ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
bir annenin sabaha karşı kumardan gelen kocasından evdeki ekmeği saklaması... saklamasa sabah okula gidecek iki çocuk aç kalacak. aynı annenin oğlu üniversitede okurken küçük oğlu ile pazar sonrası meyve sebze artıklarını toplaması. bunların yıllar sonra hal vakit düzeldikten sonra bir akşam yemeği sofrasında anlatılması ve hep beraber ağlanması.
86 kişinin öldüğü yerde köfteleri çeviren dayı
-
fakirin, garibanın derdini en net gösterir karedir. ekmeğinin peşindeki adam, kelle koltukta bile olsa, ekmeğinin peşindedir. garibanlık budur. köftesi canından önce gelen köfteci olmaktır garibanlık.
bu gebeşlerin hakkını yediği adamdır bu dayı. çalıştığından azını alan, çoğunu kaptıran dayıdır.
babandır,
dedendir.
sensindir.
boğaz köprülerinin çift taraflı ücretlendirilmesi
-
desteklediğim karar. hatta köprüye bakanlardan da 2-3 tl kesilebilir. yok öyle çengelköy'de köprüye karşı oturup çay içmek beleşe bro. muhafazakarsan muhafazakarlığını bil. devletine katkını yap. oraya koca köprüyü sen beleşe manzara izle diye mi yaptı devlet?
asgari ücret 1300 tl olacak demedik
-
son 24 saatte duyduğum en güzel haber.
metin hara
-
posta gazetesi'nin haberi ve son yorumu sabah sabah yarmıştır.
"amerika’dan dün dönen metin hara, 'ayrıldınız mı?' sorusuna sinirlenip 'ben bilim insanıyım, magazin figürü değilim' dedi.
terk edildiği için sinirli olan yaşam koçu metin hara’nın bilimle ilişkisi ise çözülemedi."
trabzon
-
türkiyenin bir şehri. tüm şehirlerimiz kadar aptal, cahil adam barındırır. sidik yarışına gerek yok. 81 ilin 81 tanesi de aynı cinsten insan barındırıyor bu memlekette.
müsabakalara dua ederek çıkan kız şampiyon oldu
-
bu da bize gösteriyor ki tanrının önceliği açlıktan ölen canlılar değil, kim şampiyon olacak.
tabu diyalogları
-
kelime: buckingham sarayi
anlatan: abi ender nereye gitti?
grup: ingiltere
anlatan: orada bir buyuk topkapı gibi..
grup: buckingham sarayi
kelime: prens charles
anlatan: abi ender nereye gitti?
grup: ingiltere
anlatan: oldu ama olen diil esi...
grup: prens charles
kelime: firtina
anlatan: abi ender ne muhendisi
dinleyen: ruzgar
anlatan: hah onun buyugu
gruptan once ender: abi ben ingilteredeyken nasıl oynuyordunuz siz bunu, oynayamıyordunuz herhalde???
55'indeki adamın 15'indeki piçin pabucunu boyaması
tacizciyi tek yumrukla nakavt eden baba
-
tacizcinin deri eldivenli ve üstsüz olması dikkatlerden kaçmamıştır.*
neşet ertaş
-
can dündar ın evinde bi gece sabaha kadar neşet ertaş dinlendi. rakı içildi ama kimse sarhoş olmadı. olgun şimşek bi türkü okudu neşet baba ağladı. beni dedi ölünce garip anadolumun insanına sarın. sonra uzun adam geldi cenazesine. önce cenaze namazını bekletti. sonra cenazeyi halk' tan ayırdı korumaları. o' nu var eden garip anadolu insanı vasiyetini yerine getiremedi, dokunamadı ona. sonra uzun adam geldi. cenaze nin yanına gülerek geldi. gördüm. bi şiir okudu neşet e ait değil. düzelttiler. kaç yıl gurbette kaldı bu adam. kim yüzünden? cenazesini seçim aracı olarak kullanılan fikir yüzünden. sonra gitti kalan müzik in sahibi hasan saltık getirdi almanya dan. neşet ' i. artık aşıklık geleneği yok. mahzuni şerif ve neşet den sonra son buldu. ama ölen neşet değil biziz. çünkü dinlemiyoruz. dinletmiyoruz. hem neşet ertaş ölür mü ulan? +nasılsın?
-iyiyim, sen?
+neşetsiz.
ayrıca, arkadaşlar özür dilerim ama benim neşet ertaş ile rakı içmişliğim var.