ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
turistin görebileceği herkesi aşılayacağız
-
ülkenin % 33'ü siyasal islâma,
% 33'ü suriyelilere,
% 33' ü turistlere tahsis edilmiş.
kalanı biz dürüst vergi mükelleflerinin.
18 eylül lgbt karşıtı dayının müziğe karşı çıkması
-
"muhalifim ama... " trollerinin görmesi gerken işid zihniyeti eylemi.
size yıllardır "lgbt bireyler sarı öküzdür" derken bunu kast ediyorduk...
3 gündür ilgili başlıklarda "ama onlarda gözümüze sokmasın" "muhalifim ama... lgbt dayatması" yazanlar bir kaç seneye dayatmanın kralını görecek.
iran'a afganistan'a da islam devrimi bir gecede gelemedi, sizin gibi "muhalifim ama..." kitlesinin bu mollalara müsama göstermesi ile geldi.
derin futbol
-
rok: cemil turan efsane değildir.
len nasıl değildir ya?
- ingiltere kralı, rahmetli başkan kenedi, taçsız kral pele, bakenbauer, kaleci mıyer, nadya komanaçi, bricit bardo, fenerbahçeli cemil !!!
efsane lan işte.
vecihi hürkuş
-
1925 senesinde yaptığı vecihi k vi için vesika istediğinde, sertifika için bir teknik heyet kurulur, fakat uçağı uçurup deneyecek kimse olmadığı için sertifikayı alamaz ve izinsiz uçar. tabi bunun üzerine cezayı yiyince hava kuvvetlerinden istifa eder. uçağına da el konur.
1930 yılında kadıköy'de bir keresteci kiralar ve ikinci uçağı vecihi k xiv'ü yapar. bununla ankara'da ismet paşa'nın huzurunda bir gösteri yapar. buna rağmen uçağı onaylatacak kimse olmadığından buna da müsaade çıkmaz. uçağını uçurabilmek için ta çekoslovakyalardan belge almak zorunda kalır. uçağı bir süre postacılıkta kullanıldıktan sonra uçuştan men edilir.
1933'de 2 tane vecihi k xv ve vecihi k xvi isimli uçakları yapar ve vecihi sivil tayyare okulu öğrencileriyle çalışmalar yapar. bu okul da parasızlıktan ve verilen diplomaların denkliği olmadığından kapanır.
1937'de almanya'da uçak mühendisliği diploması alır. okul 2 senelik olduğu için türkiye'de diploması kabul görmez.
1947'de kanatlılar birliği diye bir dergi çıkarır. onun sonu da diğerleri gibi engellemeyle bitecektir. 1954'te hürkuş havayolları'nı kurar. türk hava yolları'nın kullanmadığı 8 tane uçağı borç harç edinir. thy'nın sefer koymadığı yerlere seferler düzenler. bazen gazete taşır. sabotajlar yapılır, yine önü kesilmek istenir. nihayetinde elinde bir uçak kalır. onu da mta için maden aramalarında kullanır.
hayatının sonlarında bu uçakların borçları ve faizleri altında iyice ezilir ve 1. dünya savaşı'nda gösterdiği kahramanlıklar dolayısıyla bağlanan maaşına da haciz konur. 1969'da da gata'da sefalet içinde ölür..
vecihi hürkuş, bütün isteği, azimine ve memlekete yaptığı hizmetlere rağmen hayatı boyunca engellenmeye çalışılmış, türkiye büyük bir zeka ve kabiliyetten yoksun bırakılmıştır. kısacası vecihi hürkuş, memleketimizin belki de en az bilinen ama en büyük ayıplarından birisi olarak tarihteki kayıtlarda yerini almıştır.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
kadıkoy minibusundeim :
1.kız : ayyy pelin biliomusun omeri gordum cok yakısıklı olmus.
2. kız : hadı yaa!!hanı su eskı mahelledekı karga burunlu omer mi?
1. kız : eveeettt!oha fln oldum yanii !!! oha oha bin kere ohaaaaa!!!
ustunde tommy gomlek boleee, altında tommy panti, dızel ayakkabı offff! bana merhaba dedi biliomusun!!
2. kız : hadi yaa! oha yaa o cok cirkindi
1.kız : halen cirkin ama cok yakısıklı olmus!!!
(bkz: marka takinitisi olan insanlar)
dişlerin arasına sıkışmasıyla ünlü besinler
-
bunun kralı ettir. lakin günümüzde bu sorun ortadan kalkmıştır.
artık diş arasına eften püften şeyler sıkışmaktadır.
9 temmuz 2014 hollanda arjantin maçı
-
trt'nin lisans alamamış pes gibi paralel futbolcu isimleriyle yayınladığı maç.
deist
-
ibadet yeri kalbidir.
17 yıl sonra edit: amma oylanıp durdu şu entrim..beğenildiğine memnunum, iyi okumalar.
fahriye evcen'in makyajsız filtresiz fotoğrafı
-
açılın plastik cerrahım. rinoplasti, botilinum toksin enjeksiyonu (botox), orta yüz ve dudak hyaluronik asit dolgu. "no dr" dediğine göre tüm bunları merdiven altında kuaföre yaptırdı sanırım.
enver paşa 80 tane atatürk eder
-
enver paşa'nın askeri dehası! sayesinde kaybettiğimiz on binlerce askerimizin soyundan gelmeyen birisi tarafından söylenmiş sözdür.
internet kafelerin internet kafe olduğu yıllar
-
internet kafeci abinin tiziano ferro - perdono şarkısını çaldığı yıllardır.
yerli elektrikli otomobil atakar
-
arge meselesinde en çok eleştiri getiren yazarlardan biri benim o nedenle birkaç cümle etme ihtiyacı duydum.
şu kısımlar net anlaşılırsa bence ortadaki sorun çözülecek.
1) bu araçlar üniversitelere devlet (halk) tarafından sağlanan fonla yapılıyor.
2) bu araçlar üniversite öğrencilerine tecrübe kazandırmak amacıyla yapılıyor.
konu bu kadar olduğunda bence hiçbir sorun yok. yapılıyor olmalarından, devlet tarafından destekleniyor olmalarından memnunum.
ancak eğer bu araçlar haber sitelerinde bahsedildiği gibi üniversite tarafından "yerli elektrikli otomobilin öncüsü 'atakar'" olarak lanse ediliyorsa. bu araçların bir değer olduğu düşünülüyorsa orada duracaksın.
ben sanmıyorum ki bu projeyi yöneten eğitimci bu araçları bir basamak olarak görsün. öğrencilerinin tecrübe edinmesi dışında bir beklentisi olsun.
neden sanmıyorum çünkü elektrikli araç konusu artık yeni bir konu değil. paran varsa bugün çıkıp çarşıdan tesla model s'i alıp evine gelebiliyorsun. niyetin gelecekte elektrikli araba üretmekse profesyonel bir ekibe milyonlarca dolar kaynağı ve gerekli zamanı verirsin şu an yaşadığımız çağın teknolojisine uygun bir araç ortaya çıkarırsın.
daha basit bir örnekle açıklamak gerekirse ampul satıştayken mum ile ortaya çıkıp buradan alır yürürüz demek neyse bu araçlar da odur.
sen ne yaptın eleştirmek dışında diyen adamlara da şunu söyleyeyim. vergi verdim tüm bu projelerin desteklenmesi için daha ne yapayım. 17 18 anahtarı mı tutayım montaj sırasında.
tekrar ediyorum bu proje öğrenci projesi olarak güzeldir, alkışlıyorum. umarım devlet bu tarz tecrübe arttırıcı projelere destek olmaya devam eder.
öte yandan aynı proje türk elektrikli araçların öncüsü falan değildir. buradan teslaya varılmaz.
üç kuruşa beş köfte olmaz
dünyayla kapışacaksan yatırımını kaşıkla kepçeyle değil tankerle yapacaksın.
yani burada bence asıl kabahat üniveristede yahut projede değil. o projeyi gerçek dışı abartarak bizim önümüze koyan medyada. aynı haberi "öğrencilerin başarılı çalışması" diye lanse etsen gurur duyar alkışlarız olur biter.
öteki aptal yerine koymak oluyor herkesi.
neyin öncüsü amk, adamlar yapmış bitirmiş satıyor.