıca pek çok kitapçı sözde güvenli diye kitaplarını katedral mahzenine doldurmuştu. dışardan iskeleler içerden kitaplar tutuşunca katedral de sahneden silindi.

    yangın çarşamba günü kontrol altına alındı ama dört günde yapacağını yapmıştı zaten. yangında 13 binden fazla ev zarar gördü, on binlerce insan evsiz kaldı. ölü sayısı belirsizdi. bunda tutulmayan kayıtların etkisi vardı. yangından ders çıkaran yeni londra belediyesi yapı malzemesi olarak ahşabı terk ederek taşa yöneldi. tanrının koruyamadığı yanan katedral de insanlar tarafından yeniden inşa edildi elbette.

  • --- spoiler ---
    + buradaki beyefendiyi ısırdı.
    - niye ısırdı? ne yaptı da ısırdı?
    --- spoiler ---

    başıboş köpeklerden daha tehlikeli olan bir şey varsa o da bu kafa. soruya bak soruya. nasıl bir cevap versek tatmin olursun sayın oksijen israfı?

  • (bkz: uzun seviyorlar demek)

    edit: bir kaç ay önce girseydim debeye telefonla arayıp "debeye girmişim" diyebileceğim biri vardı. burada edit falan yapacaktım hatta. hep düşünmüştüm bunları. şimdi son bir haftada ikinci kez basit bir bakınızla da olsa 14. sıradan debeye girmişiz. ama artık o kadar da büyük bir anlam ifade etmiyor. yine de debeye girmek güzel tabi oylayanların ellerine sağlık.