ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kredi kartı
-
iptal ettirmesi oldukça kolay olan kart. tek yapmanız gereken müşteri hizmetlerini aramak, kartınızı kaybettiğinizi söylemek. yeni kart istemeyin veya kargoyla gelen kartı teslim almayın. hukuken size teslim edilmemiş bir karttan hiçbir ücret talep edemezler. ayrıca bu şekilde iptal ettirirseniz, taksitlerinizi zamanında ödemeye devam edebilirsiniz. kartınızı iptal edersek borcun tamamını ödemek zorundasınız diyen bankalara kapak olsun.
bülent arınç'ın oğlunun sınavsız kamuya girmesi
-
haber değeri taşımayan olay.
bülent arınç'ın oğlu kamuya sınavla girse işte o zaman gündem olabilirdi.
debe editi : işbu entry, tarafımdan sayın savcım alfredo conte'ye ithaf edilmiştir.
ülkemizde tıp fakültesi tercihinin nedeni paradır
-
üst edit: başlığı açan ben değilim. ilk entry sahibi sonradan kaçtığı için başlık üzerime kaldı.
yarı yarıya doğru bulduğum önerme. şahsî kanaatim, en az para kadar toplum içinde getireceği prestijdir. ülkede "mesleğin ne?" sorusuna cevaben "doktor" dediğin zaman inanılmaz saygı görürsün. istersen multiverse teorisine katkılarda bulunmuş bir fizikçi ol, doktorun gördüğü kadar hürmet göremezsin.
kayahan'ın hiç genç olmaması
-
garip bir gerçek. adam dünyaya adam olarak gelmiş mübarek.
ne kadar eski klipleri karıştırsam da bu sanatçımızın gençlik hali yok. clint eastwood'un var, jack nickolson'un var, ibrahim tatlıses'in var bu abimizin yok.
yılın öğretmeninin diplomasının sahte çıkması
sevgiliye gece 3'te taksim'e gidiyorum demek
-
gel bekliyoruz cevabıyla sağlam bir dumur yaşatabilir.
bomonti bira fabrikası'nın diyanet'e devredilmesi
-
abdülhamid döneminde kurulan bomonti bira fabrikasının, hilafeti kaldırıp laikliği getiren mustafa kemal atatürk öncülüğünde kurulan diyanet işleri başkanlığı'na bırakılması olayı. ben bu ironinin içinden çıkamadım, çıkabilen beri gelsin.
edit: imla
ülkücü reisin üniversite kantinindeki konuşması
arabasıyla adama çarpıp umursamayan kadın
-
bugünün iç sıkan haberlerinden biri olmuş. adam atlamıştır, sen çarpmışsındır orasını bilemeyiz de adam yerde yatarken kezban sıkılma ifadesiyle telefondan e-maillerini kontrol etme hareketi nedir be ablam?
http://gundem.milliyet.com.tr/…/1839142/default.htm
(bkz: kezban trafikte)
ek:
kadına hakaret edilmesini doğru bulmuyorum fakat görüntü ne kadın ne erkek için etik.
birisi yerde can derdiyle uğraşırken (hele bu yaralanmada bizim de payımız varsa durum daha vahim) gidip o benim önüme atladının derdine düşülmez.
belki toplum olarak kadından daha duygusal bir tavır beklediğimiz için de tepki büyüyor olabilir ama burada kilit nokta şu: kadın çevredeki "sağlık" görevlilerine adamın nasıl da önüne atladığını anlatma derdinde. burada bir cinsiyet rolü yok; şunu ne erkek yapar ne kadın...
akabinde gazeteciye gösterdiği "küçük dağları ben yarattım" tavrı da durumu daha itici hale getiriyor ve oklar kendisine çevriliyor haliyle.