ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
f.z.abdullah'ın y. güney'in ailesine verdiği cevap
-
son 10 yılda falan gördüğüm en kaliteli füze.
influencerlar, sjw'ler, trolller hizaya geçin derhal, zeynep ablanız mekanın sahibidir artık.
insanın en hastalıklı duygusu
-
kaygı. en kötüyü yaşamanın en kestirme yolu. kaygı duyarak iyi olabilecek, tat alınacak, huzur verecek her şeyi mahvedebilirsiniz.
emre belözoğlu'nun mikrofona tokat atması
-
https://www.youtube.com/watch?v=lyharxo2oz0
saldırı sonrası şurada görülebilir.
bu arada emre belözoğlu otobüs dışında böyle bir insan değil. otobüste agresif oyun karakterinden dolayı böyle oluyor. otobüsten çıkınca pırıl pırıl bir insan kendisi.
edit: link ölmüş, yenisi için,
https://youtu.be/iozclbys6su
takside tayyip tartışmasına 11 ay hapis çıkması
-
obama abisi izin vermeden sıçmaya gitmeyen, obama suriyeye girme planları yaparken paralel olarak savaş planları yapan, obama abisi yok suriyeye girmeyelim yeaaa dedi diye esada saldırmaktan vazgeçen dümbüklerin başkalarını amerikan yalayıcı olarak tanımladığını görmemizi sağlayan olaydır. yazmadan önce git sor lan obama izin veriyor muymuş ahahahah
düşün ki o bunu okuyor
mesut özil
-
cumhurbaşkanı erdoğan'ın, deprem bölgesinde asker yok diyenler için sarf ettiği "şerefsizsiniz" ve benzeri bir dolu hakaretini instagram hikayesinde paylaşmıştır.
30'undan sonra türk olmayı hatırladı, onu da yanlış hatırladı.
muğla belediyesinin muhteşem restorasyon çalışması
-
muğlalıyım ve sülalem 7 göbek chplidir.
muğla büyükşehir ve ilçe belediyeler tıpkı diğer tüm partilerin belediyeleri gibi rezalet durumdadır. liyakat sıfırdır ve şöförüne kadar torpille işe alım yapılır. beyaz yaka ve teknik bilgi gerektiren bölümlere ise alımlar tamamen seçim dönemi en çok bağışı yapan ailenin ağzından çıkan laflarla olur. örneğin marmaris’te bu aile malatyalı bir kürt aşiretidir. belediyedeki tüm kadrolar muğlalı veya marmarisli olmayan doğulu vatandaşlarımıza verilmektedir. neredeyse tüm ihaleler aynı kişilere verilir, usulünce yapılmaz. örneğin mühendislik bürosu işlettiğim dönemde açılan ihalelerden ya son gün ya da kapanmasına 1 saat kala haber alıyordum. ailem chp’li ve yerli olduğu halde fen işleri 1 saat önceden arayıp ihalemizin süresi bitiyor 1 saat içersinde teklifinizi verin diyordu (mühendislik projesi bu!). son dakikaya kadar hiç bir platformda açıklama yapmazlardı.
özetle chp’nin ve belediyelerinin akpli olanlardan en ufak bir farkı yoktur. yöneticiler aynı liyakatsızlığı ve adam kayırmayı korkunç bir biçimde icra etmektedirler
gördüğünüz gibi restorasyonu yaptıran koca şubede bir tane bile işini düzgün yapan, potansiyeli olan, liyakatli adam yokmuş ki çıkıp da “ağa bu nedir” diyememiş.
almanca
-
daha önce belirtildi mi bilmiyorum.
bir alamancı olarak ufak bir tüyo vereyim. yüzde yüz işe yaramasa da yüksek tutarlılık oranı var.
başına hangi artikelin geleceğini bilmediğiniz yeni bir kelime ile karşılaştığınızda, çaresizlikten 3'ünden birini (der,die,das) illa ki kullanmak zorundaysanız (yani kafadan sallayacaksanız) ve eğer kelimenin son harfi "e" ile bitmekteyse "die" deneyiniz. diğer "der, das"dan çok daha yüksek tutturma şansınız olur.
bu arada, bunun kaynağı ben değilim. almanya'da ilkokuldayken öğretmenim söylediydi yardımcı olur diye, sizinle paylaşmak istedim sol frame'de başlığa rastlayınca. artikelleri ile birlikte yer alan 400-500 kelimelik örnek bir liste bulursanız oradan da "e" harfi ile bitenlerin başında en çok hangi artikel var diye istatistik çıkarabilirsiniz.
iyi çalışmalar hepinize.
edit - örnek...
die katze
die tanne
die buche
die rose
die tulpe
die pflaume
die eiche
die nelke
die birne
die kirsche
die melodie
die sonne
die straße
die stunde
edit 2 -
arkadaşlar grammer'i halletikten sonra "almanca-almanca" sözlük edinin ve oradan öğrenin kelimelerin anlamlarını.
peki nasıl işliyor bu yöntem?
örneğin "elma / apfel" kelimesini "almanca-almanca" sözlükten baktınız.
orada size almanca olarak "ağaçta yetişir, yeşil veya kırmızı renkte olur, suludur" gibi veya benzeri bir tanımlama yapar.
bu tanımlamayı almanca olarak okurken diyelim ki cümlenin içinde geçen "ağaç" kelimesini bilmiyorsunuz, ve bundan ötürü de cümleyi tam olarak anlayamadınız.
"elma" kelimesini öğrenmeyi yarıda bırakıyorsunuz ve "ağaç" kelimesine atlıyorsunuz.
"ağaç" kelimesinin tanımlamasında da diyelim ki "toprakta yetişir, kahverengi tonda gövdesi olur, yeşil yaprakları olur" benzeri bir cümle var.
1- bu cümlenin tamamını eksiksiz şekilde anladıysanız ve "ağac"ın ne olduğunu öğrendiyseniz, elma kelimesine geri dönüp tanımlamasını tekrar okuyarak %100 şeklinde anlayarak sonlandırıyorsunuz.
2- bu ağaç tanımlamasını okurken cümle içerisinde yine bilmediğiniz bir kelime varsa, bu sefer ağaç kelimesini yarıda bırakıp o bilmediğiniz kelimeye zaplıyorsunuz.
bu yöntem ile sadece 1 kelimeyi öğrenmek için çıktığınız yolculukta ister istemez 4-5 kelime daha öğrenmiş oluyorsunuz ve bu şekilde tanımlamalar yoluyla öğrendiğiniz için de aklınızda daha kalıcı olacaktır. çünkü tanımlamayı okurken gözünüzde detayları ile birlikte canlandırmanızı sağlıyor. bu tıpkı roman okuduğunuzda senaryonun aklınızda kalması gibi etki yaratıyor, çünkü roman okurken aynı yöntemle hayal gücünü kullanıyorsunuz, gözünüzde canlandırıyorsunuz. ama bir teknik makale okusanız, detaylı şekilde bu kadar aklınızda kalmıyor.
edit 3 -
lütfen almanca ile ilgili yeşillendirip soru sormayın, türkçe dil bilgim hiç yok. yani almanca'da bildiğimi size sizin anlayacağınız dilde ve teknik dil terimlerinizle aktaramam.
hacı baba döner
-
ne yaptın dükkanı açarken yetim hakkını sermaye olarak mı kullandın dayı koskoca bakan enseledi seni aq
sedat peker'in gerçek yeğeni
-
(bkz: woody woodpecker)
12 ocak 2017 tbmm kürsü işgali
-
kılıçdaroğlu'nun "pazartesi gününden itibaren mecliste bizi izleyin" sözünden itibaren 3 gündür canavar gibi demokrasiyi savunan chp grubunun kürsüye millet adına el koyması olayıdır.*
"meclisi teorik olarak ortadan kaldıracak 5. değişikliğin tartışmasını neden gecenin köründe yapıyoruz? bu işi sabah milletin gözünün içine baka baka yapacaksınız!" diyerek chp'li milletvekilleri bir anda kürsünün etrafını işgal etmişlerdir.
nöbetçi eczane arayan emre belözoğlu'ndan kaçmak
-
ulan aynı şey istanbul'da benim başıma geldi.
hava yağmurlu. trafikten kaçmak için ara sokaklara girdim. millet de bu biliyordur peşime takıldı, abi resmen millet arkamda kuyruk oldu. sokaklar git gide daralıyor, arkamdakilerin sorumluluğu var üzerimde ve ben kesinlikle nereye gittiğimi falan bilmiyorum. balat'ın arka tarafları.
en sonunda yol bitti. evet, yol bitti, çıkmaz sokak. ben ne yaptım?
arabayı park ettim. oradaki apartman benim evimmiş gibi giriş yaptım, arabalara da "la burası benim evim yanlış yaptınız siz dayı" şeklinde el işareti yaptım. isterseniz yukarı gelin çay içelim mk?
hepsi geri geri gittiler. ben de apartmanın içinde saklandım bir 10 dakika. sonra da gerçek evime gittim.
bu da böyle bir anımdır.