hesabın var mı? giriş yap

  • bir makina, bir elektronik bir de bilgisayar muhendisi otomobil ile yolculuk ediyorlarmis. otomobil issiz bir yolda ariza yapmis. makina muhendisi atlamis;
    -kesin motordandir ben bir bakayim.
    orasina burasına bakmis motorun, ama bir ise yaramamis.
    ardindan elektronik muhendisinin aklina sorunun elektrik aksamindan olabilecegi gelmis. oda uzunca bir sure kurcalamis arabanin biyerlerini ama nafile. sonunda kimsenin yapacak biseyi kalmayinca bilgisayar muhendisi caresiz bir ifadeyle;
    - bence bi inip tekrar binelim...

  • dışarıdan bakıldığında gelenek, görenek, töre vb. şeyler takmayan, ipini koparmış, özgür, şehirli, modern görünümlü kadınların evlenirken köyden kalma en olmadık geleneklere sıkı sıkıya bağlanmasıdır.

    düğününe gittiğim ve sosyal medyadan düğününe tanık olduğum kadın arkadaşlarımda ve akrabalarımda/tanıdıklarımda hep bunu gördüm ve hayret ettim.

    "sevgilisiyle sahildeki kayalıklara inip, iki bira içip nikah salonuna gider, düğün müğün yapmaz" diye düşündüğüm kişiler bindallılara büründü, baldız yüzüğüne, süt hakkına varana dek isteklerde bulundu.

    bana da bakıp şaşırmak kaldı.

  • az evvel bilgisayardaki işlerime yönelmeden bir tv'ye bakayım dedim. ülke tv'de kendisini gördüm.

    "ne demek ya polise karşı gelmek?"

    "çocukken polis görünce saygı duruşunda bulunurdum."

    "türkiye'de demokrasinin bu kadar ilerlediği başka bir dönem olmamıştır."

    filan gibi şeyler söyledi. bilin bakalım ben ne söyledim?

  • burada böyle övüp övüp reelde kadın dediğin uzun saçlı olur diyorsunuz sonra kısacık saçlarla oğlan çocuğu gibi ortada dolaniyoruz. şaka şaka çok rahat ondan kestiriyoruz sizin lafiniza bakıp yola cikilmaz.

  • abartılı ifadeler kullanmak istemem ama çok başarılı, hakkının yıllar sonra daha da ziyadesiyle teslim edileceğine inandığım, kendi alanında henüz daha iyisini izlemediğim bir film.

    adeta aksiyon böyle çekilir dersi veren tek plan çekimleri, genel anlamda görüntüleri, dini göndermeleri, büyük ülkelerin günümüzde uyguladığı mülteci politikalarının neredeyse aynısının ustalıkla aktarılması, senaryosu, kurduğu distopik ama gerçekçi dünya, verdiği siyasi-politik mesajlar, müzikleri ve michael caine'i ile çok özel bir yerde duran bir film children of men.

    zizek tabii daha iyi anlatacaktır, ona göre kabaca filmi bu kadar unutulmaz yapan; insanlığı kurtaran bir anti-kahraman hikayesini başarılı bir şekilde anlatması değil, ana hikaye akarken, arkaplanda aynısını bugün yaşadığımız ve dolayısıyla rahatlıkla özdeşlik kurabileceğimiz muazzam bir günümüz kapitalizmi tablosu sunmasıdır. filmde olay örgüsü ilerlerken; göç, savaş, aşırı akımlar, terör, baskı gibi neredeyse gündelik hayatımızın bir parçası haline gelen olgulara dair sahneler izleriz arkaplanda. bir distopya izlediğimizi varsayarız ama gördüklerimiz hep yaşadığımız dünyaya dairdir. işte filmi bu kadar başarılı yapan tam da bu arkaplandır.

    children of men bir aksiyon filmi değil, 2020'lerde yaşayacağımız günlerin 2006'da çekilmiş, usta işi bir habercisidir.