hesabın var mı? giriş yap

  • anadolu çomü'lerine dert olan bira kutusudur. isteyen istediğini içer size ne kardeşim ha benim kafama takılan tek nokta kutuyu çöpe atsa iyiydi.

  • kuzenim, 14 yaşındaki oğlunun facebook mesajlarına bakmaktadır. "yin yang, gel gel beraber okuyalım çok komik" çağrısıyla birlikte bu eşsiz günaha katılıyorum. yazışmalar muazzam.

    ilk mesajla birlikte her şey hızla gelişiyor..

    erkek: beni eklemişsin? tanışıyor muyuz?
    kız: ben sizin okuldan bilmem ne sınıfından bilmem kim. ben seni tanıyorum ama demek ki sen beni tanımıyorsun.

    araya birkaç kısa geyik serpiştirildikten sonra:

    erkek: çıkalım mı?
    kız: düşünmem lazım..
    1-2 dakika sonra kız: düşünüyorum...
    1-2 dakika sonra kız: tamam kabul ediyorum.
    erkek: oleyy. çok sevindim :)))

    5 dakika sonra erkek: aşkım?
    kız: aşkımmmm.

    yarım saat sonra erkek: o senin fotoğrafının altına yazıp duran lavuk kim?
    kız: salağın teki ya boşver. peşimde koşup duruyo. yüz vermiyorum. önemli biri değil, kafana takma.
    erkek: benim için önemli ama!..
    kız: ya boşver, yakında vazgeçer zaten.
    erkek: neyse ben onu hallederim en kısa zamanda..

  • fatih altaylı'nın, türkiye'yi bekleyen büyük tehlikeye karşı herkesi uyarması durumudur.

    bakın ne demiş:

    --- spoiler ---

    sıra iran'da mı?

    bundan 17 yıl önce idi.

    ak parti iktidarının ilk yılları.

    1999 yılında uluslararası bir anlaşma (ottawa) ile oluşturulmuş bir projeye türkiye de 2003 yılında imzasını attı ve 2004 yılında yürürlüğe koydu.

    sınırlardaki mayınların temizlenmesi.

    türkiye bu anlaşma kapsamında 2010 yılında sınırındaki mayınları temizleme kararı aldı.

    suriye sınırındaki mayınları.

    900 kilometrelik bir alanda mayınlar temizlenecekti.

    mayın temizleme işini ise bir israil firmasına veriyorlardı az kala.

    ülkede kıyamet koptu.

    kıyameti pek takan olmazdı da aym ihaleyi iptal etti. ve henüz daha aym kararlarına uyulduğu bir dönemdi.

    iş tsk’ya kaldı.

    türkiye suriye sınırındaki mayınlar temizlendi.

    sonrası malum.

    1 yıl sonra suriye karıştı, karıştırıldı.

    5 milyona yakın suriyeli mayınları temizlenmiş sınırdan geçerek türkiye’ye geldi.

    şimdi onlarla iç içe yaşıyoruz.

    ve bir yandan da dua ediyoruz ki, rusya destekli esad kendi ülkesi sınırları dahilindeki idlib’e girmesin ki, bir 4 milyon kaçak göçmenimiz ve 30-40 bin yeni teröristimiz olmasın diye.

    bunu niye anlattım?

    şimdi bir sınırımızda daha mayın temizleme çalışması başlatılıyor ab desteği ile.

    hayırlısı ile pek yakında iran sınırımızdaki mayınlı araziler de mayından temizlenecek.

    niye şimdi diye düşünmeden edemiyor insan.

    zamanlama manidar geliyor biraz aklı olana.

    türkiye sınırlarını temizliyor, geçilebilir hale getiriyor avrupa birliği desteği ile, avrupa birliği ise türkiye ile olan sınırlarını yüksek duvarlar ile tahkim ediyor, yetmiyor yunanistan, türkiye sınırına en yakın yere abd askerlerini yerleştiriyor.

    biz ise anayasa’nın ilk dört maddesini mi değiştirsek yoksa tanzim satış mağazaları mı açsak diye tartışıyoruz.

    anladık tarihten ders almıyoruz ama 2011’de olanlar da tarih sayılmaz be kardeşim.

    balık olsa unutmaz.

    b’si olmasa da unutmaz.

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • bu adam yüzünden mahalleye top oynamaya havuz gözlüğü takıp gelen vardı lan. viledanın ucunu boyayıp kafasına takmaya çalışırken annesinden çok pis dayak yemişti hatta.

    olm gürkan bunu okuyorsan cidden çok büyük malmışsın çocukken lfsdjglfjgdf

  • her sabah şu şekilde hazırlayarak yediğim şey:
    1. büyükçe bir su bardağı süt mikrodalga fırına konur, mikrodalga fırın 1 dakikaya ayarlanıp çalıştırılır.
    2. yulaf ezmesi kaseye boca edilir.
    3. üzerine kuru üzüm serpiştirilir.
    4. üzerine ceviz içi kırılır.
    5. bu esnada ısınan süt mikrodalga fırından alınıp kaseye boca edilir.
    6. yulaf ezmesi sıcak sütü emmeye bırakılarak duşa girilir.
    7. duştan çıkınca, gevreklik ve tat katması için kaseye az bir şey de mısır gevreği eklenir.
    8. karıştırılır.
    9. afiyetle yenir.

  • --- spoiler ---

    filmdeki düzeneği kuran para ödülünü veren demirören olsaydı büyük ihtimal kazanan kendisi olurdu.

    bütün filmi şirket kesin bir şeyler yapacak para ödülünü vermeyecek diye izledim. türkiyede yaşamanın verdiği paranoya.
    --- spoiler ---

  • bir kadin ve bir erkek cayirda yurumektedir. erkek ciceklerin ustune basar;

    - aay mukerrem, basmasana ciceklere! onlar da canli...
    - ohoo.. hersey de canli mina koyayim... yok kopegi kirma mukerrem, yok kusu dovme mukerrem...
    - kusu mu dovdun?
    - e, ucuyo...

  • medya planlama şirketinde çalışan biri olarak sanırım en doğru bilgileri verebilirim. öncelikle debe'ye girmiş olan üstteki entry'de yanlış bilgiler mevcut (bkz: #141264648), tv izleme araştırması tıak tarafından yapılmaktadır ve araştırma örnekleminde ab ses oranı %15 (a grubu %4 hatta), c1 ses oranı %25, c2 ses oranı %34 ve de ses oranı %25'dir.

    bununla beraber genel bilinen bir kanıyı da düzeltmek istiyorum, ses yani sosyo-ekonomik statü sadece gelirle bağlantılı değildir, eğitim ve meslek detayları da ses’i şekillendirir. örneğin aylık geliri 7.000 tl olan üniversite mezunu bir yöneticinin ses grubu ‘a’ olabileceği gibi, aynı gelir seviyesinde ilkokul mezunu bir esnafın ses grubu ‘c2’ olabilir.

    ölçüm sistemini kısaca anlatmak gerekirse 40 ilden 4.000 haneye tv ile çalışan peoplemeter isimli ölçüm cihazları yerleştiriliyor. bu cihazların özel kumandaları oluyor ve hanede yaşayan her bir birey için özel bir kod oluşturuluyor ve her bireyden kendi izleyeceği zaman kodu olan tuşa basarak kanala geçiş yapması isteniyor. ne kadar sağlıklıdır kısmına gelince, benim bu konuda tek aklıma takılan şey insanların kendi kodlarını girmekle uğraşıp uğraşmadığı.