ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
okula halı saha ayakkabısı ile gitmiş nesil
-
ozamanlara damgasını vuran ayakkabı nike total 90'dı. çünkü kunduradan da herhangi bir sıradan spor ayakkabıdan da daha ucuza çakması bulunabiliyordu.
sperm cilde iyi geliyor diyen erkek
-
yalnız cilde değil mideye de iyi gelmesi bilgisi eksik kalmış hede.
sek alınız..
metrodan inenleri beklemeden binmeye çalışmak
-
metropolde yaşamayan ( metroyla ilk defa tanışmış insanları es geçiyorum) insanların yaptıkları hariç, beyinsizliktir. ulan üstünde 1000 liralık takım elbise olan plaza çocuğu yapmasın bari.
edit: annelerinin suçsuz olduğuna kanaat getirdim
sinem kobal
-
kitap okumamakla övüneceğine kitap okuyor taklidi yapmış. güldüm ama kınamadım. en azından hangi tarafın doğru taraf olduğunu biliyor.
new york'un en iyi hamburgercisi
-
biraz şube sayılarını arttırmış olsalar da hem hizmetin süresi, hem de yemeğin her seferinde istediğim gibi (well-done veya medium ayarını tutturdukları üzere, bazı yerler well-done'ı kömür halde getirebiliyor çünkü) midtown 5 napkin burger diyebilirim. fast food dışı hambuger her yerde artık zaten aşağı yukarı belirli bir kalite ve çok değişmeyen seçenek, çeşit arasında yapıldığından bu gibi kriterler bence hamburgerciyi öne geçirmek için yeterli. ve patates ile hesap tabii ki.
izmir'in içler acısı hali
-
sana bi istanbul fotoğrafı koyarım. burası dünya mı dersin.
duyulmuş en enteresan iltifat
-
--- spoiler ---
- kolyeni bende düşürmüşsün akşam gel al.
+ yangında düşürdüm sanmıştım.
- yangın sayılır...
--- spoiler ---
(bkz: ağır roman)
yaran fıkralar
-
adamın biri bi kahveye girmiş. millet kahvede baya gülüyor eğleniyor filan. napıyor lan bunlar demiş bakmış birisi ordan bağırıyor,
- 45!
herkes yerlerde
- 7!
ağlamışlar gülmekten.
- 51!
buna da gülmüşler baya.
adam merak etmiş sormuş,
- neye gülüyorsunuz böyle?
kahvenin eskilerinden biri sinan özen'in şu bakışını atarak;
http://t2.gstatic.com/…mages_up/sinan ozen1.jpg&t=1
"sen yenisin galiba" demiş. "biz bu kahvede sabah akşam fıkra anlatırız. öyle çok fıkra anlatırız ki artık yorulmayalım diye fıkraları numaralandırdık. misal 5. fıkra temel ingiliz alman uçaktalar filan.. herkes ezbere biliyor. biri 5! diyince hepimiz fıkrayı hatırlayıp gülüyoruz" demiş.
adam teşekkür etmiş,
sonra "7412" diye bağırmış
bağırmasıyla birlikte bütün kahve yerlere yapışmış. sandalyeden düşenler mi dersin, gülmekten sıçanlar mı dersin, burnundan sümük gelenler mi dersin, millet paramparça, konuşacak halleri yok, gözleri yuvalarından çıkacak.
adam şaşırmış "niye buna bu kadar güldünüz" demiş
zar zor konuşanlardan birisi cevap vermiş
- bu fıkrayı daha önce hiç duymamıştık
ev ve araba almanın mucize olduğu garip dönem
-
-şöyle biraz geçmişe gidiyorum... 2014. oha lan düne geldim amk.
wi-fi kelimesini vayfay diye okuyan tip
-
(bkz: ne diyem meyhmuyt mu diyem)
avm asansörlerini işgal eden tipler
-
mümkün mertebe uzak dursak da avm'lere bebek arabasıyla gitmek zorunda kaldığımız her seferde karşılaştığımız uyuz tiplerdir.
dün akşam yine karşılaştık bu tiplerle.
yürüyen bant olan katlarda zaten kesinlikle kullanmıyoruz asansörü ama yürüyen merdiven olunca güvenlik nedeniyle mecburen binmek gerekiyor asansöre. ama ne mümkün bir sürü gereksiz tip yüzünden binebilmek. adam 1 ya da 2 kat çıkabilmek için yürüyen merdivenin hemen yanındaki asansörün önünde 10 dakika bekleyebiliyor. fıttırıyorum. lan sen gezmeye gelmedin mi bu nalet yeri? geze geze çıksana amk yukarı! yaşın en fazla 30! nasıl bir robotluk bu!
asansör geldiğinde binebilmek de ayrı bir macera. bebek arabasının yanlarından önümüze geçip binebiliyor insanlar. sıra mıra hak getire. öncelikli olmamız gerektiğini tamamen bir kenara bırakıyorum zira burası türkiye.
bazen yavruyu kucağıma alıp yürüyen merdivene kaktırıyorum arabayı iki büklüm çıkıyorum üst kata.
edit: anne değil baba yazdı.
edit 2: öncelik tanımlanmamış diye atlamış sazan. tanımlanmış tabi ki. asansörün önünde öncelikliler diye bir tabela var ve orada bebek arabası işareti var. işte bu beyinsizler asansörleri işgal eden.
edit 3: ha bir de memleketi bilmezmiş gibi ne işi var avm'de demiş. lan biz çok mu meraklıyız gidip onca insanın içinde sıkış tıkış hareket etmeye. 'zorunda kaldığımızda' yazmışız bak oraya. yani bu avm denen yerlerden tamamen uzak durmak artık çok zor. illa ki bir işini orada görmen gerekiyor. siz okküzsünüz diye biz kendimizi mi sakınalım. bunu sokak köpeklerine karşı yapıyoruz biz. ısırırlar diye gitmiyoruz onların takıldığı yerlere. sen de mi bu muameleyi istiyorsun. bu heyvanlar yüzünden gitmiyorum mu diyelim.
debe editi: başlıktaki tüm entirileri okuyunca düşündüğümden daha fazla öküzle birlikte yaşadığımızı gördüm. ellerine sağlık çok güzel açıklayanlar olmuş konuyu. bir öküze anlatır gibi anlatmışlar.
özetliyorum: kimse bu tiplerden iyilik beklemiyor, asansörden inip yer versin demiyor zaten. sadece sıra beklemesini öğrensinler ve mecbur değillerse kalabalık yapmasınlar yeterli. orada sırası gelen anne-baba asansöre binebilmeli. aksi gerçekten insanı delirtiyor.
robot süpürgeler evleri dinleyebilir
-
telefonlar dinliyor zaten süpürge de dinlesin
onun neyi eksik ki