hesabın var mı? giriş yap

  • anlamadığım nokta hangi ırktan olduklarını öğrendiklerinde neden duygusallaşıp gözyaşı döktükleri. şimdi ben %60 alman olduğumu falan öğrensem, sadece vay babayn kemiğine der şaşırırım.

  • koltuğa yayılıp pc'de de oynayabilirsiniz. bunun için sadece wireless bir gamepad yeterlidir. ayrıca pc'yi de tv'ye bağlayabiliyorsunuz, hatta steam'in stream özelliği ile pc ve tv'niz farklı odalarda bulunmasına rağmen tv üzerinden pc ile oyun oynayabiliyorsunuz.

    hani bilmiyorsunuz, bari atmayın.

  • son zamanlarda pek bir popüler olan ve kullanım yerini doğru seçtiğinizde harikalar yaratan sos.

    aslında bir sos isminden daha çok bir yöntemin ismi gibi geliyor bana. çünkü orta çağ boyunca eski akdeniz ülkelerinde çok popüler olan onlarca çeşit balık sosunun hepsine garum deniyor. ot kullanan da var, toprak atan da.

    pek çok açıdan ele alan arkadaşlar var ama bana göre belli noktaları dikkate alıp titiz davranırsanız yapımı basit. belli nokta dediğim yerleri dilim döndüğünce maddeledim. en altta da videosunu ekledim. bu arada bu sosu yapacaksanız ilgilenmeniz gerekiyor. yani benim gibi insanların size endişeyle baktığı, gereksiz ve fuzuli işler peşinde koşan biri olmanız gerek.

    malzemeler: balık (hamsi) - tuz - kavanoz

    -öncelikle kullanılan ekipmanlar steril olmalı. gereç tipi cam olabilir. gereç dediğim kavanoz işte.

    -tuzumuz koşer olabilir. suyu daha çok emdiğine dair hurafeler mevcut.

    -kullanacağımız balık türümüz taze hamsi olmalı hatta çok taze olmalı. hamsi haricinde kullanılan diğer balıklar da var ama en iyi verim canımız hamside.

    -tartışmaya kapalı olan nokta hamsilerin bağırsakları. içini temizlemeden bütün olarak kullanıyoruz. içini temizleyerek bu sosu yapmaya çalışanlar farketmeden italyanların colatura di alici sosunu yapıyorlar. lezzet açısından dikkate değer oranda farklarının olduğunu öğrendim. o yüzden mızmızlanmayın.

    -sosumuz kimine göre bir, üç, kimine göre dört ayda hazırlanıyor ama burada önemli olan sıcaklık. bulunduğunuz bölge çok önemli. zaten eski reçetelerde güneşe maruz bırakılmasını buyurmuşlar. bence kıvamını kendiniz kontrol ederek ilerlemelisiniz. aşağıdaki videoya bakıp karar verebilirsiniz.

    -sıcaklık demişken bu sosun çeşitli kaynaklarda fermantasyon için en uygun 55-60 derece arasını gerçekleştiğini belirtiliyor. güneşe koyacaksanız da ona göre koyun. artık hepinizin elinde şu vucut sıcaklığını ölçen makineler var. farabi isimli suser bunun yüzey ölçen ayarı ile ile yumurta koagülasyonu ve yoğurt mayalama derecesini ölçtüğünü söylemişti. kullanın işte.

    - ilk iki hafta her gün karıştırmanız gerek. burası oldukça önemli. üşenmezseniz günde 3-4 kere de karıştırırsanız çok güzel olur. unutmamanız gerek. ikinci aydan sonra ben mutfak blenderi daldırıp karıştırdım. sonuç muazzam oluyor ama şimdi gelenekselcilere gel de anlat bunu. bunu okuyunca virrrr virrrr ederler artık.

    -karıştırmazsanız balığın kemikleri falan öylece duruyor. denendi. karıştırmak önemli.

    - süre sonunda bir cümlede ile defa kullanacağım kehribar rengini alacak. olgunlaşmış kuşburnu ezmesi gibi olacak işte. önce kalın, sonra ince süzgeçten geçiriyoruz ve en son olarak tülbentten geçiriyorsunuz. sosunuz hazır.

    ilgili video

  • nick bulmam lazim adlı troll'ün muharrem ince'nin miting başlıklarını ilk açan yazar olması durumudur.

    kendisi de bir troll olarak çoğu kişinin engelli listesinde olduğunu bildiği için, miting başlıklarını kendisi açarak sözlük ortamında muharrem ince'nin mitinglerine daha az entry girilmesini amaçlamaktadır.

    nick bulmam lazim adlı tipin başlıklarını engellerseniz muharrem ince'nin mitinginin başlığını da görmemiş oluyorsunuz.

    iyi düşünülmüş bir maaşlı yazar fikri ancak yemezler.

    (bkz: kekimi ye beni yeme)

    edit: nick bulmam lazim'ın engelini kaldırmak için buraya gidebilirsiniz. bunu belirtmemi isteyen eksi was here adlı susera teşekkürler.

  • bazen yardığı kadar dumur eden de diyaloglardır.

    kahramanlarımız kreş öğrencileri olan erkan*, sinem* ve gökhan dır. erkan sinem i sevmekte yalnız sinem hanım hem erkan a hem de gökhan a pas atmaktadır. bir gün erkan ın kafası atar ve sinem i bir köşeye çekip konuşmaya başlar:

    e: sinem! ben seni seviyorum. o yüzden bi karar ver artık beni mi seviyorsun yoksa gökhan ı mı?
    s: ben seni seviyorum ama gökhan da beni çok güldürüyor. sen de beni gökhan kadar güldürsen seni daha çok severim.
    e: sineeem! ben sana aşığım diyorum, soytarıyım demiyorum!?..

    (bkz: mavi ekran)

  • bir kadin ve bir erkek cayirda yurumektedir. erkek ciceklerin ustune basar;

    - aay mukerrem, basmasana ciceklere! onlar da canli...
    - ohoo.. hersey de canli mina koyayim... yok kopegi kirma mukerrem, yok kusu dovme mukerrem...
    - kusu mu dovdun?
    - e, ucuyo...