hesabın var mı? giriş yap

  • olm isteseydiniz icardi'nin golünü paket yapıp size gönderirdik niye bu kadar zahmet ettiniz de şanlıurfa'ya geldiniz adamlar icardi'den gol yedi kaçtı gitti ahaha

  • kapı açılmak üzereyken yanınızda duran teyzeye acıyıp "bekleyeyim de yol vereyim" demeyin, o sizi zaten ezip geçecektir. skill level'ı 100'dür kendisinin, sizden tecrübelidir. metrobüste acıma yoktur. herkes kendi başınadır.

  • yahu şu konu hakkında yazmak istemiyorum ama insanı gerçekten zorluyorsunuz arkadaş.

    yıllardır aynı klişe geyiklerden bıkmadınız. "liseli özentisi", "büyüyünce geçer", "kız düşürmek için ateist olmak"... uzar gider böyle. ateist dediğiniz adamların %99'u zaten bunu ulu orta paylaşmıyor, paylaşamıyor. nedenini merak ediyorsanız bir ara "modaya uyup" ateist taklidi yapın, anlarsınız. kız mı düşüyor yoksa kafanıza taş mı düşüyor.

  • ölümündeki "ama" denkleminin yanlış kurulmaması gerektiğini düşündüğüm kişi.

    hakkında medyada yazılanlara, söylenenlere, hatta islamın aslında ne kadar hoşgörülü olduğunu anlatmak amacıyla televizyona çıkıp konuşan kimi kişilerin demeçlerine bakıldığında, özet olarak şöyle bir yorumun ağırlıkta olduğu kolayca görülebilir: "tabii ki bir kimseyi düşüncesinden dolayı öldürmek ayıptır, günahtır, yapılmaması gerekir, ama o da şöyle provokasyonda bulunmuştur, bu kadarının da hoşgörülmesi zordur".

    işte tehlike burada başlıyor. "ama" istisnasının neye tanındığı, küçük bir ayrıntı değildir. bu gibi kurulan cümleler ne kadar iyi niyetle yazılmış olurlarsa olsunlar, ne kadar doğruluk payı içerirlerse içersinler, o "ama"yı, önce polemiğe, sonra kültür çatışmasına, sonra karşılıklı nefrete tanımış (ve taşımış) demektirler. zira o "ama"nın ardından karşı taraftan da çok güzel bir "ama" üreten bir kişi çıkacak, ona yeniden "ama" demek gerekecektir. sonunda da hoşgörünün ve barış içinde birlikte yaşamanın belki de en büyük savunucusu olan iki farklı kökenden insan tartışmada, giderek kavgada karşı karşıya gelecektir.

    bu "ama", bir yanıyla faşizme, provokasyona, diğer yanıyla bir insanın fikirlerini başka bir insan üzerinde şiddet uygulayarak kabul ettirmesine tanınmış bir "ama"dır. tekrar etmekten kaçınmadan söylenmelidir ki, içindeki fikirler ne kadar samimi ve ne kadar iyi niyetli olursa olsun, beyanının içine bu "ama"yı koyan kimsenin en azından iki kere düşünmesi gerekir. provokasyon olsun olmasın, hiçbir şey bir insanı öldürmenin mazereti olamaz.

    bütün bunlar, theo van gogh'un "eser"lerine yapılabilecek olumsuz eleştirilerden bağımsız fikirlerdir. onlar, doğal olarak eleştirilebilir ve eleştirilmelidir de. ancak bu eleştirinin, bunları meydana getiren kişinin öldürülmesi eyleminden ayrı ve bağımsız yapılması gerekir.

  • 28 yaşında trafik kazası sonucu yaşamını yitiren türk rock müziği solisti.

    iyi bir gençti. üniversitede bahar şenliklerine çok cüzi bir bütçe ile kim gelir kim gelir diye araştırırken ulaşıp konuşmuştuk, hatta dur rakam da vereyim, şebnem ferah'ın bir konsere 45.000 istediği bir dönemde, 3500 tl'ye sırf işimiz görülsün, gariban bir anadolu şehrinde, bahar şenliğinde gençler eğlensin diye "tamamdır" demiş bir gençti. gerçi o zaman daha dizi filan çıkmamıştı ama akademi yarışmasından herkes tanıyordu. tevazu sahibi, genç yaşta gelen şöhretle kendini bozmamıştı. allah rahmet eylesin.

  • en uzun mesafe uçuşu 1,5 saat süren ve bu kadar sürede portakallı ördek veya somon füme tarzı allafortafonik ikramlar yerine çay ve kek verdiği için uçuş kalitesinin düşük olması ile suçlanan firma. öldünüz amina koyim çay içip kek yemekle, klasınız sarsıldı.