hesabın var mı? giriş yap

  • iki sebebi var bana kalirsa.

    1. sebep para. malzemelerin turkiyede daha pahali olmasinin yaninda, bizde sevdigimiz ve lezzetleri birbirine yakisacaginizi dusundugumuz malzeme ve soslari bir araya getirerek sandvicimizi olusturacagimiza "(bkz: bedava ve ekstra bir gıda) " mantigi ile her seyi sandvic icine koyma mentalitesi ile bir sandvicin maliyetinin arttigini ve kar oraninin oldukca dustugunu dusunuyorum.

    2.sandvic'e bakis acimiz. daha cok ogun gecistirmek yada sabah kahvaltida peynirli sandvic mantigi ile baktigimizdan dolayi, sandvic cok da onemli bir yiyecek degil bizim icin, o yuzden peynir domates salatalik yeter diye bakiyoruz bir cogumuz. mesela ingilterede, sandvic = oglen yemegi. o yuzden sandvic onemli onlar icin. fakat yine de bircogunun pintilik yuzunden 3-4 poundluk meal deal sandviclerini subway sandviclerine tercih ettigini belirteyim.

  • nükleer enerjiden vuralım dediler, adamın üniversite tezi ‘nükleer enerji’ konulu çıktı, bu da olmadı hdjdjdhdhd gülmekten çıldırıyorum

  • "düğün videomuzu tersten oynattıkça sevinçten uçuyorum. yüzükler çıkıyor karım salondan çıkıp arabaya binip gözden kayboluyor."

  • - evde tufek bulundurmak
    - bir kadinin o tufegi alarak esine saka yapmak istemesi
    - bir kadinin bir tufegi siradan bir esya gibi koltuga koyup gitmesi
    - bir adamin tufegi eline alip esine ayni mal sakayi yapma geregi duymasi
    - bir adamin tufegi esine dogrultup tetige basmasi
    - evde bulunan tufegin dolu olmasi, ya da saka icin doldurulmasi

    bir nefeste sayilabilecek 7 salak hareket. tanim: toplumun ortalama zekasini yansitan olay.

  • ilk yazılımcılarda gördüm bunu. ben de geyiğini yapmışımdır kesin. "abi bırakıcam bu işleri manav olucam". "abi gidicem ege kıyısında domates yetiştiricem" şeklinde.

    isyanın sebebi belli: bir meslek zihinsel olarak çok yoruyorsa zihinsel yorgunluğu olmayan meslek stereotiplerinden birini seçip onu arzuluyoruz.

    halbuki manava gidip bunu desen seni patlıcanla hıyarla döver. millet manavlığı bir tezgaha döşenmiş sebze meyveyi belli fiyattan satma işlemi zannediyor. keza domates yetiştirmeyi de "domates ekmek ve çıkan domatesleri toplamak" olarak. bunlar fiziksel efor gerektiren şeyler zannediyor. mesela domatesler niye çıkmadı, haşerat niye dadandı, niye mahsül kırıldı bunlar düşünce gerektirmiyor zannediyor.

    manav için de öyle. en başta sattığın ürün "perishable good" yani sonsuza kadar saklayabildiğin bir şey değil. hızlıca elinden çıkarmak zorundasın. ona göre ideal fiyat aralığı tutturman gerekiyor karlılık için. stok ve halden toplu alımlar için de doğru planlama yapman gerekiyor. bu başlı başına endüstri mühendisliği alanına giren bir optimizasyon konusu. dükkanı kaçtan kaça açık tutacağın, ne zaman başını bırakabileceğin, çırak tutacaksan onun sigortası bile derdin oluyor.

    onun haricinde manavlığı dışsal faktörler hiç yokmuş gibi hayal ediyorsun. mesela mahallenin polisi gelip iki salatalık tırtıklayınca parasını alamıyorsun. sıkıysa iste. çocuklar çilek aşırınca, ev sahibi kirayı tam gününde isteyince hesapların birbirine giriyor. buzdolabının elektriği gidiyor, dükkanı su basıyor. vitrin camını top kırıyor. fare dadanıyor. ilaçlaman gerekiyor. veresiye defterleri kabarıyor. bu sefer yanlışlıkla sebzeye sıktığın ilaçtan müşteri zehirleniyor. bir de sonunda yan sokağa migros gelmesin mi? hadi şimdi koca zincirin planlama ve işletme kabiliyetiyle tek başına mücadele et sıkıysa.

    sonra kan ter içinde uyanıyorsun: "oh lan ne güzel kod yazıyorum, derliyorum, tek derdim bu".

    mesleklerimizin kıymetini bilelim.

  • anayasa mahkemesi'nin ekşi sözlük lehine verdiği kararın kapatma kararını veren mahkemeye tebliğ edilmesi sonrasında karar kaldırılarak btk'ya tebliğ edildi. btk'nın sitesinde de engel kaldırılmış görünüyor

    şu an için bazı iss'lerde henüz uygulanmaya başlanmadıysa da çoğunluk iss'den eksisozluk.com'a girilebilmekte.

    hakkımızın türkiye'nin en yüksek mahkemesi tarafından teslim edilmesi çok güzel ama yaşanan hukuksuzluklar nedeniyle buna mecbur kalmış olmamız üzücü ve yorucu.

    oh be! herkese benden çay!