ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
adblock'un reklamcılara 21.8milyar $ kaybettirmesi
-
konunun türk halkıyla ilişkisini bilen yeşillendirebilir mi?
kendi milletini bu kadar kötüleyen bir millet daha yoktur galiba.
whiplash (film)
-
bu hafta sonu 13 bin kişi tarafından sinemada izlenmiştir. aşk sana benzer ise hafta sonu 330 bin gişe yapmıştır. sadece bu bile avrupa birliği'ne alınmamamız için yeterlidir; referanstır.
(bkz: yorumsuz)
kenan sofuoğlu'nun yine çocukları yenmesi
-
ikinci lig değil, 4.lig gol kralıdır.
1. moto gp (özel üretim yarış motoru 1000cc)
2. moto gp2 (özel üretim yarış motoru 600cc)
3. superbike (modifiyeli cadde motoru 1000cc)
4. supersport (modifiyeli cadde motoru 600cc)
tesla araçların kazayı önceden fark edebilmesi
-
tesla'nın son yazılım güncellemesi ile gerçekleştirdiği olay. kesinlikle görece basit bir "takip mesafesi uyarısı" değildir.
olayın altında yatan mantık ise şöyle: tesla radar işaretini öndeki arabanın altından ya da çevresinden yansıtarak iki öndeki arabadanın konumunu buluyor (bunu yaparken radar işaretinin hangi arabadan yansıdığını ayırt etmek için de öndeki aracın mesafesini optik sensörlerle hesaplıyor).
bu şekilde hem öndeki arabanın, hem de onun önündeki arabanın mesafelerini biliyor. eğer öndeki iki arabanın çarpışmasının kaçınılmaz olduğuna karar verirse daha kaza gerçekleşmeden frene basmaya başlıyor, kaza gerçekleştikten sonra da çoktan kazaya karışmadan durmuş oluyor.
otelde gözleme sırası bekleyen aç ruslar
kezban dedektörü kitaplar
-
(bkz: 50 shades of grey)
karadeniz kültürünün artık itici olması
-
(bkz: önceden çekici miydi?)
insanın dünyada ulaşabileceği en yüksek makam
-
hiçlik makamı..
nasreddin hoca’ya sormuşlar: “kimsin? ”
“hiç” demiş hoca, “hiç kimseyim.”
dudak büküp önemsemediklerini görünce sormuş: “sen kimsin? ”
“mutasarrıf” demiş adam, kabara kabara.
“sonra ne olacaksın? ” diye sormuş nasreddin hoca.
“herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam...
“daha sonra? ..” diye üstelemiş hoca.
“vezir” demiş adam.
“daha daha sonra ne olacaksın? ”
“bir ihtimal sadrazam olabilirim.”
“peki ondan sonra? ”
artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp son makamını söylemiş: “hiç.”
“daha niye kabarıyorsun be adam ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: ‘hiçlik makamı’nda.”
bir de ubûdiyet makamı var, hakîkî manada olanı tabi..
henry molaison
-
h.m.'in içler acısı bir hikayesi vardır. küçük yaşta geçirdiği bisiklet kazasında kafasına 17 dikiş atılmıştır. baba tarafında epilepsi geçmişi olan h.m., 16. yaş gününde ilk grand mal nöbetini geçirmiş, ameliyat olacağı 1953 yılına kadar her hafta ortalama on küçük bir büyük nöbet yaşamıştır. hastalığı yüzünden mezuniyet törenine bile alınmamış h.m., 1950lerde lobotomi ve epilepsi konusunda uzman bill scoville adında bir doktora ameliyat olmuş ama doktor, h.m.'in hipokampüsve amigdalasına zarar vermiş, epilepsi tedavisini düzeltememiş ve ekstradan ileriye dönük hafıza kaybı* hastası olmasına sebebiyet vermiştir. 1953 yılındaki epilepsi ameliyatından hemen sonra yine epilepsi nöbeti geçiren h.m., her hafta yaşadığı nöbetler yerine birkaç ayda bir büyük nöbet yaşamaya başlamıştır. ameliyatın başarılı geçtiğini söyleyen yüzsüz doktor scoville, ameliyattan sonra karısına "guess what? ı tried to cut out the epilepsy of a patient, but took his memory instead! what a trade!" demiştir. ameliyattan sonra amigdala hasarı oluşan, duygu kontrol sorunları olan, öfke patlaması yaşayan, yaşını ve o günün tarihini hatırlayamayan h.m., 27 yaşında olmasına rağmen 33 yaşında olduğunu ve 1930 yılında yaşadığını söylemiş, ilerleyen günlerde hayatını "waking from a dream… every day is alone in itself’." cümlesiyle tanımlamıştır.
kısa süreli hafızası kısmen çalışan ama yeni olayları kaydedemeyen h.m., brenda milner isimli bir hafıza araştırmacısı tarafından 20 yıl izlenmiştir ve onunla her karşılaşmasında onu tanıyamamıştır. crossword puzzle seven, hafıza testlerinde ortalama seviyenin üzerinde bir iq'ya sahip olan, akıllı, eğlenceli bir kişiliğe sahip h.m., ölünceye kadar yılda üç kere brenda'nın öğrencisi suzanne corkin tarafından izlenmiştir. onun için günler dakikalar, haftalar saatler, yıllar ise haftalar gibi geçmektedir.
corkin sayesinde mirror drawing, mirror writing ve mirror reading gibi teknikleri öğrenen h.m.'in yapılan araştırmalar sonucunda, işlemsel hafızasında sorun olmadığı, otobiyografik olaylar, dünya hakkındaki bilgiler ve bilinçli hatıraları içeren episodik ve semantik hafızasında problem olduğu anlaşılmıştır.
h.m. vakası sayesinde kısa süreli hafızanın hipokampüste olmadığı anlaşılmıştır. h.m., başkalarına faydam dokunsun diyerek beynini bilime bağışlamıştır. ölünceye kadar h.m.'e eşlik eden corkin, h.m. gibi bir insanın tıp dünyasında ne kadar ünlü olduğunu bilmeden ölmesinin garipliğine değinmiştir. ayrıca son görevini de yerine getiren corkin, solunum yetmezliğinden 82 yaşında ölen h.m.'in beynini california üniversitesi'ne incelenmesi için ulaştırmıştır.
"hayaller hayatlar" sözünün bilimdeki karşılıklarından birisi hiç şüphesiz henry gustav molaison olmalı.
iki dairem olduğu için iki otopark hakkım var
-
eğer iki dairede de kendisi oturuyorsa kesinlikle haklıdır
fakat bir diğer daire kirada ise iki yeri gasp etmeye hakkı yoktur