hesabın var mı? giriş yap

  • valla bravo tayyip'e baskanlik sistemi olmayinca kendini yazilima vermis helal olsun. bu projeyle yakin zamanda soyle yeni keywordler ile yeni bir yazilim dili uretirse de sasirmam. yeni java;

    break : olmaz
    public : bunlargenel
    private : bunlarozel
    void : chpzihniyeti
    extends: ecdad
    static: afedersin
    finally : hamdolsun
    new : yeni
    main : haydiallahbismillah
    ...

    mesela yeni java ile hello world uygulmasi,

    bunlargenel afedersin chpzihniyeti haydiallahbismillah(string args[])
    {
    system.out.println("selamun aleykum");
    }

    iste yeni java guclu java. (chief technology officer tayyip erdogan)

  • ahahahahaha

    ya gençler hepimiz benzer hatalar yaptık, büyürken oluyor böyle. sen çok yaşa bilgiç kız.

  • (bkz: housekeeper)

    lan ne güzel topluyorlar yatağı, dümdüz. bi de afilli havlu katlayıp koyuyorlar üstüne. kuğu yapani bile gördüm havluyla. o derece. nefis.

  • yazar arkadaş sanırım ortaçağ savaş düzenleri konusunda yeterli bilgi sahibi değil. hilal taktiği dediğin sahte geri çekilme sadece türkler tarafından değil dönemin tüm orduları tarafından kullanılırdı. roma döneminde bile hannibal aynı taktikle romalılara kök söktürmüştü. romalılar bu düzene çare bulamıyorlardı çünkü her defasında farklı bir stil ile yapılıyordu. 2 ordu savaştığında her zaman biri baskın gelir ve diğer taraf geri çekilmeye başlar. geri çekilen ordu genelde en ağır kayıpları geri çekilme esnasında verirdi. burada ki fark geri çekilen ordunun bunu bilinçli olarak yapması ve manevra kabiliyetidir. genelde ordusunda hafif süvari kullanan türkler bu konuda çok avantajlıydı fakat denk manevra kabiliyeti olan 2 ordu karşılaşınca hilal taktiği tutmaz. bunun en güzel örneği kösedağ savaşında moğolların anadolu selçuklu ordusunu hilal taktiğiyle yenmesidir. moğol ordusu, türk ordusu gibi hafif süvari ve atlı okçulardan oluştuğu için selçukluları çok rahat bir şekilde yendi. sahte geri çekilmeye karşı yapılabilecek en mantıklı şey atlı okçular ve hafif süvarilerin manevra yapamayacağı bir savaş alanı seçmektir. romalıların attilaya karşı yaptığı gibi yada memlüklerin moğollara karşı yaptığı gibi.
    avrupalı orduların ana saldırı gücü şovalye denen ağır zırhlı süvarilerde ve onlarda iyi bir saldırı için atlarına sürat kazandıracak düz bir zemine ihiyaç duyardı. sorun şu ki düz bir zemin seçersen hafif atlı okçularda etkin bir şekilde manevra yapabilirdi. burada bir nevi paradoks var, kazanmak için düz arazi lazım ama düz arazi düşmana daha çok yarıyor bu durumda kazanma şansın çok düşük oluyor.

  • en iyi asimilasyonu türkler uygular demiş üstteki yazar. 800 senelik imparatorluk dağıldıktan sonra zerre kadar asimile olmamış kırk tane balkan, orta doğu ve afrika ülkesi kuruldu.
    buralarda türkçe konuşma oranı sıfıra yakındır ve zerre jeopolitik destek atmazlar.

    afrika’nın yarısı kendini fransız zannediyor. frank kullanıp, fransız futbol alt yapılarına doluşuyorlar.
    adamların tv standardı bile fransız kökenli secam.
    azıcık mantık yahu.

    edit
    secam yerine ntsc yazmışım ama zaten konu o değil :-)

  • penguen'deki köşesi, dergi ele geçince ilk açılan sayfalar listesine girmiştir kafadan.

    (polis sarhoş bir sürücüyü çevirmiştir, elemanın sarığı ve çember sakalı vardır)
    -üfleyin...
    -memur bey evladım ben alkol kullanmam imamım ben.
    -okuyup üfleyin o zaman ehe he... üfle len!

  • adını bilmediğim, babasıyla birlikte "boyun eğme" tshirt'üyle yürüyen kk'nın oğluna bakıyorum sonra bilal erdoğan'a...

    kocasıyla birlikte yürüyen ve ," eşi olarak değil bir birey olarak yürüyorum " diyen boynunda yaşmağı,sırtında düz yeşil tshirtüyle selvi hanım'a bakıyorum sonra emine erdoğan'a...

    "adalet pankartı, atatürk posteri ve türk bayrağı dışında hiç bir şeyle gelmeyin, bu bir parti mitingi değil, herkesin adalete olan ihtiyacı için yürüyorum" diyen kılıçdaroğlu'na bakıyorum sonra, "biz lütfettiğimiz için yürüyebiliyorsunuz" diyen, herkesle ama herkesle kavgalı erdoğan'a bakıyorum...

    umarım bu ülkeye, umut, huzur, güler yüz, hoşgörü ve adalet hakim olur diyorum.

    şüphesiz ki türk siyasi tarihinin en büyük hareketlerinden biridir. ayağınıza, aklınıza sağlık...