hesabın var mı? giriş yap

  • 3.5 trilyonda 1 olacak ihtimal gerçekleşti ve 20 gün arayla yapılan iki çekilişte 6 rakamın 5 tanesi aynı denk geldi! inanılmaz ya harika tesadüf. ayrıca yine ankara yeni mahalleye çıkmış gerçekten ne şanslı orada yaşayanlar.

    "milli piyango'nun 20 gün ara ile yapılan sayısal loto çekilişinde çıkan 5 numara da birbirinin aynısı oldu. 6 haziran'daki çekilişte 5-11-24-39-41-44 şanslı numaralar ilan edildi. 27 haziran'da ise 5-11-24-30-39-41 sayıları küreden düştü. her iki çekilişte de 5-11-24-39- 41 numaralar çıktı."

    kaynak

  • 1. ticarette kimseye güvenmeyin, güvenmediğinizi de belli etmeyin.
    2. ben bu malı kesinlikle almalıyım diye düşünmeyim. ben bu malı bu şartlarda bana gelirse alırım deyin. (mal alınırken kazanılır)
    3. malınızı sıkışıp geliş fiyatına vs. eşe dosta bile vermeyin. geri plandaki görünmeyen maliyetleri gözettiğinizde zarar yazar. ticarette dost olmaz. çünkü genelde acıdığınız bu tiplerin ticareti söz konusu olunca size acımayacaktır. ticaret iş görmek için değil sadece para kazanmak için yapılır. herşeyin bir maliyeti vardır ve herkes buna katlanmalı.
    4. ticarette prensipleriniz olsun, ticaret savaşılarak kazanılır. bir kişi zaten bir malı alacaksa sizden döner dolaşır yine alır. müşterinin nabzını iyi tutun. onun o mala karşı ne kadar istekli olduğunu sezinlemeye çalışın.
    5. en kötüyü hesap ederek işletmenizde para akışının durmayacağı bir finansal model geliştirin. ekonominin coştuğu, paranın bol olduğu zamanlarda paranın hepsini yiyip sadece elinizdeki malla dikilip kalmayın, kenara köşeye para atın.
    6. işletmenin varlığıyla, kişisel varlıklarınızı ayırın. işletmenin kasasını cebin gibi kullanma.
    7. işinizi devamlı geliştirmeye bakın, amortismanlarını da hesap ederek uzun vadede maliyetlerinizi aşağı çekecek ve ticaretinizi artıracak işlere paranızı harcayın.
    8. çok şaşalı, havalı, paralı gözükmeyin, çok mütevazi olun, ortalama bir arabaya binin, ama iş ticarete gelince mütevazi olmayın, mesela mütevazi görüntünüzle yanda satılan dükkanı peşin para çat diye alırsanız, mütevazi haliniz tam bir karizmaya dönebilir.
    9. size işiniz sorulduğunda, işleriniz süper olsa bile asla ve asla süper şöyle böyle demeyin, insanlar sizin sektörünüze göz dikebilir. gerekirse hep ağlak bir tablo çizin ama paralar kasada bunu da unutmayın :)
    10. sabırlı olun, panik satışlar yapmayın, zaten köşede kenarda bol günlerde attığınız paralar duruyorsa, piyasa düşse bile tekrar çıkmasını bekleyin.
    11. kontrol edemeyeceğiniz kadar borç yapmayın, krizlerde insan piyasanın kötülüğünden hemen borçlarını sıfırlamayı düşünürler ve çok geçmeden piyasa toparlayabilir. ve onların değersiz olduğunu düşündükleri şey başkalarının yüksek karlı ürünü olabilir.
    12. ödemede problem yapmayan dürüstlüğünden emin olduğunuz insanları kesinlikle kırıp küstürmeyin.
    13. sizinle sıkı pazarlık yapan insanlardan çok korkmayın, çünkü genelde borcunu ödeyecek tipler çingene pazarlığı yapar. dolandırıcılar sizin tamahkar damarınızı yakalarsa yüksek fiyat verip sizi tokatlar. siz şöyle sattım böyle çaktım derken bir bakmışsınız o size hepsini çakmış.
    14. dürüstlüğü elden bırakmayın ama dünyanın en uyanık dürüstü olun.
    15. ticaret paradır, parayı zaman ekseninde çoğaltmaya bakın, hep bugünü düşünmeyin, yaptığınız hamlelerin sizi büyüteceğini düşünerek hamle yapın. doğru kararlar almak sizi uzun vadede zengin yapabilir.
    16. realiteyi asla elden bırakmayın. lotocular gibi büyük riskler almayın, küçük riskle büyük getirisi olacak işleri de sezinlerseniz asla kaçırmayın.
    17. eğer insan psikolojisini çok iyi bilen biraz gaddar bir adamsanız ticaret yapın, eğer naif ve duygusal bir insansanız yanından bile geçmeyin.

  • kendini guclu hissetmeye ihtiyac duyan $ahislarin basit cafe, bakkal, pastane, lokanta tribidir. genellikle hatunlarda rastlanan bir trip olup tikky zihniyetle de normalin uzerinde bir alakasini ben saptadim, sizi bilmem. $imdi ne diyor bu adam diyorsunuz, haklisiniz. izah etmeye kasacagim.
    bir cafeye, lokantaya gittin misal. garsona sipari$ verirsin degil mi? istedigin bir $ey olduguna gore de, kurdugun cumle veya cumleler icinde "istemek" fiilinin gecmesi kadar dogal bir olay yoktur. ama bir $artla, bakin nasil:
    - merhaba hanimefendi buyrun, ne istemi$tiniz?
    - bir nescafe istiyorum, sutlu olsun. bir tane acibadem istiyorum, bir tane de tramisu istiyorum.
    - tamam hanfendi.
    - cikarken de bir pasta istiyorum. franbuazli var mi acaba?
    - evet efendim.
    - o zaman bir tane de franbuazli pasta istiyorum.

    burada sipari$ veren $ahis her istedigi "$ey" kadar istemek fiili kullanmi$tir.

    - ho$geldiniz. ne alirdiniz?
    - biz onden birer tane corba istiyoruz, birer tane icli kofte istiyoruz. canim cig kofte ister misin?
    - olabilir.
    - ortaya bir tane cig kofte istiyoruz. daha sonra ben bir tane adana istiyorum.
    - hanfendi siz?
    - ben iki tane lahmacun istiyorum. acisiz istiyorum lutfen.
    - kunefe alir miydiniz?
    - evet, iki tane de kunefe istiyoruz.
    - anla$ildi.
    - te$ekkur ederiz.

    ne kadar nazik ve dogallar degil mi?

    degil!
    yukaridaki iki ornek sipari$ diyalogu, anlamda hic bir degi$im olmadan ve ayni nezaket ile ama cok daha "az" istemek fiili ile kurulabilirdi. peki fark ne?

    $udur:
    sanki bu tarz ki$iler bir $eyi vurgulamak ister gibidirler. bunu kasten yapmiyorlar. sadece farkinda olmadan "istemek" filli kullanirken "..... istiyorum." derken kendilerini iyi hissederler. o yuzden de haddinden cok kullanirlar. parasini verecekleri bir ortamdalar. tabi istediklerini alacaklar. ama her "- istiyorum..." ayni zamanda bir "- aliyorum, gucluyum, kiymetliyim..." demek sanki.

    bakin cok basit bir sipari$ daha:
    - bir paket marlboro lights istiyorum, bir tane kagit mendil istiyorum, bir de cikolata istiyorum...
    $oyle olamaz mi?
    - bir paket marlboro lights, bir kagit mendil bir de cikolata alabilir miyim lutfen?

    ne degi$ti?
    birinde nezaket dahilinde de olsa conan girdi bakkala, istedigini aldi, oyle hissetti, siradan bir $eyi ozel hissetti, oburunde ise ricaci bir adam!

    bu gozlemi yaptigimda daha cok genctim. onceleri fazla kullanilmiyordu. sonra ozellikle kadinlarda cok yogun kullanimini gorur oldum. burada kadinlar bir de bu "istiyorum"u ozel bir tonlama ile soylerler. hic bir harfi yutmadan, bazen sonunu "istiyorroaam..." falan gibi gevrek tamamlarlar. sevimlilik tribi yaparlar... sanki... bak sanki diyorum.

    bir sipari$ veriyorsun. tabi ki istiyorsun. bunu bu kadar vurgulamak neyi gosterir? bir $eyleri gosterir gibi. istedigini alma garantisi olmayan ortamlarda istedigini alamayanlar, istediklerini alacaklarini bildikleri ortamlarda habire isterler. cunku isteyip "almaya" ihtiyaclari vardir onlarin. sanki bir tur "odunleme".

    sipari$ vermede bu formatin hic boyle du$unulmeden, begenildigi icin kabul edildiginin ve tabi ki "- ezikler boyle yapiyor abi..." demedigimi ozellikle anlatmak isterim. dedigim $u: bu format boyle adamlar tarafindan, anlattigim hisleri yaratarak kullanildi, sonra boyle olmayanlar tarafindan "sevimli" bulundu, yayildi, icindeki "afyon" onlari da etkisi altina aldi ve boyle bir gozlem oluverdi.

    izah edebildigmi du$unuyorum. onda pek $uphem yok. $uphe duydugum $udur ki, acaba sizde "- harbiden lan, boyle habire isteyip isteyip duran tipler var, ben hic boyle du$unmemi$tim..." dedirtebildim mi?

    not: bu entry kotulenmesin istiyorum, bir salem lights istiyorum, bir tane de toyota corolla istiyorum, 1.4 terra klimali olsun istiyorum.

  • bbva'nın kalan hisseleri satın alma teklifine istinaden konuşuyorum; ülkenin ekonomisinin 2014'ten bu yana nasıl değiştiği daha net ortaya çıkamazdı.

    garanti bankası'nın hisse değeri 2013'ten bu yana arttı. ancak:
    -garanti bankası'nın 2013 yılındaki toplam değeri: 22,4 milyar $
    -2021'deki toplam değeri: 5.1 milyar $

    2014'te bbva hisselerin 49,85%'ini 9,3 milyar $'a almıştı.
    2021'de bbva hisselerin 50,15%'i için 2,5 milyar $ teklif etti.

    2014'te hisse başına fiyat: 4 $ ödenmişti
    2021'deki teklif ise hisse başı 1,2 $ oluyor.

    elinizdeki her şeyin ne kadar değersizleştiğini, ne kadar fakirleştiğinizi daha iyi gösterecek bir gösterge yok. dünyaya göre daha ucuza satın alınabiliyorsun. bitti. hepimiz 8 senedir aralıksız fakirleşiyoruz, önce bunu kabullenelim.

    size kim "türkiye büyüdü" diyorsa... tüik'e, cumhurbaşkanına, ailenize, otobüs şoförüne karşı... hepsine "lağn bırak!" diyin arkadaşlar. demezseniz daha da fakirleşeceksiniz.

  • şu donlu gömlekli halimle beni bile sevindirmiş kutlu olay. helal olsun sana coni dep. yediğin ekmek, içtiğin su bal olsun şeker olsun dirhem dirhem et olsun, tereyağlı bal tahinli pekmez dolsun bünyen. helal süt emmiş adammışsın koç yumurtası. inan şu an seni övmeye doyamıyorum coni dep. şu cumartesi sabahında valla duygulandım, billaha duygulandım. vidyodaki yancılara da ayrıca helal olsun. onlar da okulun müdürüyle müdür yardımcısı herhal (hayat bilgisi: müdür yardımcıları müdürlerden her zaman daha kısa, daha tombik ve daha aktiftir). sevap için korsan olmuşlar, gemici olmuşlar.

    ben ilkokuldayken müdür yardımcısı bizi yangın söndürme küreğinin sapıyla döverdi. okulumuza gelen tek ünlü de o zamanki belediye başkanı aytaç durak'tı. hepimize kuru üzümle fındık verip gitti. millete coni dep, bize aytaç durak. ecnebiye keptın sıparov, bize kuru üzüm fındık.

    zalımsın dünya.