hesabın var mı? giriş yap

  • bildiğin yeni bir sevr anlaşması bu.

    edit: benim üzüldüğüm mısır'ın bunları bizden isteyebilme cüretini göstermesi yazık. okudukça sinir katsayım artıyor.

  • başlığı görünce gece vakti duygulanıp yıllar sonra entry yazdıran yoldur. evimden şehrin kalbinin attığı merkeze giden yoldur.

    bu yolu yürüyenler bilir ki, kurtuluş parkı arada oturup dinlenmek, düşünmek, gözlem yapmak için harika bir yerdir. park sathında günün çoğunluğunda demirbaş amcalar, bıçkın delikanlılar, köpek gezdirenler, yürüyüş yapan her yaştan insan, halısahacılar, sevgililer, demlenenler, piknikçiler, kaykaycılar, ile düğün dernek tayfası bulunmaktadır. en önemlisi de ağaçların gökyüzünü sardığı, şehrin içinde olunduğunu kısmen unutturan doğayla bütünleşme olanağıdır bu parkı cazip kılan. derme çatma ocaklarında demlenen çaydan alınıp bir banka oturup sağa sola bakılarak geçirilen vakitleri özlenesidir.

    birçok eylemin toplanma noktası, yürüyüş güzergahı, veya miting alanı bu hatta olduğu için toplumsal ve siyasi bir anlamı da vardır. hak aramak için mücadele edenlerin bildiği bir yoldur velhasıl.

    ziya gökalp caddesinden kızılaya ulaşmak yerine, alternatif olarak 96ların oradaki uzun ince bir yol olan umut sokak, takiben ahmetler postanesi önünden çaldıran parkı ve yüksel caddesi kullanılabilir.

    son dönemde kolejden sonra kızılaya ulaşana kadar sağlı sollu dükkanların neredeyse yarısından çoğunun boş durduğunu görüyorum. memleketin bombalar sonrasındaki üzücü ve yaralı halinin bir yansımasıdır burası. insanlar şehir merkezinden çekinir olup mahallelerine çekildi. kızılay'da nefes, eskiyeni, vs. gibi yerlere giden üniversite tayfası şimdi 100.yılda açılan mekanlarda.

    son olarak, behzat ç.'nin dönme ihtimali, ankara'nın yaşantısını hafızasını kayda almak, unutulmamasını sağlamak için çok önemlidir. kurtuluş parkında cinayet kovalamacası yapan behzat'ın ilk bölümlerini çok özledik.

    başlığa olan ilgiyi gören istanbullular "ne ankaraymış bu arkadaş yere göğe sığdıramadınız" diye tepki gösterebilir. istanbul'da, mesela emirgan'dan arnavutköy'e yürümek dünya harikası bir manzaraya bakmaktır. oradan bakınca ankara, sıkıcı, düzenli, monoton, memur, ve gri görünüyor vs vs...

    ama biz angaralılar için cebeci-kızılay yürüyüşünün yeri ayrıdır. ankara'nın insanlara ne yaptığını, nasıl bir insan yarattığını daha iyi anlatmak için tanıl bora'ya kulak verelim:
    tanıl bora söyleşisi

  • yeri çok değişmemiş mağazadır. şu anda da hemen 20-30 metre ilerde karşı tarafta hizmet vermektedir.

    bir adres tarif ederken " adidas varya biliyomusun" diye genelde kullanilir