ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
5 dakikalık oksijeni kalan astronot
-
bir ayağı kraterdedir.
yaran sevgili diyalogları
-
e - aşkıaam şimdi birisi gelse ve al sana üç trilyon bırak bu çocuğu derse naparsın?
k - tabi ki hayır derim aşkım benim
e - ama aşkıam nedeaaan ?
k - iyi de aşkım sen üç trilyon etmezsin ki, kesin bir bokluk var. bırakmam.
e - ?!%#?
( bkz : based on a true story )
başıma bir şey gelirse mossad sorumludur
-
bu aralar canı sıkılan melih gökçek beyanatı.
çünkü israil'in de tek derdi sendin.
bir de adres göstermiş başıma bi iş gelirse diye. ulan memleketin yarısı sana gıcık zaten. mossad'a sıra gelene kadar...
gökçek : mossad beni öldürecek
istanbul maltepe'ye dünyanın en büyük parkı
-
bir futbol sahası taş çatlasa 1 hektar; manhattan'daki central park, 341 hektar'dır. 171 futbol sahası büyüklüğündeki bir park projesini "dünyanın en büyük parkı" diye satana ve bu haberi havada kapana, dünyanın en büyük atasözü hatırlatılmalıdır:
"başkasınınkini görmeyen, kendininkini piyade tüfeği zanneder"
tayyip erdoğan yalandan en çok kaçınan kişidir
-
(bkz: camide içki içme görüntüleri)
(bkz: kabataş saldırısı)
(bkz: türkiye'ye milyarlarca ağaç diktim)
(bkz: terör örgütü ile görüşen şerefsiz ve namussuzdur)
(bkz: ne tek dil dedim ne tek din dedim)
(bkz: rte'nin ses kaydına hem montaj hem dublaj demesi)
valla aklıma gelen şimdilik bunlar.
başkentinde canlı bomba patlatılan ülke
-
istifa etmesi gereken başbakanının sırıtıp açıklamalar yapacağı ülke. istihbarat örgütünün ise ne bok yediği bilinmez.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: beyler fitness da hocaya
entry: steroid hapları erkeklik hormonunu bozar mı dedim.. adam ''yok aşkım öyle şeylere inanma'' dedi nasıl rahatladım nasıl sevindim bilemezsiniz.
74 yaşında temizliğe giden teyze
-
helal olsun,allah işini gücünü kolay etsin diye dua ettiğim teyzedir,aynı şekilde çok uzak olmayan osmanbey'de 65 yaşında çaycılık yapan tanıdığım tatlı bir teyze de var ve neden çalışıyorsun diye sorduğumda hayat çalışmamama müsaade etmiyor evladım diye cevabı tokat gibi yapıştırmıştır.
beşiktaş 9 puan istiyor
-
ahmet nur çebi'ye en büyük tepkiyi zaten beşiktaş taraftarları koydu. şu an bu konuların konuşulması gerçekten utanç verici. rica ediyorum başkanın yakınlarındaki kişiler biraz sustursun başkanı. ekstra puan verilecekse de verilir, şu an zamanı değil bunların.
kuzey güney
-
izledik stres olduk tamam. gittim içeri tabi dizinin etkisindeyim düşünüyorum neler oldu diye. lan dedim o anda "evreka"
burada gerçekten son zamanlarda gördüğüm (hatta hayatımda gördüğüm) en iyi ürün yerleştirmeyi kullanmış vodafone'a bir tebrik iletiyorum.
bence ödül almalı (ciddiyim)
neden mi?
hatırlayalım: (hafif spoiler)
kuzey'in telefonu çalışmaz ve taksiciden telefonunu ister. taksicinin telefonunda cemre'yi arar. cemre numaraya uzun uzun bakar ve açıp açmamakta tereddüt eder. ekranda 3-4 saniye boyunca kocaman bir 0549 lu numara gözükür (vodafone).
cemre'nin açmamasını anlarız çünkü o anda kuzey'in onu çağırması onu büyülü bir dünyaya çağırmıştır. hiç bir şeyin bu anı bozmasına izin vermez.
sonunda açar telefonu.
ama asıl olay burda kopar: taksici arkasına döner ve der ki: "tünele giriyoruz" (yani telefon çekmeyebilir anlamında)
sen, ben, evdeki herkes, nilgün teyze, fatma yenge hepimiz "ayayaaaa aaaaay ayy gelme diyemicek beykoz korusuna.. ay ay ay kız ölecek" diye tırsarız. ve gerçekten de doğal bir şekilde tırsarız.
ama gel gör ki vodafone her yerde, tünelde bile çeker.
tünelin içinde bile çok net duyar kuzey'i cemre.
zeynep'i arar, haber verir.
vodafone'a alkışlar gelir kanımca.
bu kadar güzel reklam yerleştirme yapınca da alttaki hashtag'li saçma twitter mesajlarını da artık çekebilirsin vodafone.
elini sıktık. tebrik ettik.
sultanbeyli
-
modern anadolu coğrafyası'nda köksüzlük, kimliksizlik, vahşi bir iştahla büyüme ve estetik fakirlik terimlerinin tartışmasız sahibi, şahsım için uzun yıllardır kırıkkale adlı ucube- hormonlu il olmuştu... orada yaşayan bir akrabamızı her ziyarete gittiğimde anayurt oteli'ndeki zebercet'in ruhu içime çöker, bu korkunç çukurdan kaçıp kurtulmak için saatleri sayardım...
sonra bir gün, sultanbeyli'yi tanıdım! ve anladım ki;
kendini muhafazakar sağ olarak tanıtan, son 60 yıldır kesintisiz iktidarını sürdüren politik ve ekonomik bir hegemonya'nın gizlemeye gerek duymadan sergilediği gerçek yüzü'dür sultanbeyli.
sultanbeyli, içi kof vaatlerdir. el konulmuş devlet arazileridir. kanun tanımazlıktır. harekete geçmiş cehalettir.
sultanbeyli, cemiyet olamamış bir toplumun cemaatleşmiş yaşayan ölüler haline gelme sürecidir.
365 gün 7/24 açık sözde kermeslerdir. her gün camında aslında hiç var olmayan yüzlerce kuran kursu veya talebe yurdu adına satış yaptığını yazan bildiğin fast food dükkanlarıdır. vergisiz helal kazançtır. dar-ül harp'te kafirin elinden çalınan hazine arazisidir. düşman rejimden ve onun vatanadşaları olan işbirlikçilerinden kaçırılan milyon dolarlardır.
demokratik kongo cumhuriyeti tipi demokrasi'nin oy deposu, sadaka ekonomisinin utanç duvarıdır. fakirleştikçe sistemin daha da dibine çekilen, aç kaldıkça daha çok oy vermek daha çok partinin ofisboyu haline gelmek zorunda kalan kavruk anadolu insanlarının cehennemidir.
sultanbeyli, bir pasif devrim` :cihan tuğal'a saygılarımla` rüyasıdır...
olur da, bir gün yüzüncü yılına yaklaşan vurguncu sahte muhafazakar ve sahte dinci zavallı sağ iktidarlardan bu kadim anadolu toprakları yakasını kurtarabilirse;
sultanbeyli insanlık tarihine büyük ve acı bir not olarak düşülmeli, asla yıkılıp yeşil alan kültür merkezi falan yapılmamalı,
bu topraklarda bir zamanlar yaşanmış asırlık sömürünün, vicdansızlığın, estetik ve güzellik düşmanlığının, günahkarlığın ve açgözlülüğün somut örnekleri olarak gelecek nesillere ve hatta tüm insanlığa sergilenmek üzere son haliyle bir "yüzsüzlük müzesi" olarak korunup saklanmalıdır...
rabbim, bu yalnız ve güzel ülkeye yeni sultanbeyliler göstermesin!
game of thrones
-
sezon finalinde bir izleyicinin yorumu yarmıştır:
''en çok korktugum şey, game of thrones türkiyeye uyarlanırsa; tyrion lannister'ı caycı hüseyinin oynaması''