hesabın var mı? giriş yap

  • dün gece eve dönerken bi işkembeciye uğradım. benim masaya bakan garson bey biraz konuşkan biriydi, sohbet etmeye başladık. yalnız maskesi olduğu için tam olarak ne dediğini anlamıyorum, böyle boğuk boğuk konuşuyor, hafif şivesi de var zerre çözemiyorum ne dediğini. bi yerden para mı bekliyormuş, bi yerde alacağı mı kalmış, iş mi bakıyormuş yani çok az aradan laflar seçiyorum kopuk kopuk... hafiften kafam da güzel, algılarım düşük, ben de nasıl olsa şimdi gider diye anlamasam da kibarlıktan "aynen abi ya", "hayırlısı olsun", "kısmet valla" falan gibi şeyler söylüyorum. yani bu laflar genelde bi noktadan sonra muhabbeti bitirir ama bitmedi.

    adam benim masaya her bir şey getirdiğinde 5-10 dk bi mevzudan bahsediyor. ulan o kadar çok uzadı ki muhabbet, benim kelimelerim bitti. çünkü en az 30 kere "hayırlısı olsun", 20 kere de "doğrudur", "haklısın abi", "aynen" falan dedim yani artık bunları kullanmaya devam edemem. bi de ben adama gaz mı veriyorum napıyosam dikkat ediyorum adam benimle her konuştuktan sonra kasadaki patronla biraz sözlü atışmaya giriyo sonra tekrar bana geliyo. yani biraz daha "aynen" falan desem dalacak patrona.

    ayrıca o kadar ilerledi ki mevzu "pardon siz ne anlatıyosunuz acaba aq?" da diyemiyorum, geri dönüş yok artık. o an konuyla ilgili bir şey sorsa mantıklı bi cevap veremicem, adam da onunla dalga geçtiğimi falan zannedecek diye iyice stres oldum, tek amacım artık yediğimden zevk almadan, tamamen karnımı doyurma ve ayılma amacıyla hızlı hızlı yiyip mekandan kaçmak. bi an önce gideyim buradan dedim.

    neyse yemek bitti hesabı ödedim. tam kapıdan çıkıcam, kendisi bana telefonunu verdi, "beni çaldır abi ben de kaydedeyim" dedi, onu anladım. yanında olduğum için de çaldırmak zorunda kaldım. neyse tam kurtuldum diyordum ki "abi o zaman ben senden haber bekliyorum" dedi, böyle 2-3 saniye bi sessizlik oldu aramızda, "tamam" falan deyip çıktım mekandan. sabah 10'da aradı açmadım, az önce yine aradı yine açmadım. bunun üzerine "abi salih ben. konuşabildin mi" diye mesaj attı. aq bi rahat bayram geçireyim dedim yine gereksiz bi action içinde buldum kendimi.

    not: salih abi belki buraya yolun düşer de burayı okuyorsundur. ben senin ne dediğini inan anlamadım güzel abim. mevzu da çok uzayınca bir şey diyemedim kusura bakma. sen şu olayı baştan bi güzelce anlat diyeceğim de akıl alma konusunda doğru insanla konuştuğundan emin değilim. biraz kafamı toparlayayım da arıcam abi seni :/

  • ikinci tura kalan 16 takimdan sadece besinin henuz maglubiyet gormedigi turnuva... bunlar hollanda, ingiltere, abd, fas ve hirvatistan...

    bunun neden onemli bir bilgi olduguna gelince: gecmisteki 21 dunya kupasi'ndan sadece dordunde ilk turda maglubiyet goren bir takim sampiyon olabildi de ondan...

    1954'te bati almanya (ilk tur gruplarinda macaristan'a 8-3 yenilmislerdi)
    1974'te bati almanya (ilk tur gruplarinda dogu almanya'ya 1-0 yenilmislerdi)
    1978'de arjantin (ilk tur gruplarinda italya'ya 1-0 yenilmislerdi)
    2010'da ispanya (ilk tur gruplarinda isvicre'ye 1-0 yenilmislerdi)

    yani ya alisilmadik bir sampiyonla karsi karsiya kalacagiz (bes namaglup takimdan sadece ingiltere'nin bir sampiyonlugu var, o da 1966'da) ya da besinci kez bir takim turnuva basinda bir maglubiyet aldiktan sonra kupaya uzanmis olacak...

  • bozcaada bağbozumu festivali. yerel halk acayip taşak geçiyor bunlarla. amele gibi römorka bindirip üzümlerini toplatıyorlar, üzerine bir de para alıyorlar:)

  • küçükken sorduğum her soruya saçma ve hayal gücünün sınırlarında cevaplar vermesi . aklımda kalan tek cevabı ise denizlerin neden tuzlu olduğunu sormuştum . abim ise mcdonalds'ın palyaçosunun tuzları taşıyan gemi ile battığını söylemişti. ardından o palyaçoya olan saygılarından kullanıldığını söylemişti.

  • modern, aydın görüşlü genç bir kadınım. uzun yıllardır spor yapıyorum. bir dönem sadece kadınların gittiği spor salonuna gittim. normal spor salonundan daha rahat hissettiğimi söylemem gerekir. ben hunharca spor yapıp kendimden geçerken tek amacı spor salonuna gelip birilerini ayarlamak olan ve devamlı etrafı dikizleyen erkeklerin olmaması güzel bir his. kadın kadınasın, kimse kimseye bakmıyor, biri yanına gelip konuşmaya çalışmıyor. sadece sporunu yapıp gidiyorsun. bir de bu açıdan bakmak gerek.

    edit: sizin fikirlerinizi merak etmiyorum. boş boş mesajlar atmayın arkadaşlar :)

  • bazen gömleklidir bazen fanilalı. olduğu yerden otobanı izler. eğimli arazide rahatlıkla oturup uzanabilmesi evrimsel adaptasyonun muazzam bir örneğidir. kimi zaman yanında arkadaşları da olur. gamsız görüntüsüyle modern dünyanın karmaşasına adeta bir başkaldırış olarak yorumlanır. ne amaçla orada olduğu ise hala gizemini korumaktadır.

  • uçak irtifa kaybediyormuş. pilot, hostesi çağırıp "uçaktan 4 kişiyi at, ağırlığı azalt" demiş.
    hostes hemen alman'ın yanına gidip "çabuk aşağı atla!" demiş ve alman atlamış.
    hostes fransız'ın yanına gidip "rica etsem uçaktan atlar mısınız?" demiş ve fransız atlamış.
    hostes türk'ün yanına gitmiş ve "sen bu uçaktan atlayamazsın!" demiş ve türk durur mu, atlamış.
    hostes son olarak kürt'ün yanına gelmiş ve "bu uçaktan atlamak yasak!" diye fısıldayıvermiş...