ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"az önce düğün kasetimi geriye sardım, ne güzeldi lann... karım yüzüğü çıkarıyor, sülalesiyle arabalara binip gidiyorlardı."
saab'a kaptırılan 40 milyon euro
-
tabii siz yine olayları unuttunuz. ben size hatırlatayım. 2011 yılında saab ile dalga geçen hükümet, üretimden kaldırılan arabanın haklarını almamıştı. ardından 2012 yılında, 1 (bir, iyi oku) milyon dolara çinliler satın aldı (nevs firması). 2015 yılında ise bizim zeki türk hükümeti gidip çinlilerden 40 (kırk, dikkat) milyon dolara satın aldılar.
saab & gm işbirliği ile 2002'de üretilmeye başlanan ancak başarısız satış grafiği nedeniyle üretimden kaldırılan saab 9-3 (cadillac bls) otomobilin sadece kalıbı için ödendi bu para. o zamanlar sözlükte de olay olmuştu. "salak mıyız biz, ucuzken reddettik, niye başkasından 40 katına alıyoruz" diye. hayır, salak değiliz. hırsızlar tarafından yönetiliyoruz.
2015 yılında hükümet bu rezilliği şov malzemesi yapınca saab firması isyan etti. "bizim türkiye ile bir anlaşmamız yok, saab ismini telaffuz etmeyin" diye:
--------------------
saab: nevs firması saab markasını temsil etmiyor, sadece otomobil tesisini aldı. bizim türkiye’de otomobil konusunda herhangi bir çalışmamız veya anlaşmamız yok. dolayısıyla türk bakanın ısrarla saab adını telaffuz etmesini anlayamıyoruz.
--------------------
2011- türkiye saab'ı reddediyor, dalga geçiyor
2015- türkiye 40 milyon dolara satın alıyor
2015- saab'ın isyanı
cadillac bls wiki sayfası
yabancı kaynaklarla türkiye'nin satın alma haberi
edit: tipo, ek bilgi, yeni kaynaklar
iş hayatında türev ve integrali kullanan insan
-
milli eğitim bakanlığına bağlı bir lisede matematik öğretmeni olan insandır.
mackolik.com'un yaran üye yorumları
-
14 aralık ajax-utrecht maçı
ykayserili: beyler teravih namazı kaç rekat?
ooxxoo: ykayserili 20 rekat ama o sorunun sorulacağı yer burası değil kardeşim.
ykayserili: dostum merak ettim, özür dilerim. bir daha müslüman bi ülke liginde sorarım. *
ilk icraati şapka devrimi olan devrimci lider
türklere sorulan salak sorular
-
bir deve klasigi daha ornekleyelim
- siz deveye mi biniyorsunuz?
- hayır bizim ülkede deve yoktur bir kere. sadece yazları plajlarda olurlar. o da turistler binsin diye.
- aaaa o niye?
- aptallıklarını yüzlerine vurmak istemediğimizden...
muhabbete şahit olan alman, bulgar, peru ve venezualli insanlar gülmekten yerlere yattılar. amerikalı ise yaklaşık bir 30 sn'ye sonra denileni anlayabildi.
mcdonald's'ta doğumgünü kutlamış efsanevi nesil
-
harbi efsane olabilir bunlar.
ben eskiden mc donaldsta hamburger menu yiyebilmek icin 1 hafta para biriktirirdim lan.
öyle boyle pahali degildi. nusret gibi bir seydi eskiden. yani bendeki algi oyleydi en azindan.
lc waikikiden alisveris yapmak icin tukedici kredisine basvurulan yillardi o yillar.
kinder surprizi 2-3 arkadas birlesip alabiliyorduk. 2500 tl idi hic unutmam.
çok zengindir bu neslin ebeveynleri çooook.
erkek arkadaşla tatile gitmek
-
''sözlüğün 90'lı yılların başındaki halini gördüm'' cümlesinden sonrasını okumadım. nasıl gördün bacım olmayan sözlüğü?
13 ekim 2020 sözcü gazetesi hapis kararları
-
fetö'ye yardım ettikleri için alınan kararlarmış.
fetö evet fetö... hani şu mevcut akp hükümetinin palazlandırıp, bütün devlet dairelerine yerleştirdiği fetöden bahsediyorum.
fetö yapılanmasına karşı en çok ses çıkaran ve en çok haber yapan basın mensupları şu an fetöcü ama akp liler temiz?
vay babooo vayyyy.
japonların yaptığı inanılmaz karmaşık tatlı
-
gerçek çilekten yapay çilek yaptı adam. 2 gün uğraştı. ne yaptığını bilmesem nükleer santraller için yeni uranyum yakıt hücresi yapıyor sanırdım.
5 ekim 2018 bira zamları
-
şu alkol boykotunu bir türlü beceremedik gitti. içmeyin amk bir süre... içmeyin de bir ne oluyor ya desinler... en büyük gelir kalemleri bu. buna zam yaptıkça biz de herhangi bir tepki vermedikçe yapmaya devam edecekler. bir organize olun bir ses getirin. birileri ön ayak olsun bir kitlesel mevzu olsun...
(bkz: bir büyük alkol boykotu vardı ne oldu)?
edit: çok mesaj geldi haklısın ama nasıl olacak diye? ben bu işlerden pek anlamam. doğru düzgün sosyal medya hesabım bile yok ki takipçim olsun. duyurayım. ama öncelikle kısa vadeli hedeflerle işe başlanır. bir tarih aralığı belirlenir 3 gün ya da 5 gün. günler öncesinden duyurulara başlanır. bir de güzel slogan bulunur. #ucuzbiraiçinbiraniçme vb. o üç gün tüketim yapılmaz... sosyal medya vb ortamlarda duyurulur. mekana gidilmez. mekanlar tekeller boş kalır. biraz onlar bastırır. biraz biz . bunu organize edebilecek gerçekten çok başarılı arkadaşlar var bu platformda. yeter ki el atsınlar...
25 haziran 1993 metallica istanbul konseri
-
üzerinden 11 sene geçtiğine inanmakta güçlük çektiğim konser. siyah t-shirtlerimiz, kovboy çizmelerimiz, körpe ciğerlerimize yeni doldurmaya başladığımız kısa camellerimiz, lise yüzünden uzatamadığımıza kahrolduğumuz kısa saçlarımız, elden ele dolaşmaktan kağıdı hamurlaşmış rock kazanı dergilerimiz, böğürmekten kısılmış seslerimiz aklıma geldikçe iyi ki oradaydım derken hüzünle karışık bir tebessüm yayılıyor yüzüme. stadı dolduran binlerce kişi hiç o kadar genç hissetmemişti kendini herhalde. asla birbirimizden kopamayız sandığım en yakın lise arkadaşımın dizindeki burkulma yüzünden sakatlık çıkmasın diye kapalıdan izlemiştik konseri. arkamda 50li yaşlarda bir adam hatırlıyorum. belli ki daha çok küçük olan kızını tek başına konsere göndermeye gönlü elvermemiş, onunla gelmişti. arada biz bağırdıkça oturduğu yerden ellerini çırpıp çevresine gülümsüyordu. metallica sahne aldığında "geldiler işte geldiler" diye bağırıp omuzlarıma yapışan çocuğu nothing else matters boyunca adını bile bilmediğim halde öptüğüm kızı, üzerime o fosforlu zımbırtıyı bulaştırdı diye itiştiğimiz fade to black çalmaya başladığında da kol kola şarkı söylediğimiz adamı, stat kapısında "ya amma bağırdınız be" diye söylenen köfteciyi, inönüden beşiktaşa kadar şarkılar eşliğinde yürüdüğümüz ve ayrılırken birbirimizi artık ölsek de gam yemeyiz diye uğurladığımız arkadaşları hatırlıyorum sonra. sanırım birçok kişinin hayatında hep hatırlamak istediği en özel günlerinden biri olacak 25 haziran 93.