hesabın var mı? giriş yap

  • ukrayna, abd, rusya ve ingiltere tarafından imzalanan ve ukrayna'nın nükleer silahları tamamen devretmesi karşılığında toprak bütünlüğünün garanti altına alındığını onaylayan mutabakat.

    memorandum

    un document a/49/765 numarası birleşmiş milletler kaydına giren bu zapta göre ukrayna'nın toprak bütünlüğü bu ülkeler tarafından garanti altına alınmakla beraber ukrayna üzerinde bütünlüğü sarsıcı ekonomik baskılar da gerçekleştirilmeyecektir gibi maddeler de onaylanmıştır. rusya için hepsi hikaye elbette.

    1994'de dünyanın üçüncü büyük nükleer gücü olan (abd ve rusya'dan sonra) ukrayna, anlaşmanın gereğini yerine getirmiş ve bütün silahlarını imha edilmek üzere rusya'ya devretmiştir. rusya'nın devredilen bu binlerce nükleer başlığı imha edip etmediği bilinmiyor. aslında da sanılmıyor. nükleer silahların elimine anlaşması (npt) için olumlu bir adım olarak görülen ve takdir edilen ukrayna bu yaptığının karşılığını toprak bütünlüğünün garantörlerinden birinin toprağını yutması ile almıştır.

    buradan çıkacak sonuçlar şunlar.

    evvela güvenlik konusunda babana bile güvenmeyeceksin. kimseye karşılığında ne olursa olsun devretmeyeceksin elindeki silahları. türkiye bunu iyi biliyor, sağlam kazık yemişti abd'den küba füze krizinde.

    sonrasında butonun kontrolünün sende olacağı nükleer silahlara sahip olacaksın. öyle paylaşım programı ile falan olacak iş değil bu. kimsede olmasa bu silahlar amenna da yanı başındakilerde olacak ise (rusya, israil, muhtemelen iran) sende de olacak. caydırıcı unsur bu nihayetinde. ukrayna binlerce savaş başlığını vermese idi rusya'ya, putin bu kadar kolay mı yutacak idi kırım'ı. ukrayna'daki anti-rus kumandanlardan biri sallar füzeleri ne olur ne olmaz dikkatli olalım diye düşünmeyecek miydi rusya?

    üçüncü olarak uluslararası hukukmuş, anlaşmalarmış bunların hepsinin hikaye olduğunu beynine kazıyacaksın. tek geçerli vaziyetin güç olduğuna iman edeceksin.

    son olarak rusya için anlaşmaların sadece kağıt parçası olduğunu beyninde perçinleyeceksin ve rusya'ya asla güvenmeyeceksin.

  • tarihimizi yanlis tanitiyorlar... banyodan yeni cikmis, saci islak kiz zorla yatirilip uyutulur mu lan? sinuzit olur, ecdadimizda var mi sinuzit ? hainler.

  • aklıma gelen başıma geldi dersiniz ya, işte öyle bir şey bu da. kişinin bir süre sonra başkalarının (öykündüğü ve kendinden üstün gördüğü insanların) ona ilişkin beklentileriyle uyumlu davranışlar sergilemesi de buna örnektir.

    "bir durumun yanlış tanımlanması, yanlışı doğru haline getiren yeni bir davranışa yol açar" diye açıklar robert k. metron* 'kendini gerçekleştiren kehanet'i.

  • çok çeşitlidir.

    yere para düşürürsünüz, parayı alırken yakalanırsa chp'lidir, yakalanmadan alırsa ve üstüne de parayı sizin çaldığınıza herkesi ikna ederse akp'lidir.

  • pis yedilinin bir baska versiyonudur.ozel kartlariyla oynanir. bu kartlarin icinde 0-9 arasi rakamlar ve reverse,skip,draw+2,+4 gibi ozel kagitlari vardir. genel olarak kurallar pis yedili gibidir yani sira size geldiginde bi once atilan kartin ayni renginden veya o rakamda baska bir renk kagit atarak siranizi savarsiniz.
    amac: elindeki kagitlari ilk once bitirmek
    normalde oyun saatyonunun tersine doner. reverse atarsaniz donmeyo ters cevirirsiniz.
    skip:atarsaniz sirasi sizden sonra gelen oyuncuyu atlayip ondan sonraki kagit atar.
    draw atarsaniz uzerinde yazan sayi kadar kagidi siradaki oyuncu ceker fakat onda da draw varsa o atar ondan sonraki ceker onda da varsa o atar... bu olaya halk dilinde combo denir. combo sayesinde bir kisi 20-30 kagit cekebilecek hale gelebilir. elinizde tek kart kalinca sira yandakine gecmeden "unooo" diye bagirmaniz gerekir. yoksa sira size gelince uygun kart atsaniz da bitemezsiniz hatta ceza 1 kart daha cekersiniz. draw kartlarindan birini atip biterseniz yaninizdaki uzerindeki sayi kadar ceker. puan hesaplamada ise elinizde kalan normal kartlar uzerinde yazan sayi kadardir. reverse ve skip 20 puan, draw varsa kac tane yazio sa o karti birakip desteden o kadar kart cekersiniz. onlarin icinde de draw varsa yine onu birakip sayi kadar cekersiniz... bu boyle surer gider 11 ellin sonunda puani en dusuk olan oyuncu yarismayi kazanir.

  • giriyor da diziyi ayrı, filmi ayrı, maçı ayrı, basket maçını ayrı, avrupa maçını ayrı, araba yarışını ayrı, masa tenisini ayrı, misketi ayrı tasoyu ayrı platforma alıp orta sınıfı ayda 300-400 lira harcamaya mecbur etmek de hırsızlığa giriyor.

    o hırsızlıksa bu da hırsızlık.

    yok bu hırsızlık değilse, milletin yaptığına da hırsızlık demeyelim; servet otlakçılığı diyelim.

    türkiye gibi alım gücünün her geçen gün düştüğü bir ülkede verilen hizmet ve istenen para adil değil. internet yayıncılığı meselesi serbest piyasa yüzünden zaten eziyete dönüştü. netflix ilk başladığında “istediğine istediğin zaman reklamsız ulaş” hizmeti para vermeye değer bir kolaylıktı. şu an her şey başka yere dağıldığı için platformlar hem istediğimiz yayına ulaşmamızı zorlaştırıyor hem de bizi gasp ediyor. 6 tane zamazingoya üye oluyorsun, aklına bi film geliyor düştüğün yer yine hdfilmcehennemi. house of the dragon'ın haftalarca hem yayını yoktu hem telif nedeniyle sitelerden kaldırılıyordu. bu zulme karşı her türlü anarşi caizdir. kimse kusura bakmasın.

  • yüzbinlerce nur talebesi durmadan risaleleri okuyor, onlar artırmıştır ortalamayı. yoksa bişi okuduğumuzdan değil.

  • bir kaz olarak devletime teşekkür ediyorum, tam ihtiyacım olan şeydi.

    böyle millet varken yüksek katma değerli ürünler üretmeye veya akılcı ekonomik politikalar ortaya koymaya ne gerek var! para mı lazım, vergi artıralım, olsun bitsin.

    t: devletin milleti uzun zamandır yolunacak değil, sikilecek kaz olarak görmesi eyleminin sonucudur.