hesabın var mı? giriş yap

  • ya konuya tam hakim olamadım ama sanırım entry girmek yoluyla reklam yaptığına dair söylentiler var, hatta salçalı falan bir tanesini gördüm, okudum.

    bak sevgili ssg buradan sana sesleniyorum; sözlükten reklam yoluyla dünyanın parasını kazanıyorsun, başka yan gelirler de vardır tam olarak bilemiyorum. hayatın güzel, hayatın şekerli, hakkındır lafım yok kazan, ye, iç.

    ama arkadaşım bir şeyi de bize bırak, zaten şurada sıfır kazanç ile yazıp çiziyoruz bari bunlardan para kazanma imkanı varsa onu da bize bırak, bize pasla. teklif sana gelmiş olabilir, "hacım bir iki entry'de adımızı geçir, parası neyse verelim" denmiş olabilir ama güzel arkadaşım "ben yapmıyorum ama şu şu arkadaşlara ileteyim parayı da onlara verin siz" deme büyüklüğünü göster. 10 bin lira kazanırken bırak 500 lira da biz ekmek yiyelim, her şeye sen yetişme. senden çok rica ediyorum. hadi bize para falan verdiğin yok onu geçiyorum da bari böyle ufak reklam işlerini bize pasla hacım valla ayıp ediyorsun.

    sözlerimi nat nat nat çokonat diyerek bitiriyorum. selamlar, sevgiler.

  • asik olmak. zamanla ask biter falan derler ama hikaye. ilk gordugum gunden beri asik oldugum kadinla evlendim suan karsimda oturuyo dizi falan izliyo ben de ona bakiyorum. her sabah her aksam her an bakmaktan bikmiycagim insan. bi imzanin onemi yok elbet o imza olmasa da ben askla bakardim yine ama.

    duzenli bi hayat kurabilmek icin evlilik onemli sey. bi kere hayatiniz tamamen duzene giriyor. surekli gez toz eglen bi yerden sonra insani yoruyo. insan evine gelip huzur bulmak istiyo. bi de coluk cocuk olunca neslinin devam edecegi dusuncesi dahi mutlu ediyo insani. icgudusel bisey heralde.

    esasen evlilik hukuksal sonuclari olan bir kurum. mesela ben ölsem kalsam sahip oldugum malvarligi esime ve cocuguma gececek. ayrica nesep bagini ortaya koyabilmek acisindan da onemli. sonuc olarak tum toplumsal ve dinsel kaliplardan cikilsa dahi vazgecilmeyecek bir kurumdur.

  • gece geç saatlere kadar oturmama neden olan histir,

    halbusi erken yatsam da yatmasam da kaçırdığım bir halt yok.

  • yer: dördüncü levent migros. keçi sakalli amca kasadadir. kasiyer sorar:

    - migros kartiniz var mi?
    - var.
    - alabilir miyim?
    - unutmusum!
    - hmm.
    - ama unuttum demek bile, onu hatirlamaktir degil mi? ahh hoh hoh.
    - efendim?
    - yani unuttum demek, aslinda unutmadigimi gösterir.
    - yani migros kartiniz var?
    - var da unuttum iste!
    - migros kartiniz yaninizda mi beyfendi?
    - yanimda degil ama hep aklimda. ahh hoh hoh.
    - anladim. biz bu konuda bir sey yapamiyoruz yalniz.
    - biz de.

  • kendisi ile ilgili son insider bilgiler şu şekildedir:

    "1- fildişili boğaz’da ve alkent’te gösterilen evleri beğenmesine karşın tesislere uzak olması nedeniyle kabul etmedi. hatta “apartman dairesi de olur. ama tesislere yakın olsun” dedi.
    2- şu an konaklamakta olduğu four sesons hotel’e ailesinin getirilmesi önerisini “birkaç güne kadar eve çıkacağım o zaman getirin. düzenimi kurayım, öyle gelsinler” yanıtını verdi.
    3- kendi özel basın danışmanına “kendimi türkiye’de g.saray taraftarına ispat edene kadar bana röportaj alma” talimatı verdi.
    4- sarı-kırmızılıların performans uzmanı scott piri’ye “eksiklerim var bana özel programı ver” diyerek profesyonelliğini ortaya koydu.
    5- drogba ayrıca tam 2 bin 500 g.saray forması sipariş etti. yıldız futbolcu bunları ülkesine gönderecek."

    (bkz: copy paste'in ustasıyım gözlerinin hastasıyım)

  • bireyin kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit psikolojik kötü yönlendirmedir. bireyde veya seçilen grupta şüphe uyandırma, kalıcı inkar, çelişki ve yalan yoluyla peyderpey dikte edilir ve fark edilmesi kimi zaman güçtür.

    bu manipülasyonun uygulanma şekilleri farklılık gösterse de temel olarak üç şekilde yapılır.

    bunlardan birincisi, sözlü şekilde bir şeyleri ifade edip bu bilgileri her seferinde tekrardan farklı şekillerde anlatmaktır. böylece karşıdaki kişinin algılarını allak bullak etmek amaçlanır. ikinci yöntem ise fizikseldir; evde bulunan eşyaların yerlerini sürekli değiştirmek ve bir süre sonra olması gereken yerlerine tekrar koymak şeklinde gerçekleştirilir. böylece eşyayı ilk başta ait olduğu yerde göremeyen ama bir süre sonra tam orada bulan kurbana bu durumdan bahsettiğinde "ne saçmalıyorsun, hep oradaydı o" gibisinden tepkiler verilir. bu durum zamanla yine kendisinden şüphe etmesine yol açar. üçüncü yöntem ise bir olayın detaylarından bilinçli olarak bahsetmemek, daha sonra ise önceden bahsetmiş gibi konuşmak ve karşıdaki insana hafıza kayıpları yaşadığı vurgusunu yaparak aklını bulandırmak üzerinedir.

  • henüz 23 yaşımda aşık olmuştum. onun doğru insan olduğuna emindim. gördüğümde avuç içlerim terliyor, kalbim ağzımdan çıkacak gibi atıyordu.

    ilk buluşmamızda evli ve 2 yaşında bir kızı olduğunu, boşanma davası açtığını söyledi. yani ben onu tanıdığımda boşanma davası açılmıştı. ona şunu söyledim.

    "boşanma davan bitene kadar görüşmeyelim. belki evliliğine bir şans daha tanımak istersin. çocuğun için bir arada olma kararı verirsin. bu süreçte ben yanında olmak istemiyorum. söyleyeceğim en ufak bir söz, yapacağım bir davranış belki kararını etkiyleyebilir. boşanman ya da boşanmamana hiçbir şekilde dahil olmak istemiyorum. ne karar verirsen ver asla seni yargılamam. davan tamamen bittip yolunu çizdikten sonra tekrar konuşuruz"

    üst düzey ve sanat eğitimi almadan söyleyebilmiştim bunu üstelik. davası bitene kadar asla görmedim, konuşmadım. aradan 18 sene geçti. ve ben 18 yıldır kafamı yastığa koyar koymaz uyuyabiliyorum. huzurlu bir uykuyu, galaksinin en muhteşem aşkına değişmem.

    aşk denen şey bir gün biter. ancak vicdan toprağa gireceğimiz güne kadar bir azap kolyesi gibi sallanır durur boğazımızda.