hesabın var mı? giriş yap

  • geçen sene öğrenmiştim.
    hani böyle insan hayattan soğuyor ya,aynen öyle oluyo işte.
    ne yapacağımı şaşırmıştım.betim benzim atmış,resmen soğuk terler döküyordum hatırladığım kadarıyla.
    elim ayağım birbirine dolanmıştı.o an kaybetmek istedim kendimi.
    gittim bakkala,bi 50'lik rakı aldım kendime.
    geberircesine içtim.
    ağladım.
    kustum.
    defalarca...

    o gün başını omzuna koyupta ağladığım bi insan vardı.en yakın arkadaşım,yılların verdiği sağlamlığın oluşturduğu bir dost.
    tek tesellim o adamdı.
    o gün,uğruna ağladığım kız bugün o adamın omzuna kafasını koyuyo.
    ağlamak için değil ama.

  • evet bu da olmuştur. her türlü adam kayırmanın, fişlemenin, yolsuzluğun döndüğü bir sınav sisteminde; rabia'nın "kolunda unuttuğu saat" yüzünden hayallerini, umutlarını, geleceğini ve emeklerini elinden almıştır eğitimin yüz karası kurum ösym.

    tek kişilik sınava girdiği sınıfında gözetmenleri tarafından da kolundaki saati fark edilmemiş, uyarılmamıştır bu genç kız.

    haber linki

    --- spoiler ---

    bu azimli ve başarılı genç kız, sistem tarafından desteklenmesi gerekirken engellendi.

    --- spoiler ---

    edit: twitter'da #otizmlirabiayasahipçık hashtagi ile destek başlamıştır.

  • türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu olan gazi mustafa kemal atatürk'ün 85. ölüm yıl dönümünde emniyet şeridinde saygı duruşunda durduğum için türk polisi tarafından bana düzenlenmiş cezadır.görsel

    bu sabah trafikte olduğumdan dolayı herhangi bir kazaya neden olmamak amacıyla aracımı 09.04’te e-5 yenibosna-merter istikametinde yenibosna mevkiinde en sağ şeride çekip saygı duruşunda bulundum. trafikte yer alan tüm araçlar araçlarını durdurarak saygı duruşunda bulundular. durduğum yerin 50 metre ilerisinde ise 1 polis aracı ve 3 memur olduğunu fark ettim. ilk olarak saygı duruşu sırasında bir trafik kazası meydana gelmesi durumunda hızlıca müdahale etmek için polislerin hazır beklediğini düşündüm. ilk yanlış düşüncem bu oldu.

    polis memuru beni durdurup evrakları isteyince rutin kontrol yapıyorlar diye düşündüm. ikinci yanlış düşüncem de bu oldu. bana trafik cezası yazacaklarını söyleyince itiraz edip, siz türk polisi değil misiniz saygı duruşunda durduğum için bana nasıl ceza yazarsınız dediğimde, saygı duruşu için mi durdun dedi (bu sabah 09.05’te aracımı sağa çekip, dörtlümü yakıp, aracımdan inip, arabanın yanında 1 dakika boyunca ayakta istanbul’un temiz havasını ciğerlerime çektiğimi düşündü galiba). evet dedim saygı duruşu için aracımı çektim. tamam o zaman ceza yazmıyorum dedi. ben de ehliyet ve ruhsatımı yoluma devam ettim. (yolda keşke polis aracının ve memurların videonu çekseydim diye düşündüm, çekmediğime şu an çok pişmanım.)

    bu akşam e-devletten ceza sorgulaması yaptığımda tarafıma 47/1-c maddesi kapsamında 436 tl ceza düzenlediğini gördüm. şimdiye kadar yediğim trafik cezaları (hız limitini aşma) arasında bu cezanın yeri çok başka. ben bu cezayı yemekten gurur duyarım. lakin bu cezayı, bana kesenlerin yanına bırakmaya hiç niyetim yok. öncelikle cezaya itiraz edeceğim, sonrasında ise bana ceza yazan memur hakkında (tutanaktan belli oluyordur diye düşünüyorum) dava açacağım.

    edit 1: güzel mesajlarınız için teşekkür ederim arkadaşlar. dava süreci ile ilgili gelişmeleri ayrıca burada paylaşacağım.

  • gurbetçilerin çoğu köylü kurnazıdır. bir çoğu, sahte evrakla emekli olma işini biliyordur. burada dolandırılan ne yazık ki sadece sgk.

  • depremden sonra malatya'dan çıkmaya karar verdik. ya mersin'e, ya da konya'ya gidebilirdik çünkü tanıdıklarımız oradaydı.ama hem kayseri hem gaziantep yolu kapalıydı. hayatımda hiç gelmediğim sivas'ın yolu açıktı sadece. başka alternatif yok diye de saat 14:00 gibi yola çıktık ve buraya gelmeye karar verdik.

    kangal'a kadar tüm benzin istasyonları kapalıydı. kangal'da bir dinlenme tesisinde yemek yiyelim dedik. suyumuz da hiç yoktu. nerdeyse 1 koli su aldık , yemek yedik.
    bize ekstra ekmek verdiler yolda lazım olur diye .ben bir tane de sigara aldım . adam 1000 tl dese okeyim yani. adam bana hocam 100 tl ver yeter dedi. ilk başta şaka sandım. neler yediğimizi içtiğimizi söyledim suları gösterdim. abi siz depremden kaçıyorsunuz para bile almamam lazım dedi. valla sarılıp ağlayacaktım.

    yollar tipi ve kar nedeniyle kapalı olduğu için de iki gündür de ismini vermek istemediğim lüks bir otelde nerdeyse klasmanına göre bedava denilecek fiyata kalıyoruz ailemle.
    tüm ekstraları da ikram yaptılar bize.
    haberlerde dinlenme tesislerinin ve bazı fırsatçılarım yaptıklarını görünce halimize şükrediyorum. gerçekten de yiğidin harman olduğu yermiş sivas. bu yaşadığım travmayı atlatmama çok yardımcı oldunuz halk olarak . buraya ayrıca tekrar geleceğim…

    edit: entry debe'ye girmiş farketmedim bile. bu günlerde kimin yanımızda olup kimin olmadığını bilinsin diye edit yapıyorum. entry ilk halinde reklam vs olmasın diye bundan bahsetmemiştim.

    kaldığım otel: ramada by wyndham sivas
    dinlenme tesisi konumu:petrol ofisi

  • bunun daha kötüsü o kız bana bakar dediğin kızın da sana bakmamasıdır.

  • minübüse binmek için el kaldıran yolcu adayını gören şoförün içerideki yolculara, sizce alıyım mı diye sorup toplu bir 'hayır' sesi üzerine görmezden gelip durmadan yoluna devam etmesi.

  • karada ölüm yoktur ona...
    pek çok insani özellikleri artık yoktur.muhtemelen yaşadığı stresli dönemden kalan uykusuzluk sorunu vardır.geceleri az uyur.kurt kışı atlatır ama yediği ayazı unutmaz misali kötü günlerini geride bırakmış olsa da yediği kazıkları unutmaz.

    bu tipleri mutu edemediğiniz gibi artık üzemezsiniz de.

  • ben şimdi şu alevilik kısmına takıldım açıkçası. olm siz operatörle görüşme yaparken, mevzuyu nasıl oluyor da aleviliğe getirebiliyorsunuz? hayır, biz mi yanlış yapıyoruz bir yerde amk?

    -bu arada aleviyim ben kıps;)

    bizim memleket hakikaten garip bir yer.