hesabın var mı? giriş yap

  • bugün siparişimden bambaşka ürünler (yaş kedi maması) çıkınca müşteri hizmetlerine canlı bağlandım. birkaç dakika içinde tekrar sipariş oluşturuldu ve mamaları sokaktaki dostlarımızla paylaşmam rica edildi. bir kez daha başka bir ülkede yaşıyormuş gibi hissettirdi. teşekkürler amazon.

  • pek hınzırca bir taktir. örneğin delicesine roman yazarı olmak istiyorsunuz. ilk romanınız çıkana değin kimseye bahsetmezsiniz bundan... çünkü biri öğrenirse sen de bir halt yazamazsan o kişi sürekli seni dürtecekmiş gibi kuruntulara kapılırsınız. örneğin üniversiteye gittiğiniz hâlde herkesten gizli üniversiteye giriş sınavına girersiniz. ancak güzel bir sonuç alınca millete haber verirsiniz. bunun gibi bir şey işte... bu şeyi tek bir sözcüğe indirgemek istedim ama başaramadım.

  • kemal kilicdaroglu'nun "bu vaatleri veriyorsunuz da, 13 senedir neden gerceklestirmediniz?" sorusuna ahmet davutoglu'nun az önce erzurum mitinginde verdigi cevaptir: "kilicdaroglu duysun, 13 sene önce asgari ücret 184 liraydi, simdi 1000 lira."

    akp'liler de demis ki ne kadar cömert bir hükümet.

  • ikinci dünya savaşı sonrası yıkılan avrupa’yı tekrar canlandırmak adına yeni bir parasal sistemin oluşturulmasıdır. kurulan bu sistemde amerikan doları kilit bir rol oynamaktaydı. dolar altına sabitlenmiş anlaşmaya imza atan ülkelerde paralarını sabit kurdan dolara sabitlemişlerdir. avrupa devletlerinin karşılaşacağı kısa vadeli ödeme güçlüklerinde kredi vermek amacı ile uluslararası para fonu (imf), avrupa devletlerinin yeniden imarını sağlamak amacı ile dünya bankası (wb) kurulmuştur. aynı zamanda uluslararası ticari, haklar ve sorumlukları düzenlemek adına daha sonra dünya ticaret örgütüne (wto) dönüşecek olan gatt anlaşması imzalanmıştır.

    bretton woods sisteminin karşılaştığı sorunlar sonucunda abd’nin 1971 yılında tek taraflı aldığı kararlar ile sistemin çöküşünün başlamasıyla gelişen süreç sonunda imf’nin rolünde büyük değişiklikler yaşanmıştır. neo-liberal ekonomiye geçişte etkili bir araç haline gelen imf özellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde büyük etkilere neden olmuştur.

    neo-liberal ekonimide orataya çıkan krizlerin sonucunda imf’e borçlanmak durumunda kalan az gelişmiş ülkeler, imf'nin ortaya sunduğu yapısal uyum programlarını uygulamak zorunda kaldılar. oluşan sistemde gelişmekte olan ülkelerin borçları öylesine arttı ki bu ülkelerin bir çoğu değil borçlarını, borçlarının faizlerini bile ödeyemez duruma düştü. bunun üzerine imf bu sefer faizlerini ödeyebilmeleri için krediler açtı. alınan kredilerin küçük kısmının bile üretim için harcanmaması sonucunda borçların bütün yükü ülkelerin vatandaşlarının sırtına binmiş oldu.

    edit: imla

  • konsol versiyonlari da mevcuttur
    soyle ki;

    based on a true story

    kahramanlar:
    ogul britannica - ruh ve sinir hastasi
    orcun - birsen teyzenin 10 yasinda dombili ekose gomlekli ve askili cocugu

    ozet:
    birsen teyzenin ricasi sonucu oturma odasina kurulan ps2 aleti. takilan oyun orcun(gerizekali)un istegiyle araba oyunu...(need for speed underground)

    oyunun turu: drag(dumduz yol zamaninda vites atma uzerine kurulu)

    annanneme...

    chapter 1 - orcuna tuslari anlattim.

    orcuna tuslari anlattim...
    denedim...
    aklinda sadece gaz vermek kaldi..

    ilk oyun

    vinnnnnnnnngrrrccc(vites atmiyor orcun)...boom
    blown engine... motor yanar...

    orcun guler..

    o embesil cocuga bir daha gosterdim.. oh bebek inan denedim..

    vinnnnnnnnnnngrccc(hala vites atmiyor)... kaboom
    blown engine... motor yanar...

    orcun kahkahalara bogulur
    ben yumrugumu sikarim..
    orcun gulmeye devam eder..

    chapter 2-afferim efendi efendi oynayin

    afferim efendi efendi oynayin... dedi oturma odasinin kapisindan birsen teyze..
    sadece basimi salladim

    orcunun yanina oturdum.
    baska oyun acayim mi dedim
    orcun burnunu karistiriyordu.
    suratina tukurmek istedim.

    son bir kez gosterdim.
    ibre yesil olunca vites atacaksin dedim
    orcun basini salladi...
    onun basini kesecegim...
    bir kaziga saplayacagim

    the final chapter - ve oyun basladi

    ve oyun basladi
    anlamis gibi gozuken orcunu uzaktan sessizce izliyordum...izliyordum

    3.
    2.
    1.
    rakip arabalar gaza basti
    orcun da oyle
    ama orcun deliler gibi vitese basiyordu!
    surekli
    sonuc olarak 250 basan araba, 10 ile gitmeye basladi..
    ben gozlerim acik, donuk bir ifadeyle televizyona bakiyordum.
    orcun 10 ile gitmeye devam ediyordu
    yarisi oyle bitirecekti...
    guluyordu ve hala vitese basiyordu...
    elimi havaya kaldirdim
    orcuna elimin tersiyle oyle bir caktim ki.. elim acidi...
    orcun agliyordu...
    ben guluyordum...

    -the end-

  • kar, kış, ayaz derken yüzüm biraz kurudu. ben de kremden falan çok hoşlanmadığımdan, zeytinyağı süreyim dedim. iki gündür köşe kapmaca oynuyoruz bizim sıpayla. manyak mıdır nedir, önüne yağ koysan dönüp bakmaz, yüzümdeki yağa taktı kafasını. yalamadan rahat duramıyor. mır mır gurr kır kır mırr mır diye kovalıyor beni. yakaladığında kucağıma atlayıp yalamaya başlıyor. pis sapık! ananım ben senin!!!

  • - himm sence de garip değil mi watson?adli tıp raporune göre kurşun maktülün sol göğsünden girip sağ kürek kemiğinin altından...
    - kahven nasıl olsun abi?
    - bi saniye...az önce ne dedin sen watson?
    - hidrofor dedim abi
    - hidrofor ha?! sen bir dahisin watson!
    - abi!
    - tabi ya hidrofor baştan beri nasıl da düşünemedim ben bunu
    - aağbi!!!
    - efendim watson?
    - hidrofor demedim ben abi
    - ne dedin peki?
    - kahve dedim abi
    - kahve ha?! aman tanrım sen bir dahisin watson!
    - abi kasma istersen artık
    - dur lan bak valla kahveden gidince de varılıyo aynı sonuca
    - hasbinallah...

  • iskandinav mitolojisinde şöyle bir olay anlatılmaktadır:

    tanrı odin'in ölen kahramanların ruhlarının sonsuz mutluluk içinde yaşadıkları sarayında bir ziyafet verilmektedir. bu ziyarete 11 kişi davetlidir. bir de daveti düzenleyen tanrı odin'in oğlu baldur bulunmaktadır. tümü birden 12 kişi olmaktadır. ancak ziyafete çok kısa süre sonra davetsiz bir misafir gelir. bu baldur'un ölümüne yol açan kötü bir ruhtur aslında.
    olaya göre bu kötü ruh 13. kişi olduğu için 13 sayısı uğursuz sayılmaktadır.