ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk kızı vücudu
-
kara kafalı, cücük boylu, kalçasız, omuzsuz, göbekli, piknik tip türk erkeğinin bir türlü beğenmediği vicuttur.
şehir isimlerinin kökenleri
-
şehirlerin eski isimlerinde bahsediliyor bunların bir kısmından. şehir isimlerinin evriminde de bahsedilmiş. ama bazı şehirlerin güncel ismi de eski kökenli olabiliyor. buraya derleme yaptım.
bu "orası roboski değil uludere, pardon tam orası ortasu" muhabbeti üzerine oturdum türkiye'deki şehir isimlerinin nereden geldiğini derleyeyim dedim. ilerde biri "orasının adı türkçe değil yeea" diye ağlarsa gösterirsiniz (edit önerileri kabul edilir, bazı etimolojik mesele tartışmalı olduğundan yanlış bilgiler olabilir, ana fikir türkçe olmayan nice şehrin adını aynen benimsemiş olmamız, sona bir de notlar ekledim):
adana <- uru adaniyya ("ada'nın bölgesi", hitit)
adıyaman (türkçe)
afyonkarahisar <- afyon <- opium (yunan) <- hapanuwa (hitit)
ağrı <- ararat ("kral ara'nın dağı", urartu)
aksaray (türkçe)
amasya <- amaseia (yunan)
ankara <- ankyra ("çapa", hitit) (hitit döneminde belediye başkanlığına çapa atan bir figüre istinaden)
antalya <- attaleia ("kral attalos'un beldesi", yunan)
ardahan <- arta-han ("han ülkesi", ermeni) (huseyin sevki topuz)
artvin <- arta-vani ("verimli ülke", ermeni) (huseyin sevki topuz)
aydın (türkçe)
balıkesir <- palaeokastron ("eski kale", yunan) (prodromal)
bartın <- parthenia (yunan)
batman: batman nehrinden gelen bu ismin kökeni kesin bilinmiyor (bruce wayne)
bayburt <- baydbert (ermeni)
bilecik <- belekoma (hitit) (arjantin ovalarini sulayan nehir)
bingöl (türkçe)
bitlis <- bedlis (büyük iskender'in makedon komutanı)
bolu <- muhtemelen "şehir" anlamına gelen polis, istanbul ve safranbolu gibi
burdur <- polydoro/polydorion ("taşlık yer", bizans) (@onurder)
bursa <- prusia ("kral prus'un beldesi", yunan)
çanakkale türkçe (çanak kalesi)
çankırı <- gankira ("tiftik keçisi", hitit) (arjantin ovalarini sulayan nehir)
çorum <- çoğurum (türkçe) (arjantin ovalarini sulayan nehir)
denizli <- donguzlu ("çok domuzlu" manasında, türkçe) (guru)
diyarbakır <- diyar-ı bekir ("arap ailesi bekir'lerin diyarı", arap) şehrin arap işgalinden önceki ismi amid+amed (asur)
düzce (türkçe)
edirne <- hadrianapolis ("kral hadrian'ın şehri", yunan)
elazığ <- mamüretülaziz ("aziz inşaası", bu arapça isim osmanlı tarafından konmuş)
erzincan <- yerznka (ermeni)
erzurum <- arzan ar-rum ("rumların arzan'ı", türkçe) <- arzan/artsan (ermeni)
eskişehir <- "eski" (türkçe), "şehir" (farsça)
gaziantep <- aintap ("kral yolu", hitit)
giresun <- kerasus ("kiraz", yunan) <- keras ("boynuz / yarımada", yunan) (millikan)
gümüşhane <- gümüş (türkçe) hane (farsça) (ilginç bir şekilde bu şehrin adını yunanlar da "kioumioushane" olarak türkçesini kullanmışlar)
hakkari <- ("hakkar aşiretine ait", farsça) (huseyin sevki topuz)
hatay (türkçe)
antakya <- antiochia ("antioch beldesi", yunan) <- attic ionia ("attis'e tapan ionyalılar", hitit/yunan)
ığdır (türkçe)
ısparta <- yunan
istanbul <- eis stinpoli ("iç şehire", yunan) <- konstantinopolis ("imparator konstantin'in şehri", yunan)
izmir <- smyrna (yunan)
kahramanmaraş <- "kahraman" (farsça) "maraş" (hitit kumandanı 'maraj'
maraj>markasi>germenik>mer'aş>maraş) (onemliuyarilar)
karabük (türkçe)
karaman (türkçe)
kars <- kari (gürcü)
kastamonu <- kastra komnenon ("komnenos'un şatosu", yunan)
kayseri <- caesareae ("sezar'ın (kayzer'in) yeri", roma) (arjantin ovalarini sulayan nehir)
kilis <- kilseh ("kireç", arapça)
kocaeli (türkçe)
izmit <- eis medeia ("nikomedeia'ya", yunan)
konya <- iconium / iconia ("resim", yunan)
kütahya <- kotyaion ("yunan tanrıçası kotys'in şehri", yunan)
kırklareli <- kırk kilise (türkçe) <- saranta ekklisses ("kırk kilise", yunan)
kırıkkale (türkçe)
kırşehir <- kır şehri (kır türkçe, şehir farsça)
malatya <- malidiya (hitit) melid (asur)
manisa <- magnesia ("yunan kabilesi magnetlerin beldesi", yunan)
mardin <- marde (süryani) (huseyin sevki topuz)
mersin <- mersin kelimesinin kendisi yunan kökenli ama bu ismin kökeni o kelime mi bulamadım
muğla <- mobolla (hitit/karya)
muş <- muşa ("suyu bol", süryani) (arjantin ovalarini sulayan nehir)
nevşehir ("yeni şehir", farsça)
niğde <- magida (hitit?)
ordu (türkçe)
osmaniye <- osmanlıca
rize <- riza/rizaeus ("dağ yamacı", yunan)
sakarya <- zakharion ("saldırgan", yunan) <- sangarios (yunan) <- sangari (hitit)
samsun <- "eis amisos" ("amisos'a", yunan)
siirt <- sirte (yunan) / saird (ermeni)
sinop <- sinope (yunan) <- sinowa (hitit)
sivas <- sebaste/sebastia ("fem. agustus", latin)
şanlıurfa <- urfa (hitit)
şırnak <- "şehr-i nuh" gibi bir isim uydurulmuş ama ikna olmadım.
tekirdağ <- tekfur dağı (türkçe) (whisky tango romeo)
tokat <- dokeia (bizans) (orjinnal)
trabzon <- trebizond <- trapezous ("masa", miletli yunan tacirlerin koyduğu isim)
tunceli (türkçe)
uşak <- uşşak ("aşıklar", arapça)
van <- biaina (urartu)
yalova (türkçe)
yozgat (türkçe) ("yoz-kat", "koyunların otlamasının bereketli olduğu ova" anlamında) orhan sakin
zonguldak <- zone geul-dagh ("göldağı bölgesi", fransız)
notlar: bilgileri ağırlıklı olarak sırasıyla wikipedia, vikipedi ve nişanyan sözlük'ten derledim. bu esnada vikipedi'deki çoğu girişte ermeni isim kökenlerinin atlanıp doğrudan hitit ya da yunan kaynakla bağlandığını gördüm. arada bir yığın şey öğrenmiş oldum. mesela iller dışında ilçelerin isimleri de çokça yunan, hitit, asur, ermeni kökenlerden geliyor.
her düzeltme isteğini kabul etmiyorum sonsuza kadar taş makas kağıt oynar gibi bunları editleriz yoksa. boş kutuları ("??") daha kolay dolduruyorum. dolu olanlarda daha sağlam bir kaynakla eşleştirilmesinde fayda var.
almanya'da hastaneyi dağıtan gurbetçi
-
oh olmuş.
gelene geçene vize dağıtırlar, ülkenin eğitimli kesimi 3 gün tatil yapıp dönmek ister, binlerce evrak talep ederler. oh olsun amk almanyasına.
hasta oğlu acı çekmesin diye öldüren baba
-
bir anne-baba, çocuğunu 'acı çekmesin diye' öldürebilecek duruma gelmişse, bilin ki oğlunu kızını o kadar çok seviyor ki, artık acı çekmesine gönlü razı olamıyor demektir.
yaşlı anam, kalp krizi geçirip ameliyat oldu ve yoğun bakımda uzun süre yattı. artık kapalı yerde kalmak nasıl bir acı verdiyse, yanına her girişimde, "oğlum beni bi 5 dakika dışarı çıkar etrafı göreyim, ne olur!" diye yalvarır oldu. doktorlara söyledim, 'olmaz' dediler, 'yapamayız, ölürse sorumluluk bizde olur', dediler. ben de mecburen boyun eğdim. annem, 1 hafta sonra öldü.
şimdi düşünüyorum da, keşke son kez çıkartabilseydim, şöyle doya doya gökyüzünü seyrettirebilseydim, o gün de ölseydi. işte çaresizlik.
'o duruma düşmeden anlaşılamayacak bir olay' kanımca.
debe editi: ilk debe'mi, canım anneme armağan ediyorum. huzur içinde uyusun.
yaran diyaloglar
-
olay çalıştığım kurumda vuku bulmuştur.
çalıştığım yerde güler yüzlü efendi bir çocuk var, bir gün baya keyifli gördüm onu, baktım herkese baklava dağıtıyor. ulan dedim ben bu gülüşü nerede görsem tanırım kesin dedim bu pezevengin çocuğu oluyor, baba oluyor..
baktım tıngır bıngır elinde baklavayla bana doğru geliyor. o sırıtıyor ben daha çok sırıtıyorum, geldi yanıma;
- abi merhaba
- merhaba güzel kardeşim ( omuzlarından vuruyorum )
- buyur abi sevinç baklavası
- kız mı oğlam mı lan ( baklava ağızımda, konuşmasına fırsat vermeden )
- nasıl abi anlamadım ( şaşkın şaşkın bana bakıyor )
* 5 saniye süren birbirimize karşı boş bakışlardan sonra
- nerde görsem bu gülüşü tanırım, araba mı ev mi aldın lan fırlama ( bozuntuya vermeden, sırıta sırata )
- yok abi ne arabası ne evi, nerede bu pahalılıkta
- e niçin bu baklava
- boşanıyorum abi onun mutluluğu
* önce bir dumura uğradım, ne oluyoruz ya dedim
- bir kaç saniye sessizlikten sonra ağzımda baklava, üzgün üzgün hayırlısı olsun kardeşim ve sessizlik..
sonra anladım ki bu gülüşleri nerede görsem tanımıyormuşum.
çıkarılması zevk veren şeyler
-
butun gun bileginizi sikmis corap. hele bir de iz yapmissa saatlerce kasinarak mukemmel kombo yapilir.
taharet musluğunun orayı ıskalayıp pipiye gelmesi
-
(bkz: ulan hepiniz oradaydınız be)
yaran fıkralar
-
fırtına felaket. uçak öyle bir türbülansa girmiş ki, her yer zangır zangır sallanıyor. korkudan sapsarı olmuş yolcu, bakmış yanında bir rahip oturuyor;
- "bir şeyler yapsanıza peder" demiş, yalvarır gibi. rahip istifini bozmadan cevap vermiş.;
- "ben yönetimde değil, pazarlamadayım."