ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beyaz futbol
-
konu: kulüp başkanı hakemi arar mı?
sinan engin: arar kardeşim. ben bile aradım. hocam bizi ezdirme deplasmanda, güzel maç yönet vs.
ahmet çakar: yemini billah ediyorum, ben bir kez aranmadım.
sinan engin: hocam sen hakemlik yaparken cep telefonu mu vardı?
ahmet çakar: mavi ekran
the age of innocence
-
film bir erkeğin kaybediş öyküsüdür. scorsese filmin bir roman uyarlaması olduğunu hiç gizlemeden kendi sinema dilini bu yapıda oluşturur. sahne geçişlerinde sarıya ve kırmızıya düşen kareler, ağır gerçekleşen mix'ler filmde birbirine arasına girmiş duyguları çok güzel ifade eder. allen, may ve newland üç karakter de aslında kendi kişiliklerini ve düşlerini aramaktadırlar. ancak bu iki kadının düşü de ne yazık ki erkek karakter newland'da birleşememektedir. newland ile evlenen may aslında eşini değil kendi varlıklı hayatın sürdürebilecek, zengin, mesleği olan bir hayali erkeği sevmektedir. allen için ise newland aslında bir tutkudur, ama bu tutkusunun gerçeğe dönüştüğünde yok olacağına inanır. bu düşüncesinin oluşmasında içinde bulunduğu muhafazakar new york da vardır. film aslında bir araya geliş ve kaçış filmidir. allen avrupa'ya kaçar, may standart bir soylu aile yaşamına kaçarak 3 çocuk doğurur, newland ise bir o kadına bir bu kadına savrularak kaçışını hep erteler. scorsese amerika'nın daha henüz oluşmaya başladığı o dönemlerde belirsiz bir ilişkinin oluşmasına izin vermez ve newland'ı avrupada yaşamış ve avrupalı olan allen ile birleştirmez. böylece amerika-avrupa evliliğini engeller ama amerika'nın avrupa tutkusu film sonuna kadar bitmez ve amerikalı olan newland ömrünün son günlerini paris'te allen'ın evinin önünde geçirir. bu da amerika'nın asla avrupa'dan bağımsız olamayacağının bir göstergesidir.
sevgiliyi uyuttuktan sonra yapılanlar
-
osurmak doyasıya, çılgınca, defalarca.
saniyelik salaklıklar
-
eşi yeni doğum yapmış felsefe hocasına 'hocam allah bağışlasın sizden mi' diye sormak.
erkeğin yanında cüzdana ihtiyacınız olmaz
-
53 lira hesap kitlenen dh ölücüsüne denk gelmemiş kişi lafı.
izmirli gençlerin özgürlükten anladıkları
-
tamamı: "akp diyarbakır milletvekili cuma içten'in izmir'den notlar şeklinde twitter hesabında yaptığı paylaşımlar tepki çekti. içten, "chp'li izmirli gençlerin özgürlükten anladıkları, son derece açık giyinmek, kafa çekmek, sabaha kadar eğlenmek. izmir boşanma oranının en yüksek olduğu il neden acaba ", "haşhaşilerin başkenti izmir, neden acaba?" dedi."
şimdi de bu arkadaşın özgürlük anlayışına bakalım:
rahatça hırsızlık yapabilmek,
para sıfırlamak,
ırkçılık yapmak,
ülkeyi bölmek,
mezhepçilik yapmak,
geri zekalı geri zekalı demeçler verip beyin yakmak,
din sömürmek,
kafa kesmek,
çocuklara tecavüz etmek, tecavüzcüleri aklamak,
kadın dövmek,
...
başka bir şey söylemeye gerek yok sanırım.
küçük kardeşe sen evlatlıksın demek
-
"seni marketten aldık, sütün yanında hediyeydin" diyeni görmüş olduğum için bu versiyonunu daha insani bulduğum piçlik.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
işveren: neden aliminyum boru ve kontraplak sektörü? sizi bu sektöre çeken nedir?
aday: aliminyum kontraplaklar küçüklüğümden beri benim hayatımın anlamıdır çünkü. hayatımı kontraplaklar arasında geçirmek, burada sabahlamak, kontraplaklarla gülmek ağlamak ve bu işi yaparken ölmek istiyorum !!
işveren: (!! vay be.... ! ?? ! )
(bkz: kontraplak)